Merkezi Ankara’da bulunan Aydınlılar Eğitim, Kültür ve Dayanışma Derneğince her yıl geleneksel olarak Mayıs ayının ilk haftasında düzenlenen “Geleneksel Aydınlılar Gecesi” bu yıl 10 Mayıs 2013 günü gerçekleştirildi.
Aydın ilinin adını ve ürünlerini dünyaya tanıtmak için adeta tırnaklarıyla kazıyarak yürüyen ve bir Aydınlının Ankara’da ki sorunu için de canla başla uğraşan ve çaba gösteren ve birçok Aydınlı öğrencimizin barınma ihtiyaçlarını sağlayan ve bazı öğrencilerimize de imkanları ölçülerinde burs vermeye çalışan bu cefakar ve vefakar kardeşlerimizin düzenlediği geceye Aydın İlinden hiçbir kişinin katılmayışı Ankara’da yaşayan Aydınlı kardeşlerimizi derinden yaraladığı gibi şahsen beni de çok üzdü...
İnsanlar bu kadar vefasız olmamalılar...
Bunu aynen şu hikayeye benzetiyorum...
Köylüler padişahtan fil isteyecekler ama bir türlü cesaret edemezler...
Devreye Hoca’yı sokarlar ve ikna edip padişahtan bir fil istemesi yönünde ikna ederler...
Hoca bir yolunu bulur ve padişahla görüşür ve bir fil alır gelir....
Köylüler sevinçten adeta uçacaklar ama filin bakımı zor olduğunu bilmezler...
Gün gelir filden bıkarlar ve hocaya müracaat edip fili tekrar padişaha götürüp teslim etmesini isterler...
Hoca bir şartla der... Aranızdan benimle beraber gidecek birkaç kişi köyün temsilcisi seçeceksiniz... Tamam derler ve seçerler...
Hoca köyün temsilcileri ile birlikte fili alır padişaha teslim etmek için yola koyulur...
Tam padişahın yanına gireceği sırada dönüp arkasına baktığında filden başka kimseyi göremez... Hoca ne yapacağını şaşırır kalır...
Hoca zeki adamdır... Hazır soru ve cevaplarında hazırdır...
Varır padişahın huzuruna... Padişahım köylülerimden size kucak dolusu sevgilerini selamlarını getirdim... Verdiğiniz filden memnun kalmışlar birkaç adet daha istiyorlar der... Padişah da hocayı kırmaz ve istediği kadar fil vermelerini yaverlerine söyler...
Hoca; 6 adet fil ile köye girer ve köylü şaşırır... Bu ne hocam, biz senden ne istedik sen ne yaptın derler...
Köylülerim haklısınız ama, biz yola kaç kişi çıktık padişahın huzuruna tek başıma girdim...
Sizin bana yaptığınıza karşılıkta ben bunu yaptım... Buyrun bakın başınızın çaresini der...
Herkes bu Aydınlı kardeşlerimizi gördüklerinde hep sizin yanınızdayız derler... Bayrak dikilir, düğün başlar, kazanlar kaynamaya başlar... Ama gelen yok giden yok... Çoğu bürokrat olan bu kardeşlerimize veriyorsunuz gazı, gecenin yapılacağı yeri tutturuyorsunuz, masaları ayırtıyorsunuz geceye katılmıyorsunuz...
80’li yaşlarına ayak basan Aydın’ın İsmet ağabeyine, Nahit Menteşe’sine tebrikler olsun.. 100 yaşına girseler de bir Aydınlının nefesini teneffüs etmek için oradalar...
Pekdemir AVM'nin açılışına Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç gidiyorsa;
Eyyyyy.... Aydının siçilmişleri ve atanmışları!..
Koltuğu başka birileri kapar diye mi yerinizden kımıldamıyorsunuz!...
Sahipsiz Aydın'ın gerçek Sahiplerine TEBRİKLER OLSUN DİYOR...
Yorumu kamuoyuna bırakıyorum!....