Pazartesi günleri havaların güzelleşmesiyle birlikte zorlu bir gün olarak yerini almakta. Pazartesi sendromundan kurtulmak için neler yapılabilir kısaca bir göz atalım.
İÇ DÜNYAMIZI ŞEKİLLENDİRELİM
Pazartesi sendromu olarak tanımlanan durum herkesi içine alan bir durum değildir. Bıktırıcı bir şekilde mobbing yaşayan, çalışma saatleri belirsiz, gece geç saatlere kadar çalıştırılan bir kişi doğal olarak pazartesi günlerinden hazzetmeyecektir. Aynı şey okulunu, çalışmayı sevmeyen öğrenciler için de geçerlidir. Tatile yüklediğimiz anlamlar, hiçbir şey yapmadan oturmak, çalışmamak şeklinde olunca, pazar gününün bitişi, pazartesinin başlangıcı tatsız bir gün olarak algılanıyor. Depresif ruh halinden kurtulmak için pazarlara ve diğer tatil günlerine çok fazla anlam yüklemekten vazgeçmeliyiz. Hatta bu günlerde de en azından fiziksel aktivite programları yapmalıyız. Ayrıca pazartesiyi düşünürken iş yerinde, okulda yaşayacağınız olumsuzlukları düşünmek yerine sevdiğiniz arkadaşlarınızı tekrar görmek gibi olumlu düşüncelere yer vermeliyiz. Sonuç olarak pazartesi sendromu dediğimiz durum bizim kendi yaşadıklarımızla ve çevremizin de etkisiyle beynimizde oluşturduğumuz bir ruh halidir. Kimle, nerede, nasıl olursa olsun hayatımızın içinde her zaman bizi mutlu edecek, rahatlatacak şeyler vardır, bunları yakalamaya çalışalım. Becerebilirsek pazartesi sendromu diye bir şey söz konusu olmaz. Tabii istediğimiz sürece...
KÜÇÜK İPUÇLARI
İyimser olunmalı
Her fikre açık olunmalı
Hayatınıza değişik şeyler katın
Çalışma temposunu düşürün
Kısa ancak sık aralıklı molalar
Yemek ve uyku düzene konulmalı
Her konuda esneklik payı bırakılmalı
Zaman zaman küçük riskler almak
İş ortamı dengeli hale getirilmeli.
İstişare, ekip ruhu, katılımcılık
İnisiyatif almaya çalışalım
İş yükü gerçekçi tutulmalı.
Strese yol açan durumları azaltılmalı