Aydın yerel basını ekmeği yanından bedel gibi haberden habere koşuşturuyor…
Hadi mesleğe yeni başlamış genç ve tecrübesiz gazeteci arkadaşlarımızı bir kenara bırakalım…
Diğerleri aklı başında lafı salladığında mangalda kül bırakmayan koca koca adamlara ne demeli…
Bir aferinle dağları yıkıp indirecekler sanki…
İnsan utanır…
Bir etkinlik için davet ediyorsun…
Bu gazeteciler seni tanıtmak adına sabahın 7’sinde kalkıyor 1,5 saatlik yol gidiyor…
Evinden çıkarken belki de su içme fırsatı bulamamış geç kalmamak adına…
Toplantı yerine vardığında masaların üzerinde…
Bir tabağın içine konulmuş 4-5 kuru pasta ve su ile idare edin diyorsun…
O kuru pastalar da insanın boğazına yapışıyor…
Su ile yemek borusunu açacağım diye uğraşıyorsun…
Yalakalar, avantacılar, lavantacılar otelde kahvaltısını yapmış sallana sallana geliyor…
Ondan sonra akşama kadar serbestsiniz, akşam şu saatte buluşup etkinlik alanına gideceğiz…
Onca gazeteciyi akşama kadar bir bardak su, birkaç kuru pasta ile tutsak yapacaksın…
Bunun adını siz koyun…
Biraz insaf, biraz vicdan lazım Sayın Başkan…
Ertesi günü de ulusal basın mensupları ile kahvaltı yapıp, bunu haber yapmamız için servis yapacaksın…
Bu durum yerel basın mensuplarını küfür etmek gibi bir şeydir…
Sayın yerel yöneticilerimiz…
Yaptığınız toplantılarda ballı ballı konuşuyorsunuz…
Uygulamaya gelince iş bilmez mantıkla alaycı tavırlarla iş yapmaya kalkıyorsunuz…
Bu iş bilmezliğinizle kendinizi çakallar yem ediyorsunuz…
O insanlardan ne size bir fayda gelir, ne de beldenize…
Onların tek düşüncesi vardır, onun adı AVANTADIR…
Yarım asırlık gazetecilik hayatımda…
Aydın ilini düşünen, Aydın ilinin adını Aydın ilinin dışına duyurmaya çalışan yazan gazeteciler değil de…
Yazmayan gazeteciler daha itibarlı oluyor…
Bazılarına da maaşlı personel yapılıyor…
Allah sizlere uzun ömür…
Vicdanınıza Hazreti Ömer Adaleti versin…