Değerli okurlarımız göz göre göre paramızla, canımızla ölüme lades diyoruz.
Yazımın altına koyduğum fotoğrafı birazcık dikkatli bakarsanız gerçekleri görürsünüz...
Bu binalar inşa edilirken, atık su borularının takılacağı, kalorifer, doğalgaz ve su borularının döşeneceği belli değil mi?
Mühendisler bilmiyor mu?
Çünkü onların bu tür uğraştırıcı işler işine gelmiyor.
Hazır tahta veya saçlardan oluşturulmuş hazır kalıpları tak, sök alsana bir beton yığını...
Oturduğumuz binaları yapanlar hem paramızı hem de canımızı alabilmek uğruna bir çete oluşturmuşlar...
Siyasiler de laf ebeliğini yaparak cebimizdeki paraları soyan, yedmiyormuş gibi devletin malını paydaşlarıyla kılıfına uydurup paylaşan bir siyasi çeteler grubu oluşturmuşlar...
Bizler ise gecemizi gündüzümü kadar uykusuz kalarak, onların lüks yaşaması için çalışıyoruz. Hiç bir sosyal yaşantı yaşayamadan ömrümüzü onlara köle olarak adıyoruz sanki...
Aydınlı hemşerilerimiz, sizlere sesleniyorum...
Allah göstermesin ama şayet merkez üssü Kahramanmaraş olan ve 10 ilimizi etkileyen bir deprem olacak olursa...
Aydın ili diye bir il kalmayacağını söylüyor uzmanlar...
Belediyelerimiz bugünden tezi yok, kolları sıvayıp depremle ilgili çalışmaya başlamalıdırlar...
Ey halkım, verdiğiniz oyun ve belediyelere ödediğiniz paranı her kuruşuna kadar hesap sorun ve hakkınızı arayın...