Sürekli hazırlıklı olmamız için uyarıyorlar.
Neye hazırlıklı olacağız?
Felaket gelirken geliyorum demiyor maalesef.
Siz baştan insanları, canları düşünseniz siz hazırlıklı olsanız nasıl olur acaba?
Bence gayet güzel olur.
İnsanlardan, çimentodan, tuğladan, kumdan, hayatlardan çalıp çırpmayı bıraksak.
Her şeyi doğru ve dürüstçe çıkarsız, sağlam, güvenilir yapsak hiç bu kadar ölümler, acılar yaşanmaz.
Belli aralıklarla bu felaketleri yaşıyoruz, yaşamamız da gayet doğal çünkü sürekli doğayla oynuyoruz.
Bilim, bilgi ve mühendisleri dikkate almayarak kişisel çıkarlar gözetip rant, kazanç peşinde koşuyoruz.
Ormanları, doğayı yok ediyoruz.
Para, menfaat için bilinçsiz, kalitesiz yapılaşmadan dolayı yaşadığımız doğa afetleri büyük can ve mal kaybına sebep oluyor.
Sonra da diyorlar ki hazırlıklı olun…
Evde kalsak bina sağlam değil, dışarıda kalsak yer mi yarılır, bina mı üstümüze çöker bilinmez.
İşimizi gücümüzü bırakıp sürekli depremi düşünerek yaşayamayız.
Elazığ da, Malatya da yaşanan büyük acı Aydın ve çevre illerde yaşanan sarsıntılar herkeste panik atağa sebep oldu.
Sürekli sallanıyoruz korkusu yaşıyoruz, avizelere, kapılara bakıyoruz.
Arkadaşım anlatıyor evde hepimiz farklı odada yatıyoruz gece deprem olursa ölürsek hepimiz ölmeyelim diye dedi.
Bu durumdan anlaşılıyor ki hepimiz büyük korku içindeyiz.
Artık sizler hazırlıklı olsanız bu ölümleri, acıları, korkuları yaşamasak.
Sadece kendinizi değil, hepimizi düşünerek yola çıkıp hazırlıklı olsak.
Yapılması gerekeni en iyi şekilde yapsanız bizde bu tür doğa felaketlerini en hafif şekilde atlatsak maddi ve manevi acılar yaşamasak.
Elazığ ve Malatya’da yaşanan depremde ölenlerin mekânı cennet olsun, arkada kalanların Rabbim yar ve yardımcıları olsun.
Tabi ki bizlerde elimizden gelenin fazlasını yapacağız yardım ve desteklerimizle.
Unutulmamış unutkanlığımızdır deprem!...