‘Terörle mücadele’ yalnız Türkiye’nin değil, dünyanın sorunu... Gel gör ki bazı ‘tuzu kuru’ insanlar, üç maymun oynamayı daha uygun buluyorlar. Fakat ‘bumerang’ fırlatılmıştır… Dönüp dolaşıp kendilerini de vuracaktır. Bundan hiç şüpheleri olmasın ve olmamaları da gerek... Gerek de… Hani başlarını kuma gömmüş ‘deve kuşları’ var ya … Kıçlarında ki bir ton pisliği bilen, fakat görmek istemeyen, gizlemeye çalışan(!) kıçları kıllı deve kuşları… Terör örgütü listesini değiştireceklermiş, bazı yanlışlıklar yapılmış, prosedüre uymaları gerekmiş, fakat bunun pek bir anlamı yokmuş… mış, muş… Manda da söğüt dalına yuva yapmış MIŞ… Yani sen perhiz yap da, lahana turşusunu yine de yiyebilirsin… Bizim de çok umurumuzdaydı sanki… ♦     ♦     ♦     ♦ Dünyada her yıl; yirmi bine yakın insan mayınlar nedeniyle yaralanıyor, sakat kalıyor… Büyük bir kısmı da hayatını yitiriyor. Türkiye’de, 1950–1955 ve 1984–1994 yılları arasında toprağa, ‘bir milyon(!)’ mayın döşenmiş. Depolarda ise, imha edilmesi gereken üç milyon mayın bulunuyor… Türkiye, anti-personel kara mayınlarının temizlenmesi için On iki Mart 2003’te Ottowa sözleşmesin de, ‘’mayın yasaklama’’ anlaşması imzaladı. Anlaşmaya göre; Bir Mart 2008, stoklar da ki mayınların imhası için son tarihti. Ancak, bu mayınların imhası hala tamamlanmadı. Bir Mart 2014 ise, toprağa döşenmiş olan mayınların temizlenmesi için son tarih. Bu zamana kadar temizlik için herhangi bir adım atılmamış. (‘Mayınsız bir Türkiye Girişimi’ verilerine göre) Mayınsız bir Türkiye Girişimi; Bir Mart 2008’in stoklardaki mayınların imhası için son gün olduğunu, ancak Türkiye’nin bu konuda geç kaldığını belirten girişim; “…toprağa döşeli mayınların temizliği için son tarih, Bir Mart 2014... Zaman hızla akıp gidiyor ve bu konuda hiç bir gelişme yok.  Mayın temizliği için kaybedilen her hafta, her gün hatta her an yeni ‘kurbanlar’ demektir. Yukarıda da yazdığımız gibi, Türkiye’de her üç günde bir kişi, mayın patlaması sonucu, ya yaşamını yitiriyor ya da sakat kalıyor…” diyor. ♦     ♦     ♦     ♦ Para kazanmak uğruna imal edilen bunca silah, tabii ki bir takım akıllı(!)lara satılacak… Deliler olmasa, akıllı nasıl geçinir? Deli olduğunu değil de, ‘akıllı olamadığını’ kabul edenlere, Saygılarımla.