’’Ben hiç yalan söylemem, söylemedim de’’ diyorsanız, Siz de şu an ilk yalanı söylediniz bile…
Evet, yalancılık bir hastalıktır. (Bunu ben söylemiyorum, bilim insanları söylüyor.)
‘Ancak, önemli olan söylenen yalanın türüdür’ diyor konu hakkında uzman olan kişiler.
Sene 1998... Lüksemburg’da konusu ‘Yalan’ olan bir panele katılmıştım.
Kadın konuşmacı (Psikoloji Profesörü) yalanı üç kategoriye ayırmıştı;
Beyaz, pembe, kırmızı yalan.
a) Beyaz yalan: En zararsızı… iltifat yalanlarıdır. Örneğin; herhangi bir toplantıda, ’Bugün çok şıksınız, görüşmeyeli kilo da vermişsiniz.’
b) Pembe yalan: Moral yalanlarıdır. Hasta ziyaretlerinde kullanılır. (Biliyorsunuz ki hasta iyi değildir, olmayacaktır da.) ’Sizi geçen haftaya göre çok daha iyi gördüm…’
c) Kırmızı yalan: halk tabiri ile (Argoca**) yalanın kaşarlanmışıdır. Çoğu kez politikacılarda görülür. (Tabii ki diğer iki kategoride yalan söyleyen politikacıları tenzih ederim) Profesördürler.
Hitler, Mussolini, Goebbels(Joseph) gibi üst düzey politikacıların da bu kategoride olduklarını okuduğumuz kitaplardan biliyoruz.
Bizde de var mıdır acaba?...
Hz. Ali’nin yalanı…
Hz. Muhammed aranmaktadır. Tüm inananlar onu şehir dışına kaçırabilmek için planlar yapılmakta, çareler düşünülmektedir.
Sonunda bir yol bulunur; Hz. Ali, Peygamberi büyük bir sepetin içine saklayacak, üstünü samanla kapatacaktır. Öylede yapılır.
Hz. Ali bu değerli ve ağır yükü başının üstüne koyar, şehir kapısında ki muhafızların arasına girer, geçerken muhafızlardan birisinin, ‘- Sepette ne var?’ sorusuna Hz. Ali;
— ’’Muhammet Peygamberi taşıyorum’’ der.
Aslında gerçek olan bu sözleri, zekice yapılan bir küstahlık olarak yorumlayan muhafızlar, gülüşürler ve Hz. Ali’nin geçmesine izin verirler.
Kuran-ı Kerimden ‘yalan’ ile ilgili bazı ayetler:
Yalan ve iftirayı meslek haline getiren ve günaha düşkün olan herkesin vay hâline! (Casiye Suresi, Ayet 7).
Uyma sen sürekli yemin edip durana, aşağılık kimseye, (Kalem Suresi, Ayet 10.)
’’Elbette zalimlere can yakıcı bir azap vardır.” (İbrahim Suresi, Ayet 22.)
Saygılarımla
(** Argo:)Uydurmadır. En çok mizah ve küfürlü söyleyişlerdedir. Eskiden külhanbeyi ağzı denirdi. Ayaktakımı ağzı da denir.