İnsan hayatının kaliteli olmasını sağlayan asıl güç gösterdiği iletişim yolarıdır. Günümüz dünya yaşamında yalnızlaşan insan kendi iç dünyasında yabancılaşmaya başlar. Buradan çıkış yolu ise kurduğumuz ilişkilerin kalitesidir. Bu kaliteyi yakalamak aslında hiçte zor değil. Sabah günaydın diyebilmek, yoldan geçen bir yaşlı çifte yardımcı olmak, yolda kalan bir arabanın yanına yaklaşıp “yapabileceğim bir şey var mı?” diye sorabilmek, susuz kalan bir hayvana bir kap su vermek…
Örnekler çoğaltılabilir. Tüm bunlar bizim kültürümüzde olan şeyler. Özellikle Aydın da övündüğümüz ama değerini de kaybetmeye başlayan kavramlar. Doların ve emperyalizmin tavan yaptığı bu bayram günlerinde ve devamında birbirimize destek olalım, siyaset ve takım savunuculuğunu bırakalım tek bir sevdada buluşalım.
Bilimsel bir çalışma sonucu çok güzel bir sonucu bize gösteriyor
1961 yılında Amerika’da Roseta adlı bir İtalyan kasabasında, çok az kalp krizi yaşandığını fark eden bilim adamları, bu kasaba üzerine araştırma yapmaya başlıyor.
Uzun araştırmalar sonra görülüyor ki kalp krizine sebebiyet veren çoğu etken (yağlı yemekler ve spor eksikliği gibi) kasabada mevcut.
Ama insanların güçlü arkadaşlık ve aile ve akrabalık ilişkileri insanları mutlu, stressiz ve sağlıklı yapıyor. Kalp krizini engelliyor.
Kasabada yaşayan insanlar birlikte yemek yiyor, etkinlikler yapıyor, sık sık sohbet ediyor veya birbirlerini ziyaret ediyor. Birbirlerine psikolojik destek veriyor. Stres oranları çok düşük.
Bu araştırma bir kez daha gösteriyor ki insanı sağlıklı yapan en büyük unsur diğer insanlar ile kurduğu ilişkiler.
Çocuklarımıza ayrı bir sayfa açmak lazım bu bayramda. Artık şu tabletleri, telefonları bir kenara koyalım. Çünkü çocukların hayatları da sanal oldu. Duyguları bilgisayara bağlı. Çocuk, Start Game (Oyunu Başlat) butonuna basıyor, mutlu. Game Over (oyun bitti) oluyor, mutsuz. Bolat’ın dediği gibi ; “Basıyor. Mutlu. Oyun bitiyor. Mutsuz. Basıyor. Mutlu.”
Ve işte en büyük yanılgı burada başlıyor. Hayatın nasıl olsa oyunlarda olduğu gibi onlara sayısız fırsat vereceğini düşünüyorlar. Bu yüzden büyüklerin çocukların ve gençlerin anlayabileceği şekilde bu tabloyu açıklaması gerekiyor.
Bayramın ülkemiz adına huzur ve güç getirmesini diliyorum ve
M. K. Atatürk’ün dediği gibi “Vatan imar istiyor, zenginlik ve refah istiyor, bilim ve ustalık, yüksek uygarlık, hür düşünce ve hür yaşayış istiyor.”
İyi bayramlar…