Sosyal zekânın bağımsız bir yapı olmadığını, genel zekânın sosyal durumlara uygulanması ve sosyal ortamlarda kullanılması olarak değerlendirse de sosyal zekânın bağımsız bir yapı olduğunu ortaya koymak üzere pek çok çalışma yapılmıştır.
Yakın zamanda yapılan çalışmalarda ise sosyal zekâ ve akademik zekânın birbirinden bağımsız ama birbirini destekleyen iki ayrı yapı olduğunu ortaya koymaktadır. Bazı çalışmalarda sosyal zekânın iki bileşeni olan bilişsel ve davranışsal yönü üzerinde çalıştılar ve sosyal zekânın bu iki bileşeninin birbirleriyle anlamlı derecede ilişkili olduğunu ortaya koydular. Ayrıca sosyal zekânın bilişsel boyutunun akademik zekâyla ilişkili olmadığı sonucuna ulaştılar.
Sosyal zekânın akademik zekâdan farklı bir yapı olduğu günlük yaşamımızda da gözlemleyebileceğimiz bir durumdur. Sosyal zekâ akademik zekâdan farklıdır.
Akademik konularda problem çözmede oldukça başarılı olan kimi insanlar sosyal durumlarda ki konularda problemleri çözmekte zorlanabilmektedirler. Başkalarıyla geçinmekte zorluklar yaşamaktadırlar. Bunun tersi olarak ta bazı insanlar akademik problem çözmede sorun yaşarlarken sosyal durumlarda daha başarılı olmaktadır
Sosyal zekânın öğrencilerde geliştirilmesi için neler yapılabilir?
Araştırma sonuçlarımızdan biri sosyal zekâ düzeyinin depresyon düzeyini etkilediği yönündedir. Bu durumda sosyal zekânın önemi ortaya çıkmaktadır. Öğrencilerin çevreleriyle kurdukları ilişki ve iletişim onun psikolojik sağlığı üzerinde belirleyici bir rol oynamaktadır. Bu aşamada öğrencilerin sosyal zekâ düzeylerinin nasıl yükseltileceği ile ilgili araştırmalar yapılmalı eğitim programları hazırlanmalıdır. Bu konuda ilimizde bu eğitim öğretim döneminde faaliyete geçen Kavaklı Anadolu Lisesinde bu programlar uygulanmaktadır.
Ayrıca önemli bir diğer noktada sosyal zekâ düzeylerinin yalnızlık düzeylerini etkilediğidir. Bu bağlamda öğrencilerin sosyal zekâ ve iletişim becerilerini geliştirici bir takım etkinlik ve programların hazırlanmasının yanı sıra öğrenci kulüpleri geliştirilmeli ve etkinleştirilmelidir. Zira öğrencilerin en kolay iletişim kurdukları ortamlar öğrenci kulüpleridir.
Sosyal zekâ eğitim programları geliştirilip bu konuda çeşitli yardım mesleklerinde çalışan psikolog, psikolojik danışman, sosyal yardım uzmanı vb. profesyoneller eğitilebilir.
Sosyal zekâ 3 farklı boyutta toplanabilir. Kişisel Farkındalık Boyutu: Kişinin kendi iç dünyasını tanıması, tercihlerini yapabilmesi, sahip olduğu kaynakların ve gücün farkında olması anlamına gelmektedir. Kişiler Arası İlişkiler Boyutu: Kişinin diğerleri ile ilişkilerinde empati kurabilmesi, sosyal sorumluluğa sahip olabilme ve kişiler arası iyi ilişkiler kurabilme becerisi bu boyutta yer alan davranışlardır. Şartlara ve Çevreye Uyum Boyutu: Kişinin çevrenin talepleriyle başa çıkma, esnek olabilme ve problemleri çözebilme becerileri bu boyutu içerir.
Günümüzde herkes her geçen gün daha “sosyal”. Üstelik her şeyin başına “sosyal” gelmeye başlamışken (sosyal medya, sosyal siteler, sosyal ilişki ağları… ) zekâmızın da sosyalleşmesi için uygun zaman gelmiş demektir.