Ne seçimi olursa olsun, kim seçilirse seçilsin, hiç farketmez...
Hep aynıdır. Her seçim ardından dalkavuklar; ’Kıral öldü, yaşasın yeni kıralımız’derler.
* * * * *
Padişahın göbeği davul gibi şişmiş.
Gününün büyük kısmını helada geçirir olmuş haşmet-maap... fakat bir türlü rahatlayamıyor, bağırsaklar dolu, boşalamıyor, rahat bir uyku uyuyamıyormuş kaç gecedir.
Tellallar çağırtılmış, uzak-yakın her tarafa haberler salınmış; 'Ey ahalii... padişahın derdine derman olacak kişi mala-mülke gark olacak, ihya olacaktıır!..'
Çok müracaat olmuş, kapıda sıralar oluşmuş fakat kimse padişahı rahatlatamamış.
Tam ümitler tükenmişken çok uzaklardan fakir bir köylü saray kapısını çalmış ve; ’Ben, Padişahımızın derdinin çaresini ben biliyorum' demiş.
Vezir koşmuş padişahın huzuruna...
Sancılar içinde kıvranan Padişah hayırmı diyecek, çabuk gelsin demiş.
Padişahı iyice gözden geçiren köylü teşhisini koyar ve; "Padişahım senin karnın gazdolu... fakat ben seni iyi ederim" der.
"Ancaak, benim de senden bir isteğim olacak; Seni her rahatlatmamda bana bir köy bağışlamanı isterim..."demiş.
''Tamam'' der, göbeği davul gibi şişmiş, yerde kıvır-kıvır kıvranan yedi düvel hükümdarı... ''Her isteğini kabul ediyorum...''
Köylü, sultan’ı ve yereyatırır. başlar karnını, göbeğini oğuşturmaya, masaj yapmaya...
Birkaç dakikalık masajdan sonra padişahın mübarek kıçından 'Caart' diye bir ses duyulur.
Haftalardır ilk kez 'yellenebilen' padişahın acılı yüzünde güller açar... hemen vezirine emir verir; ''Falan köyü bağışlıyorum, kayıtlara geçe...'' der.
Bir evi bile olmayan yoksul köylü, artık ilk köyün sahibi olmuştur...
‘Devam’ der padişah.
Köylü masaja devam eder.
Her masaj arkasından bir ‘caart’sesi...
‘Aman devam, hiç durma devam’ der heşmet maap ve köylü her yellenmeden sonra; Falanköy, filan köy şurayı da isterim, burayı da isterim...
Her yellenmeden sonra kendine biraz daha gelen Padişah;
"Yaşamak ne güzelmiş meğer yahu" demeye başlar.
Masajlar, yellenmeler bir süre devam eder. Padişah iyice rahatlamıştır... fakat bayağı bir toprakta köylünün zimmetine geçer.
Başından beri kudretli sultanın yanında olan ve ona;
'Aman nede güzel ossuruyorsunuz padişahım, odayı da mis gibi kokuttunuz' diyen başvezir, sonunda dayanamaz ve;
'''Aman Padişahım, biraz daha devam ederseniz adama hükümdarlığıda vereceksiniz,..''
Padişah; ''Ne yapayım vezir, görmüyormusun... adam ‘ossurta-ossurta’ alıyor...''der.
* * * * *
(**) Dalkavuk-Kendisine çıkar sağlayacak olanlara aşırı saygı ve hayranlık göstererek yaranmak isteyen kimse, yağcı, yalaka, yaltak, yaltakçı, kemik ve çanak yalayıcı
Alınmak yok haa... kıssadan hisse çıkaran, fakat ’alıngan’ olmayanlara,
Saygılarımla...