Dünyada kusursuz iki insan vardır. Biri ölmüştür, biri de doğmamıştır. Bu temel söz her ne kadar ilk duyuşta hoşumuza gitse de bir süre sonra tekrar mükemmeli arama yolculuğu başlar. Hayat bir arayıştır en iyisini yaşayabileceğimiz, doğru bilgiye ulaşabileceğimiz. Bu felsefede dikkat edilmesi gereken zaman içinde mutlaka hatalarında olabileceğidir. Asıl olan dengeyi sağlayabilmektir. Aile, kariyer, para, sosyal hayat, sağlık, ruh haliniz; kısaca her şeyin denge içinde olduğu bir hayat…
Kazanmanın tek alternatif olarak görüldüğü günümüz koşullarında çocuklarımızı bile bu anlayışa uygun yetiştiriyoruz ne yazık ki. Sınavlarla başlayan bu koşturmaca bir süre sonra olmazsa olmazımız oluyor.
Erken yaşlanıp geç akıllanmamak için bazı gerçekleri bu güzel sözler eşliğinde görmemiz gerekir.
Biz insanların iki sorunu var; birincisi ne zaman başlamak gerektiğini, ikincisi ise ne zaman duracağını bilememek.
Hayattaki en sıradışı şeyler aslında en basit görünenlerdir.
Mükemmeli aramak için yola çıktıysanız yol uzun. Fakat bu yolculukta biraz olsun mükemmele ulaşma düşüncesinden sıyrılıp, olağan hedefler üzerine odaklanabilirsek en önemli yapılması gereken dikkat kesilmektir. Hazır olduğunuzda çıkarmanız gereken dersler size ulaşacaktır. Eğer işaretleri okuyabilirseniz, sonraki adımı atmanız için bilmeniz gereken her şeyi öğreneceksinizdir.
Mükemmeliyetçi insanların hayatında çok fazla meli / malı vardır. Çocuğum saat 18 de evde olmalı, tam puan almalı, eşim asla maç izlememeli, sabah tam 08 de yola çıkılmalı…
Bu davranış kalıbı, her şeyi organize etme düşüncesi sizi bir süre sonra stresli bir yapıya sokacaktır. Mutsuzluk artık onun ürettiği bir çıktı olarak hayatın içinde yerini alacaktır.
Salvador Dali;
"Mükemmele ulaşamamaktan korkmayın, oraya hiçbir zaman ulaşamayacaksınız "
Bu yüzden bazı durumlarda “Bırakın dağınık kalsın”…