Yaşamın en önemli kilometre taşlarından bir tanesi kişiyi geleceğe taşıyacak, gelecekte yaşam tarzını, sosyal statüsünü, ilişkilerini, sağlığını, mutluluğunu etkileyecek olan kısacası hayatına yön verecek olan meslek seçimidir. Kişi doğarken seçim yapması mümkün değildir. Aile çocuğun ileriki yaşamında, hayat duruşunu belirleyecek olan temel yaşamsal becerilerinin temelini atar. Seçimleri küçük yaşlarda anne babanın tercihleri belirler ama birey büyüdükçe kendi seçimlerini de yapmak zorunda kalır. Bu zorlu dönemde gençler tek başına ne yazık ki sağlıklı karar vermekte zorlanırlar.
Tercih zamanında karşılaştığımız mesleki seçim için karar veren gençleri aşağıdaki başlıklarda görebiliriz.
*Kaderciler: Sorunun çözümünü çevresel olaylara ve kadere bırakırlar.
• Boyun eğenler: Başkalarının plan ve önerilerine göre davranırlar
• Erteleyenler: Sorunun üzerinde düşünmeyi ve eyleme geçmeyi sürekli ertelerler.
• Kendine Eziyet Edenler: Sürekli veri toplar bunları değerlendirirler
• Plan Yapanlar: Seçeneklerle olanaklar arasında dengeyi bulmak üzere sürekli plan yaparlar
• Sezgisel Davrananlar: Biraz içgüdülere dayanarak biraz mistikçe verilen kararın doğruluğundan şüphe yoktur.
• Donup Kalanlar: Bir anlamda kararsızlardır. Herşeyin farkında ama eyleme geçemez durumdadırlar.
Meslek seçmek hayat biçimini seçmek demektir. Gerçekçi ve doğru seçim yapmak için, bireyin yeteneklerinin, ilgi alanlarının, kişilik özelliklerinin ve iş değerlerinin belirlenmesi gerekmektedir. Birey kendi özellikleri ile mesleğin özelliklerini eşleştirerek kararını oluşturabilir. Üzerinde durulacak temel nokta "Bireyin kendini olmak istediği gibi değil olduğu gibi" objektif olarak tanıması ve ilgi duyduğu mesleği de olumlu, olumsuz özellikleriyle tanımasıdır. "Ben ne kadar çok kazanabilirim?" yerine "Ben hangi işi en iyi şekilde yapabilirim?", "Hangi ortamlarda ve koşullarda çalışmaktan mutlu olurum?" sorusuna cevap vermesi ve hayattaki mutluluğu yakalamak için ilk adımı doğru atması önemlidir.