Son günlerde yaşanan intihar vakaları ile ilgili olarak Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneğinin açıklamasını sizlerle paylaşıyorum.
İntihar, Dünya Sağlık Örgütü tarafından Dünya’da en önemli ölüm nedenleri arasında gösterilmektedir. Sosyal ve çevresel faktörlerin etkileşimi ile bireysel bir olgu olmaktan çıkan intiharla ilgili, özellikle son zamanlarda sosyal medyada yapılan paylaşımlar bir takım tehlikelere işaret etmektedir.
İntihar veya öz kıyım ile ilgili sosyal medyada vakalar üzerinden yapılan paylaşımlar, halk sağlığı ve hayatını psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Çocuk ve ergen psikolojik hizmetlerini, özel sektörde, okullarda ve diğer bakanlıklarda uzmanlık alanı olan önleyici gelişimsel psikolojik hizmetler üzerine veren ruh sağlığı meslek grubu olan Psikolojik Danışmanlar ve pedagogların Meslek örgütü Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Derneği olarak halkımızı ve bu konuda paylaşımlar ve tepkilerinde duyarlı, dikkat etmeye çağırıyoruz.
Giden canın üzerinden verilen tepkilerde, kişinin öz kıyım davranışını gösteren videolarını ya da son mesajlarını yayımlamak, intihar davranışının gençlerimiz tarafından popüler çekici bir olgu haline getirebilmektedir. Benzer biçimde intiharın romantikleştirildiği, dramatize edildiği paylaşımlar, sosyal medya ve basın yayın aracılığı ile davranışın yaygınlaşmasına sebep olmaktadır. İntihar eylemleri ile ilgili yapılan paylaşımlar ve öz kıyımda bulunan kişinin verdiği mesajlar üzerinden siyasi ve toplumsal tepki göstermeye çalışırken, dikkatli olunmalıdır.
İntihar eylemlerinin zemininde bireysel, sosyolojik, çevresel birçok derin neden bulunmaktadır. Ayrıca intihar, birey için acı verici, karmaşık süreçler içermektedir. İntihar vakaları ile ilgili yurt dışı ve yurt içinde yapılan tıbbi ve psikolojik bilimsel çalışmalar, bireyi öz kıyım davranışına tek bir nedenin itemeyeceğini ortaya koymaktadır. Ayrıca intihar eylemlerinin bireysel nedenlerin yanında patolojik, kültürel birçok etkenin birleşimi sonucunda gerçekleştiği, davranışın büyük oranda önceden kestirilemediği, öz kıyım davranışına yönelip kurtulanların % 90’ının o anı hatırlamadığı bulgulamıştır.
Bilimsel araştırmalar intiharın, sosyokültürel faktörlere, patolojik davranış bozukluklarına bağlı olabildiği gibi intihar eylemlerinin ve sosyal bulaşma etkisiyle yapılabildiğini de göstermektedir. İntiharın sosyal bulaşma etkisi, özkıyım eylemleri ile yapılan haberlerde dikkatli olunması gerektiğinin açık göstergesidir.
İntihar eden kişilerin özel hayatları, sosyal mesajları, video ve konuşmaları vurgulanarak sürekli gündemde tutulması, sosyal bulaşma etkisine davetiye çıkartmaktadır. Bu tür içeriklerin, intiharı bir çözüm gibi sunabileceği, psikolojik olarak derin problemler yaşayan, sosyal ve diğer konularda zorlanma içinde olan insanları bu davranışa yönelteceği unutulmamalıdır. Bunun yanında özkıyıma yönelik paylaşımların, kimlik gelişiminde olan ve toplumsal olaylara gelişim dönemi özelliği olarak duyarlı, “ya hep, ya hiç boyutunda” uç düşüncelerle siyasi, sosyal, kültürel konularda yönelimlerini uç düşünceler ve davranışlarla sergileyen ergenlerimiz üzerinde derin etkiler bıraktığı, özkıyım davranışına ve düşüncesine yönelmesine neden olabilecek etkilere yol açtığı göz ardı edilmemelidir.
Bunun yanında halkımızı etkileyen sosyokültürel, ekonomik ve sosyal etkilerle başa çıkmada devletimize görev düştüğü gibi, Aile ve bireylerin dini siyasi, sosyal istismarına neden olacak yapı ve çalışmalara Devletimizin dikkati, denetiminin önem arz ettiği bir kez daha ortaya çıkmıştır
Toplumumuzun, intihar eden insanımıza dönük duyarlılığının yüksek olması, olaylardan üzüntü duyması ve duygusal olarak etkilenmesi önemlidir. Ancak paylaşımlarımızda ve basın haberlerinde olayın sunumuna dikkat etmemiz, özellikle sosyal bulaşma etkisini gözden kaçırmamamız gerekmektedir.
Bir kişinin intihar davranışına tepki verirken, psikolojik olarak yüzlerce kişinin benzer davranışa yönelebileceğini unutmamak ve bu konuda toplumsal duyarlılık göstermek hepimizin sorumluluğudur. İntihar vakalarının sosyal ekonomik ve siyasi malzeme yapılmadan, bu davranışın daha karmaşık ve derin etkilerini bilmeden haber yapmak, üstelik intihar eylemini kişi ve ailesinin özel hayatını deşifre ederek sunmak, etik ve ahlaki boyutları olan bir yanlıştır.
Toplum ruh sağlığı açısından halkımızın ve konuya duyarlı herkesin, intihar vakalarında diğer insanların benzer davranış ve yıkıcı düşüncelere yönelmesine neden olacak paylaşımlara karşı dikkat etmesini önemle rica ediyoruz.
TÜRK PSİKOLOJİK DANIŞMA ve REHBERLİK DERNEĞİ