Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Yaşar Çelebi
Köşe Yazarı
Yaşar Çelebi
 

BÜROKRAT MI OLSAK, AGA MI?..

Geçtiğimiz yıl eşimle birlikte Ege'nin sayfiye güzelliklerinden birisi olan Altınoluk civarındaydık... Almanya'dan emekli olan amcamı ziyarete gittik. Yaklaşık on beş yıldır ikamet ettiği site; hukukçu, amir, müdürlerin oturduğu, devlete dolayısı ile millete bir şekilde hizmet vermiş, emekli olduktan sonra da herhalde; ''biz hep halktan ayrı yaşadık(iş harici) ölene kadar da ayrı yaşamaya mecburuz(!) der gibi'' bir sitede birleşmişler(sitenin adını yazmak istemiyorum). Benim amca'da allem etmiş, gallem etmiş bu siteden bir konut edinmiş(Eee para var, para) Daha kapıda sorgular, sualler, incelemeler başladı... güya sürpriz yapalım diye gitmiştik... baktık zorluk çıkıyor, mecburen Soyadımızı vererek çağırttık amcamızı... Uzun süredir görüşememenin hasretiyle sohbet, yemek, içmek... ardından söz site sakinlerine, burada ki yaşama geldi... Amcamın anlatısı, hareketlerini incelediğim bir-kaç zatı muhterem den edindiğim 'ön yargı' ve, zamanında bir çok emirler, kararlar vermiş, (belki de) kalemler kırmış bu insanlarımızın yaşamları böyle olması gerek düşüncesi ile; ''bürokrasi her halde böyle bir şey... insanlar emekli olduktan sonra bile halkla beraber olamıyorlar...'' diye düşündüm. Peki bu site sakinlerinin, kendi aralarında bir samimiyetlikleri varmı? diye soracaksınız... cevabım hayır! Eee... hepsi zamanında emir vermiş kişiler, burada kim-kime emir verecek... verse bile kim dinler 'Yalova Kaymakamını?..' Hep kendi-kendime sormuşumdur; ''Biz Türk milletinin genlerinde midir bu ayrıcalık... Yoksa sonradan mı 'ayrıcalık'lı olmaya başladık... Atatürk'ün yaşamını okuyorum da O, hep insanların, halkının içerisinde olmak istemiş, hatta saraydan kaçarak, 'tebdili kıyafet' ederek halkın arasına karışmış... ve ne demiş o eşsiz insan; ''Köylü halkın efendisidir...'' Ve Siz şimdi derseniz; ''-fakat herkese yüz verilirse, yarın astarını da isterler-''  Eh... o zaman da kendi kendimizi önce yargılamamız gerek; 'Bugünkü çocuklara, gençlere eğitimi kim veriyor veya vermemiş, veya eğitim alamamış... Siz eğitimi nasıl ve kimden aldınız? Geçtiğimiz hafta Marina'daki konserden sonra bu anımı 'anımsadım...' Okumak isteyen çocuklarımız ve gençlerimize banka hesabı verip, 'önce parayı yatır, sonra kayıt yapalım' zihniyetine karşı gelenlere, Saygılarımla.....
Ekleme Tarihi: 05 Şubat 2014 - Çarşamba

BÜROKRAT MI OLSAK, AGA MI?..

Geçtiğimiz yıl eşimle birlikte Ege'nin sayfiye güzelliklerinden birisi olan Altınoluk civarındaydık...
Almanya'dan emekli olan amcamı ziyarete gittik.
Yaklaşık on beş yıldır ikamet ettiği site; hukukçu, amir, müdürlerin oturduğu, devlete dolayısı ile millete bir şekilde hizmet vermiş, emekli olduktan sonra da herhalde; ''biz hep halktan ayrı yaşadık(iş harici) ölene kadar da ayrı yaşamaya mecburuz(!) der gibi'' bir sitede birleşmişler(sitenin adını yazmak istemiyorum).
Benim amca'da allem etmiş, gallem etmiş bu siteden bir konut edinmiş(Eee para var, para)
Daha kapıda sorgular, sualler, incelemeler başladı... güya sürpriz yapalım diye gitmiştik... baktık zorluk çıkıyor, mecburen Soyadımızı vererek çağırttık amcamızı...
Uzun süredir görüşememenin hasretiyle sohbet, yemek, içmek... ardından söz site sakinlerine, burada ki yaşama geldi...
Amcamın anlatısı, hareketlerini incelediğim bir-kaç zatı muhterem den edindiğim 'ön yargı' ve, zamanında bir çok emirler, kararlar vermiş, (belki de) kalemler kırmış bu insanlarımızın yaşamları böyle olması gerek düşüncesi ile; ''bürokrasi her halde böyle bir şey... insanlar emekli olduktan sonra bile halkla beraber olamıyorlar...'' diye düşündüm.
Peki bu site sakinlerinin, kendi aralarında bir samimiyetlikleri varmı? diye soracaksınız... cevabım hayır!
Eee... hepsi zamanında emir vermiş kişiler, burada kim-kime emir verecek... verse bile kim dinler 'Yalova Kaymakamını?..'
Hep kendi-kendime sormuşumdur; ''Biz Türk milletinin genlerinde midir bu ayrıcalık...
Yoksa sonradan mı 'ayrıcalık'lı olmaya başladık...
Atatürk'ün yaşamını okuyorum da O, hep insanların, halkının içerisinde olmak istemiş, hatta saraydan kaçarak, 'tebdili kıyafet' ederek halkın arasına karışmış... ve ne demiş o eşsiz insan; ''Köylü halkın efendisidir...''
Ve Siz şimdi derseniz; ''-fakat herkese yüz verilirse, yarın astarını da isterler-'' 
Eh... o zaman da kendi kendimizi önce yargılamamız gerek; 'Bugünkü çocuklara, gençlere eğitimi kim veriyor veya vermemiş, veya eğitim alamamış... Siz eğitimi nasıl ve kimden aldınız?
Geçtiğimiz hafta Marina'daki konserden sonra bu anımı 'anımsadım...'
Okumak isteyen çocuklarımız ve gençlerimize banka hesabı verip, 'önce parayı yatır, sonra kayıt yapalım' zihniyetine karşı gelenlere,
Saygılarımla.....
Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.