Son dönemde insan kaynakları alanında yapılan çalışmalar iş yerlerinden istifa edip ayrılan kişilerin genelde bu kararlarını tatil dönüşlerinde aldıklarını ortaya çıkarmıştır. Tatil sonrası çalışmalar gerek adaptasyon gerekse de ani tepkiler ortaya koyması bakımından sıkıntıları içerisinde barınmaktadır. Evimizi özlemiş olsak bile yaşama adapte olmak güçtür. Evde okula hazırlık yapan ya da sınavlara hazırlanan bir çocuğumuz var ise durum daha zor olur.Düşünsel boyuttaki bu sorunlara ek olarak baş ağrısı, iştahsızlık, yalnız kalma gibi problemler eklenirse bilin ki sizde "tatil sendromuna" yakalanmışınız demektir. Bu problemi aşmak için öncelikle tatilin son günlerinde iş hayatınıza yönelik küçük planlar yapmalısınız. Aynı şekilde bu son günlerdeki planlarınız gerçekçi olmalı. Tatilin verdiği rahatlıkla daha cesur düşünceler üretirken mantık döngüsünden de uzaklaşılabilir. Gün içerisinde tatil gezmelerinin paralelinde küçük geziler, etkinlikler faydalı olacaktır. Hareketli yaşamımızı bıçak gibi kesip eve kapanmak mevsimsel depresyona yol açabilir. Evimize döndüğümüzde yapılması gereken işleri de birkaç gün içerisine sığdırmak kaygımızı arttırabilir. Bu yüzden işlerimizi bir haftalık sürece yaymamız daha sağlıklı olacaktır.   Son olarak herhangi bir olaya yönelik planlarımızda “asla” “her zaman” “kesinlikle” gibi sözcüklerden uzak durmamız çok önemlidir.   Görüşmek üzere…