Korku, panik, kargaşa, gelecek kaygısı, terör, zam, enflasyon, işsizlik, gerginlik, huzursuzluk yani yaşamın her köşesini adeta esir alan, yani herkese her fırsatta adeta kan kusturan “kaos” ile karşı karşıyayız.
Yani, hem kaos çıkartıp hem de bundan yararlanmaya kalkan zavallılar, aynı zamanda huzurun da geleceğin de ezeli düşmanlarıdır.
Akit gazetesi seçimlerden önce manşet atmıştı "Ya BAŞKANLIK, ya KAOS" AKP tek başına iktidar oldu, 15 yıldır Ülkeyi tek başına yönetiyor ,ama ülkenin geldiği yer ortada.
Son aylarda ısrarla dile getirilen “ya kaos ya başkanlık” rezaleti Anayasayı yıkmayı hedefleyen referandum beklentisiyle birlikte farklı versiyonlarla yeniden gündemde.
Bir zamanlar “Harun gibi geldiler, Karun oldular” diyen, iktidar partisini yolsuzlukla suçlayan ama sonra altına güzel bir koltuk verilince saf değiştiren Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Numan Kurtulmuş açıklama yapıyor;
“Bundan sonra da suikastlar, canlı bombalar, vesaireler bunlar devam edebilir. Terör örgütleri neden bu kadar yakın stratejik işbirliği içerisinde? Türkiye'ye diz çöktürmek istiyorlar……… Allah'ın izniyle referandumda büyük oranda 'evet' çıktıktan sonra da bu terör örgütleri, hiçbir şekilde sesi soluğu çıkmayacak noktaya gelirler.”
Kısaca EVET derseniz terör bitecek diyor. Madem bitecek neden bitirmiyorsunuz? Bunca asker, polis, vatandaş neden öldürülüyor…yoksa…..
Kahvehanede sohbet ederken konu Referanduma geldi masadaki Recep abi olup biteni yorumlamaya başladı.
-Bu başkanlık nerden çıktı bak adaşım Recep Tayyip 1993 yılında yaptığı bir konuşmada “Başkanlık sistemi bir özentinin sonucu yada Amerikan emperyalizminin bize tavsiyesidir” demişti.
-Bahçeli “Sistem değişmelidir diyenler halt etmiştir…” “Oturmuş ve yerleşmiş parlamenter sistemi yıkmak ve başkanlık kılıfı ile diktatörlüğe geçmek yenilikse, bırakın eskide kalalım…”“Erdoğan Meclis'i kendi kontrolüne alarak, denge, denetim ve fren sistemi olmayan bir tek adam diktatörlüğüne, tahtsız ve taçsız bir sultanlığa koşmaktadır…” demişti konuşmalarında.
- Biz 2010 yılında da bir referandum yapmıştık. O zaman Bahçeli REFERANDUM da HAYIR diyeceklerini açıklamıştı ama MHP seçmeninin çoğu EVET dedi.
-Şimdi aynı Bahçeli Başkanlığa EVET diyor ama MHP seçmeninin ezici çoğunluğu HAYIR diyor.
-2010 Evet kampanyasını anayasa referandumunun evet kampanyasını Hakan Şükür başlatmıştı, “ülkemizin geleceği için evet diyorum” demişti.
Ahmet Altan, Mehmet Altan, Nazlı Ilıcak ,Şahin Alpay, Ali Bulaç, Hasan Cemal, Mümtazer Türköne , birde “YETMEZ ama EVET “diyen sözde solcular vardı başta Baskın Oran ,Aydın Engin Murat Belge Cengiz Çandar gibi…
Şimdi olduğu gibi herkes hükümetin istediği “Evet” kampanyasına destek verdiği göstermek için birbiriyle yarışıyordu.
Fethullah Gülen de” Ölüleri bile kaldıran EVET dedirtin” demişti.
Sonunda evet çıktı ne oldu FETÖ yargıya, Emniyete, Türk Silahlı Kuvvetlerine yerleşti devleti teslim aldı .15 temmuzda Darbe yaptı. evet diyenler nerde..? Çoğu hapiste.
Kandırıldılar , aldatıldılar. Milletim beni affetsin dediler. Türk Milleti Affettiniz mi ?
-2017 Yine Referandum Rıdvan Dilmen üzerinden başlatılan popçulu-topçulu kampanyada ahaliye ne çağrısı yapılıyor. “Vatanımız çok zorlu bir süreçten geçiyor, adeta İstiklal Savaşı, güçlü bir Türkiye için sen de var mısın?” diyorlar.
-15 yılda Ülkeyi bu hale getirenler, PKK'nın , FETÖ nün dahası önüne gelenin aldattığı, kandırdığı kendi ifadelerinde söyleyenler. Bu ülkeyi düzlüğe çıkaramazlar.
Bu bir seçim değil. Bu Türkiye Cumhuriyeti'nin ve ona bağlı milyonların varlık savaşıdır. Ve o milyonlar, oylarını hangi partiye verirse versin Türkiye Cumhuriyetle, Atatürk'le ve devrimleriyle barışıktır, onlardan vazgeçmeyi içine sindiremez.
Yeni maceraları kaldıramayız Bu yüzden HAYIR da HAYIR vardır. Diyerek konuşmasını bitirdi.