1-Sevgi, 2-Güven, 3-Fedakârlık, 4-Hoşgörü 5-Özgürce Konuşabilme, 6-Hayaller ve Hedefler
Mutlu bir ailenin altyapısında olması gerekenleri altı başlık altında toplayabiliriz. Ailenin üyeleri yukarıdaki maddeleri yerine getirebilirse ailenin mutlu yaşam süreci uzayacak ve çocuk sahibi olmak içinde sağlıklı bir havayı yaratmış olacaklardır. Çocuk sahibi olmadan önce aşağıdaki sorulara net cevap vermek gerek. Marmara Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık bölümü bu noktada 3 soruyu öne çıkarmış.
1. Ekonomik yeterlilik düzeyi
Her ne kadar her şey para demek değil şeklinde konuşulsa da “Para mutluluğu garanti etmez ama parasızlık mutsuzluğu garanti eder” şeklinde özetlenebilir. Bu nedenle, eşlerin ekonomik olarak bir alt yapıyı oluşturduktan sonra çocuk sahibi olmalarının doğru bir düşünce tarzıdır. Günümüz de çocukların teknolojiye düşkünlükleri, özel öğretim alma çabaları, kurslar ek yükler getirmektedir.
2. Evliliğin ve çiftler arası ilişkinin kalitesi
Eşler arasındaki ilişkinin belirli bir olgunluk düzeyine erişmesi çok önemli. Bu nedenle, evlendikten sonraki ilk bir yıl içerisinde çocuk sahibi olmak riskli. Bazı evliliklerde ilk yıllarda eşler arası sorunlar çıktığında, çevredeki çok bilen büyükler 'Bir çocuk yapın hepsi geçer' diye tavsiyelerde bulunurlar. Bu tavsiyeye uyan kimi çiftlerde ise fatura dünyaya getirdikleri çocuklarına çıkar.
3. Eşlerin duygusal olarak bir çocuğun sorumluluğunu almaya hazır olup olmaması kişisel dünyasında, bir çocuğun sorumluluğunu alamayacak olmasına karşın, ya âşık olarak ya da aile büyüklerinin yönlendirmesiyle evlenen birçok kadın ve erkek, sonraki yıllarda büyük acılar yaşar. Çocuk sahibi olmadan önce, “Ben bir çocuğun sorumluluğunu alıp büyütebilecek bir ruhsal dengeye ve duygusal güce sahip miyim?” diye kendimize sormak zorundayız.
İnsanlar ikiye ayrılır, birinci grup başkalarını susturmak isteyenler, ikinci grupta başkalarının çıkardığı sese alışanlar. Ailelerde böyle olmalı ikinci grupta olduğu gibi seslere alışılmalı baskıcı anlayış olmamalı yoksa çocukların hayatı erken budanmış bir hayat kıvamında geçer. O yüzden herkes kendi olmalı ev içinde.
"Bütün mutlu aileler birbirine benzer, mutsuz olan her aile de mutsuzluğunu kendine göre yaşar”