Geçtiğimiz yıl Ege'nin sevilen sayfiye yerlerinden olan Altınoluk'a ziyarete gittik.
Amcam eşi ile birlikte yaklaşık on beş yıldır orada yaşıyor. (Tabii o kadar emekli bürokratın arasında olmak yaşamaksa...)
Uzun yıllar devlete, millete hizmet verdikten sonra emekli olmuş bürokratlar hepsi.
Aralarında ayrı düşünenler vardır belki ancak, genel düşünce; ’’Biz hep halktan ayrı yaşadık (veya yaşamaya mecbur edildik) ölene kadar da böyle yaşamaya mecburuz’’ der gibi...
Bir sitede birleşmişler (sitenin adını yazmak istemiyorum, ancak bilenler vardır mutlaka)
Amcam Almanya'dan emekli olmuş, paranın hesabını bilen, fakat yeri geldiğinde gözünün yaşına bakmadan harcayan bir mühendis emeklisi...
Site güvenliğinin 400 kilometrelik yorucu bir yolculuk ardından sorduğu sorular oldukça sıkıcı geldi... ‘sürpriz ziyaret’ yapmak istemiştik ancak kapıdakilerin soruları karşısında amcamı haberdar etmeye mecbur kaldık.
Amcam kapıda yaşadığımız sorgu, sualden kendisini suçlu hissetmiş gibi; ’’Kusura bakma yeğenim, buradaki bazı bürokratlar hala kendilerini Kaf Dağında hisseder, hatta suikast korkusu ile yaşarlar... Öyle ya; zamanında emirler vermiş, korumalarla gezmiş, hatta kalemler kırmış kişiler... dolayısı ile gelenlerin neredeyse ‘GBT’lerine bakılmasını isterler.’’
Tabii ki kusura bakmak diye bir şey olamazdı... hele, hele şu son yıllarda yaşadıklarımıza bakınca...
Ülkemde yaşadıklarımızın çoğunu hak ettiğimizi de düşünmüyor değilim tabii ki.
O, ‘Milletvekilleri’ biz seçtik meclise layık gördük ve gönderdik, şimdi sızlanmaya da hakkımız yok.
Almanların unutulmaz bir atasözleri var; “Näkste Winter kommt bestimmt”
Yani; Türkçeye çevirirsek; “Geçen kış tekrar gelecektir.”
Kışlar bitmez... tıpkı seçimlerin bitmeyeceği gibi.
Yani; YENİ SEÇİM GELİYOR.
Tüm okuyucularımıza başta sıhhat olmak üzere, 2023 yılının huzurlu barış dolu olmasını dilerim. HER ŞEY GÜZEL OLSUN!
‘Bir benim oyumla ne olur ki’ diye düşünmeyenlere,
Saygılarımla