‘Huri’de, ‘Gılman’ da çoğumuza yabancı kelimeler değildir diye düşünüyorum. Kur-an da (Duhan Suresi, 54) adı geçen bu Huriler, cennetlik erkeklere, Gılmanlar ise kadınlara hizmet verecekler. Yani, ‘Gılman’ bıyıkları yeni terleyen, yakışıklı delikanlı… ‘Huri’ ise kara gözlü, süt-beyaz tenli, güzeller güzeli bir kadındır. Her ikisi de “Cennetlikleri” kapıda karşılayacak ve her türlü hizmetlerini yapacak, ihtiyaçlarını gidereceklerdir… (Kur-an da yeri vardır,) Her ikisi de Cennet’te yaşarlar ve “Cennetlikleri” kapıda beklerler ve ölümsüzdürler. Başka bir terimle yazmak gerekirse; Kul hakkı yemeyen, yalan söylemeyen her kadın ve erkek ‘Cennetliği’, Cennetin kapısında bekler, karşılar ve onlara hizmet ederler. Namı değer Neyzen Tevfik, bir gün arkadaşı aşık Ahmet ile yürürken, bölgenin bilgili hocası ile yolda karşılaşır ve başlarlar tartışmaya. Hoca; - Tevfik sen Cehennemliksin ne namaz kılarsın ne oruç tutarsın... sürekli rakı içersin!... - Doğrudur hocam, Allah'ın bildiğini kuldan niye saklayayım fakat ara-sıra şarap da içerim. - Sen Cehennem de cayır-cayır yanacaksın!... - Peki Hoca sen nereye gideceksin?... - Ben tabii ki Cennete gideceğim... - Peki hocam, sen Cennete gidince Huri’leri kabul edip, onlara sarılacak mısın?... - Elbette... Allah böyle emrediyor. - Peki hocam yenge hanımın da imanı tam mıdır?... - Elhamdülillah, elbette tamdır... beş vakit namaz kılar, oruç tutar, hacca da gitti... - Peki... diyelim ki o da Cennet kapısına geldi. O’na Huri yok, Gılman karşılayacak yengeyi değil mi?.. Hoca duraklar. Tuzağa düştüğünün farkına varır, arkasına döner yürür ve; - Tüh sana kafir herif, Allah belanı versin!... Aşık Ahmet arkasından bağırır; - Hocam niye kızıyorsun. Bunca namaz, niyaz, oruç, hac ve duadan sonra yenge hanımın emekleri boşa mı gitsin? O da hakkını almasın mı?.. Saygılarımla İlave; Gebze'de yaşanan “VAHŞETİ” lanetle kınıyor, o masum hayvanlara böyle bir sonu layık görenlere ömür boyu ‘vicdan azabı’ diliyorum.