Modern çağın içine dijital bağımlılık ve ekonomik güçlüklerin devreye girmesi bununla birlikte sosyal medya üzerinden hayatı sürdürerek başkalarının ne yapıp yapmadığını kontrol etmek, iş yerinde ve evde mutsuz olmak, her konuda olumsuz düşünceli davranışlar sergilemek beraberinde takıntılı kişilik yapılarını ortaya çıkarıyor.
Takıntılı kişilik yapılarında neler var?
Duygular bu kişilerde arka planda kalır ve kendi mantıklarını hep ön plana koyarlar. Mantıklı olmadıklarına inandıkları kişilere öfkelenirler. Siyah ve beyaz düşündükleri için başka bir alternatif yol yoktur. Olumsuz düşünceleri ile çevresindekileri de rahatsız ederler. Bu tarz kişiler bazı intikamcı davranışlar sergilerler ve daha az affedici tavır sergilerler. Önceki yazılarımda belirttiğim gibi enerji emici bir süreç başlar.
ZİHİNSEL GEVİŞ GETİRME
Mevlâna güzel düşünmenin benzetmesini şu şekilde dile getirmiştir. “Kardeşim sen düşünceden ibaretsin. Geriye kalan et ve kemiksin. Gül düşünür gülistan olursun, diken düşünür dikenlik olursun.”
Mevlana’dan devam edelim.
“O düşünce ki, halk nazarında önemsiz küçük bir şeydir. Fakat sel gibi dünyayı sürükler götürür. İşte görüyorsun ki, dünyada her hüner, her sanat, bir düşünce ile meydana gelmede ve olmadadır. Balığın deniz yüzünden diri olduğu gibi; yeryüzünün, denizin, güneşin, göğün düşünce ile hayat bulduğunu görüyorsun da neden körleşiyorsun, aptallaşıyorsun da beden sana Süleyman gibi büyük, düşünce, karınca misali küçük görünüyor?”
Enerji emicilerden uzak durmak için;
Zihnini doğru yönde kullanarak alternatiflerden alternatif yaratılmalıdır. Alternatif yaratmayı öğrenmek ve bunu başarmak pozitif psikolojinin olmazsa olmazlarındandır. Öğrenmek ve öğrenmeyi alışkanlık haline getirmek her yönden kişiye ve yaşantısına değer katar. Pozitifi hedefleyen ve pozitif düşünen kendini daha değerli kılar. Kişinin yeni bilgiler öğrenmesi, yeni çevreler yaratması ruh halimizin daha sağlıklı olmasında en önemli süreçlerdendir. Tüm süreçlerin başarılı olması kişinin uzlaşmacı olması ile de bağlantılıdır. Olumlu olan tüm süreçler, olumlu bakış açısına sahip olmak ve arkadaş çevreni buna göre şekillendirmek mutluluğun kapısını açan anahtardır.
Mutsuzluğu bir yaşam biçimi haline getirmiş olan guruplardan uzak, zamanı boşa geçirmediğiniz günler dilerim…