2019 Mart yerel seçimlerinde Aydın ilini kazanmak için gözünü seçilebilecek adaylara diken Ak Parti...
Genelde CHP’nin aday göstermediği kişilere göz dikti...
Nasreddin Hoca misali göle yoğurt mayalıyor...
Tutar mı bilmem...
Ya tutarsa Aydın Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmış olur...
Bu akılı kim verdiyse...
Bu senaryoyu kim yazdıysa...
Bu mayalama doğru gibi görünse de...
Çok zor gibi de görünüyor...
Büyükşehir Belediye Başkanlığı için ANAP Hükümeti zamanında bakanlık yapmış...
Cengiz Altankaya Ak Parti İl Binasına geldiğinde...
70-80 yaşını geçmiş...
Bir zamanların etkin isimleri vardı Altınkaya’nın yanında...
Kurucu İl Başkanı A. Rıza Acar’dan başka...
Ak Partili yöneticilerden kimsecikler yoktu...
Kuşadası Esat Altıngün’e gelince...
Miting havası estirmek için kurulan sahnenin karşısında Altıngün’ün prensleri ile seyirci olarak gelen CHP’liler vardı...
Didim ilçesinde Mümin Kamacı için de durum aynı şekilde...
Büyük ümitlerle kurulan o sahnenin etrafını dolduran kalabalığın içinde Ak Partilileri mercekle ara...
Görünen o ki...
Doku uyuşmazlığı var...
Birileri özgürlükçü ve demokrat insan ve insanlar...
Diğerleri dindar, itaat ve biatcı insan ve insanlar...
Organ nakillerinde bile doku uyumsuzluğu varsa...
Yapılan nakiller insana hayat vermiyor....
Durum ağaçlarda da aynı şekilde...
Tüm ağaçları birbiriyle aşı yapamıyorsun!...
Bakalım Söke ilçesinde CHP’den kimi transfer edecek...
Kuşadası ve Didim ilçelerinden belediye başkan adaylığı vaadi ile transfer ettiği Esat Altıngün ile Mümin Kamacı’yı aday göstermemesi veya seçim kaybetmeleri halinde...
Bu iki önemli isimin siyasi hayatlarına nokta konulmuş olacak...
Deve güreşlerinde yenilen pehlivan develer genellikle sucuk yapılmak üzere kesimhaneye gönderilir...
Bu ünlü olarak nitelendirilen siyasetçiler gösterilmemeleri veya seçimi kaybetmeleri halinde bakalım nereye gidecekler...
Fyodor Dostoyevski şöyle diyor!
İnsan olmanın sırrı kişinin yaşamasında değil, uğruna yaşayacağı bir şey olmasındadır.
Lider olabilmek için önce hizmetçi olmamız gerekir.
Necip Fazıl Kısakürek de şöyle diyor!...
‘’Devler gibi eserler bırakmak için, karıncalar gibi çalışmak lazım.’’