Uygarlığın bugünkü seviyeye ulaşması, çalışkan insanların sayesinde oluşmuştur. Öyle ki bu kişiler yeryüzünde hiç tükenmeyen bir hazineye sahiptirler. Ve uygarlığa daima ışık tutmuşlardır.
Dilimizde bir atasözü vardır “İşleyen demir ışıldar”. İşte bu söz çalışkan insanların sembolüdür. Kişi çalıştıkça yükselir, başarı kazanır ve toplumda söz sahibi olur. Atalarımız “Akıl yaşta değil baştadır” sözüyle çalışkan insanların durumunu ortaya koymuşlardır. Hayat mücadelesinde karşımıza çıkan engelleri, çalışmakla aşabileceğimizi unutmamak gerekir.
Kısacası; kişiler daime didinmeli, toplum yararına ortaya bir şeyler koymalıdır. Tüm çalışmalarımızda toplum çıkarlarını ön planda tutmamız parolamız olmalıdır.
Aslında formül basit: Hedefini doğru koyan ve sonra da bunun için çalışan kazanır. Örneğin, kişilik ve işyeri performansı arasındaki ilişkinin incelenmesi sonucunda, özdisiplinin, performansın en iyi göstergesi olduğu ortaya çıkmış. Bu da disiplinli çalışmanın önemli olduğunun bir diğer göstergesi.
Çalışmayarak sadece hayaller kurmak bir noktadan sonra insanı pasifize eder. Kurtarılmayı bekleyen kaleler iç dünyamızda sessizliğe bürünecektir.
Doğru yolu yani başarıya giden yolu bulmanız mutlaka harika sonuçlar alacağınız anlamına gelmez. Başarınızın derecesini yaptığınız kilometre yani çalışma temponuz belirliyor. Daha fazla çalışmak, daha fazla seçeneğin ve fırsatın açığa çıkması demektir. O yüzden ÇALIŞAN KAZANIR. Önemli başarılar kazanmış kişilerin yaşamlarını izlediğinizde 2 nokta çok belirgindir: Fırsatları yakalama ve çok çalışma.
Hayalini kurduğunuz yaşamın, işin ne olduğunu anlamak için kendinize zaman ayırmalı ve keşfetmek için çalışmalısınız.