Mart ayının “Dünya Beyin Ayı” olduğunu biliyor muydunuz? Ülkemizde de Mart ayının üçüncü haftasında bu en önemli, en değerli organımızın bilmem kaçıncı ’yaş gününü’ biz de kutlamamız gerekti. Gerekti de…kaç kişi biliyordu da kaç kişi kutladı? Yani böyle bir etkinlik hazırlayan bir kurum var mı, Varsa nerede, etkinlikleri nelerdir? Beynimizi nasıl daha iyi çalıştırabiliriz? Çocuklarımız bu konu üzerinde nasıl eğitilmeli? Japonya, Çin, Amerika, Avrupa bu ülkeler 'ileri' ülkeler... Onlar çocuklarına bu konuda nasıl eğitim veriyor acaba? Onlar dinsiz mi? Hayır. Bu ülkeler de çocuklarına din bilgisi veriyor. Onların da inançları var. Fakat her ne hikmetse hep geri kalmış ülkelerde ‘savaşlar’ var... Çocuklar ölüyor. NEDEN? Bugün çocuğunuzu karşınıza alıp şu soruyu sorar mısınız; Beyin nedir, nerede bulunur? -Kasapta- derse hiç şaşırmayın. O çocuğun bir suçu yok, suç bizde. Buyurun bizim için hazırlanmış… “Beyin Kullanma Kılavuzu" isimli kitapçıktan birkaç alıntı: Beyin açık havada ve ayaktayken daha iyi çalışır. Önemli kararlarınızı açık havada yürürken alın. Yabancı bir dil öğrenme ve ezber beyni güçlendirir. Her gün birkaç yeni kelime öğrenin ve kullanın. Zihinsel jimnastik yapın. Bunun için; Sudoku, bulmaca, satranç gibi oyunları kullanabilirsiniz. Zihinsel rutinlerinizi kırın. Bazen telefonu sol elinizde tutun, çantanızı diğer alinizde taşıyın, evinize başka bir yoldan gidin. Zihinsel zevklerinizi zenginleştirin. Her gün mutlaka iyi bir ‘özdeyiş’ kitabından, birkaç cümle okuyun. Güzel bir resme bakın. Sevdiğiniz bir müziği gözlerinizi kapatarak dinleyin. Bir konu hakkında düşünürken, nasıl düşündüğünüzü de gözlemleyin. ‘Düşünmek’ üzerine düşünmek, düşünce kalitesini artırır. İyi bir uyku kaliteli bir beynin temelidir. 24 saati geçen uykusuzluk sarhoşluğa benzer bir şekilde beyin fonksiyonlarını etkilemektedir. Bol ve temiz oksijen (kırlar, ormanlık, ağaçlık alanlar) beyin için çok önemlidir. Beyin vücuda alınan oksijenin dörtte birini (1/4) tek başına tüketir. Farklı düşünme tarzları beyni geliştirir. Çocuklar ve hayvanlarla daha fazla vakit geçirin. Sizden farklı düşünen insanlarla konuşun. Kullanılmayan organ körelir. Sürekli TV seyrederek beyninizi düşük viteste çalıştırmayın. Beyninizi çalışmaya zorlayın, sınırlarını zorlamayan etkinlikler, beyninizi geliştirmez. Beyin diyeti yapın. Unutmayın! Beynimize çöp girerse, çöp çıkar. Beyninizi neyle beslediğinize, midenizi neyle beslediğiniz kadar dikkat edin. Kafanızda en çok neyi düşünürseniz, hayatınızda onu çoğaltırsınız. Günde aklımızdan 60 bin ile 80 bin arası düşünce geçer. Bu düşünceleriniz ne hakkında? Beynimiz kendisinin nasıl çalıştığı hakkındaki bilgi ve inançlarına göre çalışır. Beynin çalışması hakkında yanlış bilgilere sahip olduğumuzda, beynimiz de yanlış çalışır. Kitap okumak güçlü bir beyin jimnastiğidir. Zihinsel adaleleri çalıştırır. Okurken şu ilkeyi unutmayın: “Kurnaz insanlar okumayı küçümser. Basit insanlar ona hayran olur. Akıllı insanlar ise ondan faydalanırlar. Yalanlamak ve reddetmek için okuma. İnanmak ve her şeyi kabul etmek için de okuma. Tartmak, kıyaslamak ve düşünmek için oku.” (Bacon) “Sağlam kafa sağlam vücutta bulunur.” Fiziksel zindelik zihinsel zindelik getirir. Uzun süre fiziksel hareketsizlik, zihinsel hareketsizlik yapar. Spor yapmaya, fazla kilolarınızdan kurtulmaya, yediğinize ve içtiklerinize dikkat edin. Yeterince su için ve unutmayın ki, insan beyninin %78'i su ile kaplıdır! Beyin kas sistemi ile değil, elektro-biyokimyasal reaksiyonlarla çalışır. Kolumuz ya da bacağımız gibi fiziksel anlamda yorulmaz. Beyni yoran en önemli şey monotonluktur. Hayatınızı ne kadar renklendirirseniz, beyninizi o kadar neşelendirirsiniz. “Başarı beyinde başlar. İnsan ‘kafadan’ kaybeder!” Sadece Mart ayı, “Beyin Ayı2 diye düşünmeyelim. Tüm 12 ayı aklımızı "başımıza" toplama ayı olarak düşünelim.   Rahmetli Büyükannem, babam evden çıkarken; -- “Aklın başında değil mi Mahmut’um” derdi. Saygılarımla