Keyifli bir 14 Şubat sonrasında umarım ilişkiler eski monotonluğuna dönmemiştir. Belirli günlere bağlı kalıp, daha sonra o değerleri, paylaşımları unutmamız kötü bir alışkanlığımız.
Bugün sevgililer günü sonrasında çiftlerin ilişkilerinde sorgulamaları gereken bazı noktaları var.
Öncelikle ilişkilerde mutlaka bireysel sorumluluklar üst seviyede yerine getirilmelidir. İlişkilerde bu bireysel sorumluluk bilinci yitirildiği zaman, çiftler kendi yaşadıklarından hep karşısındakini sorumlu tutmaya başlıyor ve bu mantık içinde duyguların değişmesi için karşısındakinin değişmesini bekliyor. Çiftler uzun süre, ‘Bak senin yüzünden ne hallerdeyim,’ deyip, bu hallerden çıkmak için karşısındakinin değişmesini bekliyor. Karşıdaki de aynı şeyi yapıyor.
İkinci sorgulamamız gereken gerçeğimiz; ‘bireyler birbirinden farklıdırlar’. Muazzam bir bireysel farklılıklar dünyası var. Dolayısıyla her birey bir olaya kendi içinde tutarlı olan, sahiplendiği, yatıp kalktığı, en çok tanıdığı bir mantık çerçevesinde yaklaşır. Ve o, sahiplendiği bir mantıktır.
Örneğin siz masanın öbür tarafından şu olaya bambaşka bir açıdan bakıyorsunuz ve sizin açınız da, en az benimki kadar tutarlı. Şimdi düşünebiliyor musunuz siz ve ben hangimizin açısı doğru, hangimizin ki yanlış muhasebesine giriyoruz. Burada bize komik geliyor, ‘Girilir mi canım?’ diyoruz. Ama çiftler böyle yapıyorlar. Kendi bireysel farklılıklarını doğruluğa eşit kabul ettikleri zaman, karşıdaki otomatik olarak yanlış olmaya başlıyor.
Kadir Özer hocamızın değindiği gibi; Karşıdaki de kendi bireysel farklılıklarını doğru yaptığı zaman, öbür taraf yanlış oluyor. Şimdi oturuyorlar, uzun yıllarını ‘Hangimiz doğru, hangimiz yanlış?’ diye tartışarak geçiriyorlar.
Eğer ilişkilerde biz karşımızdakinin bireysel farklılığını, kendi bireysel farklılığımız kadar olabilir gibi görebiliyorsak o evlilik, o ilişki gerçekten huzurlu bir ilişki olur. Çünkü biz o zaman biliyoruz ki benim tavrım, tutumum, davranışım farklı gelse de eşim benim o farklılığımı kabullenecektir. Onun için benimle hayat yolculuğuna girişmiştir, diyeceğim.