Her ne kadar bazı ülkelerde hala 'Sansür' olsa da, dünyanın çok ülkesinde 'Gazeteci-Gazetecilik' (Birilerinin işine gelmese bile) hala şerefli ve bir o kadarda kutsal bir meslektir.
Gazetecilik mesleğinin Türkiye'de ki 'Duayenlerinden Uğur Dündar, 2012 yılında 'Didim Kitap Fuarı'na şeref misafiri olmuştu.
Uğur Dündar bir sohbet sırasında; "...Yerel gazeteler insan vücudunun olmazsa olmazları olan kılcal damarlar gibidir. Kılcal damarlar olmadan ana damarlar (Ulusal gazeteler) beslenemez..." demişti.
Aydın Gazetecileri Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Aydın'dan gelen yazıda bir köşe yazarı gazeteci arkadaşa birileri telefon ederek tehditvari, 'Uyarıda(!)' bulunmuş.
Tehdit edilen köşe yazarı arkadaş Bahri Kanat;
"Bizler basının dördüncü kuvvetiyiz. Siyasetçiler konuşmazsa, halkı aydınlatmak için kamuoyuna gazeteciler, köşe yazarları bilgi verir.
Bunlardan mahrum olmak, demokrasiyi kısıtlamak demektir.
Yazılarımda en ufak hakaret, küfür, rencide edici cümleler kullanmadığım gibi isim yazmamaya da gayret gösteriyorum. İsim kullandığımda direk savcılığa hakkımda suç duyurusunda bulunuluyor. Bu suç duyurularının ardından, meydana gelen bu tehdit olayı da psikolojik açıdan bizleri çok etkiliyor.
Yazdığım yazılarda, bilgi sahibi olmadan, araştırmadan hiçbir şey yazmam. BİMER kanalı ile bilgi edinme hakkımı kullanarak, hakkında yazı yazacağım kuruma önce sorularımı resmi olarak yöneltip, cevabımı alarak yazılarımı kaleme alıyorum. Bilmediğim konularda, ne yazmak ne de konuşmak istemem.
Belediye kanununun kitaplarını incelerim, bunları kendime göre araştırıp bu sayede kurumlara sorularımı yöneltirim. Bu tehditleri yapan kişileri kınıyorum. Herkes kendi işine bakmalı. Kurumların sözcüleri olmamalı" diyor.
Arkadaşın yazısından da anlaşılacağı gibi, fahri veya gayri-fahri yazı yazarak vazifesini yapan kamuoyunu bilgilendirmek adına uğraş veren, bunu yaparken de kimsenin gururuna dokunmadan şerefi ile yazı yazan insanlara saygı duymak, içinde yaşadığımız İlimiz yanında Ülkemizin itibarı adına oldukça önemli olduğunu düşünüyorum.
Dernek Başkanı Mehmet Aydın arkadaşında yazdığı gibi, bizlerde bu konuyu ciddiye alıyor, Bahri Kanat (veya başka arkadaşlara) 'Uyarı(!)' telefon ve yazılarının tekrar etmemesini temenni ediyoruz.
"Bana Dokunmayan Yılan Bin Yaşasın" demeyenlere
Saygılarımla