avcılar escort
Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Yaşar Çelebi
Köşe Yazarı
Yaşar Çelebi
 

GURBETÇİ…

Gurbet, Türk dil kurumuna göre; Doğup yaşadığın yerden uzak kaldığın yer… Almanya’ya 1962 yılında giden ilk işçi gurubuna ‘Gurbetçi’ denilmiş, Almanlar ise ‘Misafir işçi’ (Gastarbeiter) demişlerdi. Şimdilerde ise Türkiye’de ‘Almancı veya Al-a-mancı’ lakabımız… Yani, Türk dil kurumu çevirilerinde yer almamış şekli ile ülkemde; çalışmadan para kazanan, parayı sokaktan süpüren(!) kişi. Almanya’da ise ‘Yabancı’ (Ausländer) olduk. Sağ olsunlar son zamanlarda gelen ilticacılar sayesinde değerlerimiz biraz arttı… daha doğrusu en azından helikopterlerle havadan aranmıyoruz. (Mülteciler de suç oranları, çoğaldığı için, hırsızlar, soyguncu ve dolandırıcılar, her gün değilse bile iki gün de bir havadan helikopterlerle aranıyorlar.) Bilmem ‘eski adliye’ binasını bilir misiniz? Her sabah binanın yan girişi kapısında 07-8:30 arası günlük işçiler dururlar. Çoğunluğu doğu Anadolu’dan ‘ekmek parası’ için gelen vatandaşlarımızdır. Tabii onların da lakapları vardır; Gündelikçi. Arada bir onlarla sohbet edip sorunlarını dinlerim. Hemen-hemen hepsi eş, dost, arkadaş, bazen akraba tavsiyesi ile Didim’e gelmişler. Onlar da kiraların yüksek olmasından şikayetçiler. Üçü - beşi bir araya gelerek kiraladıkları harabe yerlerde kalıyorlar. Hüseyin (Hüso), daha 16 yaşında. İki ay önce Ağrı’dan gelmiş hala oğlu Mahmut ile birlikte. Maho (Mahmut) 24 yaşında. Çoğu kez beraber çalışamıyor, ayrı işlere gidiyorlar… fakat akşamları evde beraber oluyorlar. Hüso, bu sene anamdan ayrı geçecek bayram… inşallah o güne kadar biraz para biriktirim de anama gönderirim. Anam 60 yaşında hala çamaşırı elinde yıkar. Benden önce 3 kız kardeşim olmuş çok yaşamamışlar. Ben evin son çocuğuyum. Yengelerimden anama fayda yok. Hastalanırsa teyzelerim yardım ediyorlar. Babam ben doğduktan 5 sene sonra ölmüş. Maho’nun durumu da Hüso’dan daha iyi değil… tek farkı onun kız kardeşleri var abileri yok teyze oğlu Hüseyin gibi. Hoş… olsa ne olacak ki… hayırsız çıktıktan sonra. Kahvaltı falan yapmadan her sabah iş bulmak için koşturuyorlar. Para lazım… Yaşlı anası, kanserli babası için. İlaç parası kazanması lazım Mahmut’un… ilaçlar pahalı. Hiç olmazsa ilaç parasını devlet karşılasa… Evlenme zamanı da gelmiş, hem de geçmiş bile… bide dört çocuk yap diyor birileri. Tok açın halinden ‘manda yoğurdu yiyerek anlarmış(!). VERMEMİŞ MABUT, NEYLESİN MAHMUT!.. Saygılarımla
Ekleme Tarihi: 16 Ocak 2025 - Perşembe

GURBETÇİ…

Gurbet, Türk dil kurumuna göre; Doğup yaşadığın yerden uzak kaldığın yer…

Almanya’ya 1962 yılında giden ilk işçi gurubuna ‘Gurbetçi’ denilmiş, Almanlar ise ‘Misafir işçi’ (Gastarbeiter) demişlerdi.

Şimdilerde ise Türkiye’de ‘Almancı veya Al-a-mancı’ lakabımız…

Yani, Türk dil kurumu çevirilerinde yer almamış şekli ile ülkemde; çalışmadan para kazanan, parayı sokaktan süpüren(!) kişi. Almanya’da ise ‘Yabancı’ (Ausländer) olduk.

Sağ olsunlar son zamanlarda gelen ilticacılar sayesinde değerlerimiz biraz arttı… daha doğrusu en azından helikopterlerle havadan aranmıyoruz. (Mülteciler de suç oranları, çoğaldığı için, hırsızlar, soyguncu ve dolandırıcılar, her gün değilse bile iki gün de bir havadan helikopterlerle aranıyorlar.)

Bilmem ‘eski adliye’ binasını bilir misiniz? Her sabah binanın yan girişi kapısında 07-8:30 arası günlük işçiler dururlar. Çoğunluğu doğu Anadolu’dan ‘ekmek parası’ için gelen vatandaşlarımızdır. Tabii onların da lakapları vardır; Gündelikçi.

Arada bir onlarla sohbet edip sorunlarını dinlerim. Hemen-hemen hepsi eş, dost, arkadaş, bazen akraba tavsiyesi ile Didim’e gelmişler. Onlar da kiraların yüksek olmasından şikayetçiler. Üçü - beşi bir araya gelerek kiraladıkları harabe yerlerde kalıyorlar.

Hüseyin (Hüso), daha 16 yaşında. İki ay önce Ağrı’dan gelmiş hala oğlu Mahmut ile birlikte. Maho (Mahmut) 24 yaşında.

Çoğu kez beraber çalışamıyor, ayrı işlere gidiyorlar… fakat akşamları evde beraber oluyorlar.

Hüso, bu sene anamdan ayrı geçecek bayram… inşallah o güne kadar biraz para biriktirim de anama gönderirim. Anam 60 yaşında hala çamaşırı elinde yıkar. Benden önce 3 kız kardeşim olmuş çok yaşamamışlar.

Ben evin son çocuğuyum.

Yengelerimden anama fayda yok. Hastalanırsa teyzelerim yardım ediyorlar.

Babam ben doğduktan 5 sene sonra ölmüş.

Maho’nun durumu da Hüso’dan daha iyi değil… tek farkı onun kız kardeşleri var abileri yok teyze oğlu Hüseyin gibi.

Hoş… olsa ne olacak ki… hayırsız çıktıktan sonra.

Kahvaltı falan yapmadan her sabah iş bulmak için koşturuyorlar.

Para lazım…

Yaşlı anası, kanserli babası için.

İlaç parası kazanması lazım Mahmut’un… ilaçlar pahalı. Hiç olmazsa ilaç parasını devlet karşılasa…

Evlenme zamanı da gelmiş, hem de geçmiş bile… bide dört çocuk yap diyor birileri.

Tok açın halinden ‘manda yoğurdu yiyerek anlarmış(!).

VERMEMİŞ MABUT, NEYLESİN MAHMUT!..

Saygılarımla

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Diğer Yazıları

Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.
avcılar escort