Günümüzdeki en popüler sorunların başında kiracı ve ev sahibi arasındaki uyuşmazlıklar geliyor. Ev sahipleri daha fazla ücretle kiraya vermek istiyor, kiracılar ise kendi bütçelerine göre yeni bir ev bulamıyorlar ve mevcut ikamet ettikleri evde kalmak için ev sahipleri ile amansız bir pazarlık masasına oturuyorlar. Peki kiracı olarak pazarlık masasına oturduğunuz konuda haklarınızı ne kadar iyi biliyorsunuz?
İlk olarak ev sahipleri “kira sözleşmesinin süresi bitti çık” şeklinde talepler ile kiracılarını evden çıkartmaya çalışmaktadır. Ancak Türk Borçlar Kanunumuzun 347. maddesi uyarınca ev sahibi kiracısını kira sözleşmesinin süresinin bitimi nedeni ile tahliye isteyemeyeceğini açıkça düzenlemiştir. Kira süresi bitimi nedeniyle tahliye hakkı yalnızca kiracıya tanınmıştır. Ev sahibinin böyle bir hakkı mevcut değildir. Yalnızca kira süreniz 10 yılı doldurmuş ise kira sözleşmesinin bitiminden 3 ay önce ev sahibi tarafından kiracıya ihtarname gönderilerek tahliye talep edilebilir. Ev sahibi 10 yıllık süre sonunda gönderdiği ihtarnamede tahliyesine herhangi bir gerekçe göstermek zorunda da değildir.
Bir diğer tahliye sebebi ise, “oğlum, kızım gelecek ihtiyacım var” şeklinde gündeme gelmektedir. Burada da ev sahibi istediği şekilde kiracısını evden tahliye edemez. Öncelikle kira süresinin bitim tarihini beklemek zorundadır. Kira süresinin bitiminden itibaren 1 ay içerisinde arabulucuğa başvurmalı ve anlaşmama halinde tahliye davası açmalıdır. İhtiyaç sebebi ile tahliye davalarında ihtiyacını ispatlaması gereken ev sahibidir. Ev sahibi davasında samimi olduğunu, ihtiyacın doğacak ya da doğması ihtimal bir ihtiyaçtan değil, doğmuş bir ihtiyaçtan kaynaklı olduğunu ve geçici bir ihtiyaç olmadığını kanıtlaması gereklidir. Kiracılara şunu hatırlatmak gereklidir ki, bu dava süreçleri hemen sonuçlanması mümkün değildir. Kaldı ki günümüzdeki popüler uyuşmazlık olması nedeni ile mahkeme süreçleri daha da uzamıştır. Kiracı ihtiyaç sebebi ile tahliye edilmesi halinde ise ev sahibi, evini haklı bir sebep olmaksızın 3 yıl geçmeden eski kiracısından başka birine kiraya veremez. Şayet taşınmazını başka bir kişiye kiralar ise eski kiracı son kira yılında ödemiş olduğu 1 yıllık kira bedelinden az olmamak kaydı ile tazminata hak kazanacaktır.
Son dönemde ev sahipleri kira sözleşmesi için tahliye taahhütnamesi imzalanmasını zorunlu kılmaktadır. Yargıtay’ın yerleşik içtihatları uyarınca kira kontratı ile aynı gün düzenlenen tahliye taahhütnamesi geçersizdir. Yeni tuttuğunuz evde ev sahibi tarafından sözleşme ile birlikte tahliye taahhütnamesi imzalamanızı zorunlu kılar ise tahliye taahhütnamenize düzenlenme tarihini atmayı unutmayınız. Kira sözleşmeniz ile aynı tarihli olur ise ev sahibi tarafından ilgili tahliye taahhütnamesi kullanılamayacaktır.
Süreler bakımından geçerli bir tahliye taahhütnamesi mevcut ise kiracının ya icra takibi ile tahliyesi talep edilecek ya da dava yolu ile bu talep ileri sunulacaktır. Kiracıların icra takibinde dikkate etmesi gereken en önemli husus tebligatın süresidir. Süresi içerisinde icra takibine itiraz edilmesi halinde takip duracak ve ev sahibi bu konu hakkında dava açmak zorunda kalacaktır. Dava süreçleri icra takibine kıyasla çok daha uzun olacağından kendinize zaman kazanma fırsatı elde edebilirsiniz.
Bahsedilen bu durumlar sınırlayıcı kabul edilmemelidir. Ev sahibi tarafından başka nedenlerle kiracının tahliyesi talep edilebilir. Bu tür davalarda özellikle sürelerin önemli olduğunu, sürelere uygun itirazlar yapılmaması halinde hak kayıpları yaşanabileceğini hatırlatmak isterim. Bu nedenle elinize ulaşan tebligatlar hakkında zaman kaybetmeksizin hukuki danışmanlık almak süreci daha sağlıklı takip etmenizi ve hak kaybı yaşamanızı engelleyecektir.