Daha doğrusu ile; Paraya (Haşa) Allah gibi Tapanlar.
Muhyiddin-i Arabi (İbn-i Arabi) 12. yüzyılda yaşamış bir veli(*)dir.
Camide yaptığı bir konuşmasında:
- ’SIZIN TAPTIKLARINIZ BENIM AYAKLARIMIN ALTINDADIR’, dediği için zamanın alimleri tarafından idam ettirilmiştir.
Alimler(!) bu cümleyi yanlış (anlamak istedikleri gibi) anlamışlardır.
Alimlere göre, "Sizin taptıklarınız benim ayaklarımın altındadır’’ sözü, -HAŞA- ’’Sizin Allah’ınız benim ayaklarımın altındadır" anlamını taşıyormuş...
Ve, İbn-i Arabi’nin İdamına sebepde buydu.
Muhyiddin-i Arabi’nin idamından önce ki son sözleri ise;
"Sin Şın'a girdiği zaman Muhyiddin'in kabri de, sözleri de meydana çıkar"
olmuştu. (Sin; (Yavuz)Sultan Selim. Şın; Şam şehridir.)
Yani; ’’SULTAN SELİM, ŞAM'I FETHEDINCE BENIM KABRIM BULUNACAK VE NE DEMEK ISTEDIĞIM O ZAMAN ANLAŞILACAKTIR.’’
Dediği gibi olmuş. Sultan Selim, Şam'ı fethettikten sonra Muhyiddin-i Arabi'nin kabrini buldurtmuş. Onca yıldır hala çürümemiş olarak çıkartılan ceset, Sultan’ın emriyle inşa edilen özel türbeye taşıtmış.
İdamına sebep olan ’konuşma’ üzerinde de duran Selim han, Arab-i’nin bu konuşmayı nerede, hangi camide söylediğinide araştırmış...
Tesbit edilen yerde yapılan kazıda ise, bir küp dolusu altın çıkmış...
Muhyiddin-i Arabi o konuşması ile;
"Siz benim ayaklarımın altında ki Altın’a tapıyorsunuz" demek istediği anlaşılmış...
Muhyiddin-i Arabi 1240 yılında Şam'da vefat etmiştir. Türbesi Şam-Kasyon tepesindedir.
Allah kelamlarında yazan; ’’Biz insanı altınla, altını da ateş’le deneriz.’’ sözüne inananlara,
Saygılarımla.
(*)Veli; Eren, Ermiş, Evliya...