Mutluluk ya da öznel iyi olma, bireyin yaşamına dair olumlu düşünce ve duygularının miktarca üstünlüğüdür. Başka bir deyişle bireylerin yaşamlarından aldıkları doyum ve olumlu duyguların toplamıdır.
Günümüzde mutlu olmanı çok farklı yolları ve arayışları vardır. Konuyla ilgili yapılmış bir araştırma sonucuna bakalım.
Artık biliyoruz ki para her koşulda insanlara saadet getirmemekte, gelirin öznel iyi olma üzerindeki etkisi göreceli seyretmektedir. Bireyler konum olarak kendinden daha yukarda olanlara baktığında mutsuz olabilirken daha alttakine bakıp mutlu olabilmektedir. Medeni durumla ilişkili bulgulara bakıldığında dünyanın çoğu yerinde evli olan bireylerin evli olmayan bireylere göre daha mutlu olduğu bilinmektedir. Evli olmak bireylere sosyal ve finansal destek sağlamaktadır. Diğer bir öznel iyi olma belirleyicisi olarak yaşla ilgili bulgular ilk zamanki sonuçlardan farklı olarak iyi olmanın yaşla birlikte değiştiğini bu değişimin ise U-şeklinde olduğunu ortaya koymuştur. Gençlik yıllarında ve yaşlılık zamanında ortalamanın üzerinde bir mutluluk düzeyi söz konusu iken orta yaşlarda ise mutluluk düzeyi azalmaktadır.
Kadın ve erkek arasındaki öznel iyi olma farklılıklarına bakıldığında yazında tam bir ayrımın yapılmadığını, kadın ya da erkek olmanın öznel iyi olma için belirleyici olmadığı görülmektedir.
Türk hane halkının mutluluk profiline baktığımızda ülkemiz içinde evli olan bireyler evli olmayan, eşi ölen, boşanmış ya da eşinden ayrı yaşayan bireylere göre daha mutludurlar.
Benzer şekilde üniversite ya da yüksekokul mezunları ilkokul, ilköğretim, lise mezunları ile hiçbir okuldan mezun olamayan kimselere göre daha mutludur. Cinsiyet açısından bakıldığında Türk kadınları Türk erkeklerinden daha mutludur. Bu bulgular ışığında cinsiyet, eğitim, medeni durum ve öz saygı gibi kişilik özelliklerinin Türk hane halkı için önemli öznel iyi olma belirleyicileri olduğu sonucuna varılmaktadır.
Bazı yazarlar ve düşünürlerde mutluluk için bir beklenti içinde olmanın hayalden öteye gidemediğini vurgularlar. Örnekte olduğu gibi;
"Sana hiçbir zaman gül bahçesi vadetmedim ben. Hiçbir zaman kusursuz bir adalet vadetmedim... Ve hiçbir zaman huzur ya da mutluluk da vadetmedim. Sana ancak bütün bunlarla savaşma özgürlüğüne kavuşmanda yardımcı olabilirim. Sana sunduğum tüm gerçeklik savaşım. Ve sağlıklı olmak, gücünün yettiği kadarıyla, bu savaşımı kabul edip etmemekte özgür olmak demektir. Ben yalan şeyler vaat etmedim hiç. Kusursuz, güllük gülistanlık bir dünya masalı koca bir yalandır... üstelik böyle bir dünya çok can sıkıcı bir yer olur!