Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Süleyman Çokay
Köşe Yazarı
Süleyman Çokay
 

Eğitimde neler değişmeli

UNESCO dünya genelinde bir çalışma yaptı ve nelerin değişmesi ile ilgili bir rapor sunuldu. Her ne kadar ülkemiz ile bağlantılar eksik kalsa da ana hatları bize de uyuyor. Edgar Morin UNESCO’nun isteği üzerine bugün­kü eğitimde genellikle eksik olan yedi önemli nokta saptıyor ve bu ek­sikliklerin giderilebilmesi için, eğitimde temel alınması gereken “yedi bilgi” öneriyor. Yazara göre bu “bilgiler”, kişilerin bir bütün olarak bilgisel ve etik yeteneklerini geliştirebilmelerine yardımcı olabilir. Nelerdir bu eksiklikler? Nereden kaynaklanıyorlar? Ve bunları giderebilmenin yolları ne olabilir? Ana başlıklar halinde bu yedi bilgiden bahsedelim sizlere… 1- Bilmenin Körlükleri: Hata ve Yanılsama Eğitimde görülen en önemli bir eksiklik, eğitilenlerin, bilmenin ne olduğu üzerinde düşündürülmemesi, onlara bilgiler aktar­makla yetinilmesidir. Böylece, hazır bilgilerle yüklenen insanlar, çok defa yanıldıklarının farkına varamaz, bilgi ile kuruntuyu birbirinden ayıramaz. Bu sorunun üstesinden gelebilme konusunda Morin’in çok önemli bir önerisi, “gözlem yapma etkinliklerimizin kendimizi gözle­mekten, eleştirilerimizin kendimizi eleştirmekten, nesneleştirme süreç­lerinin de kendimiz üzerine düşünme süreçlerinden ayrılmaması gerektiğidir. Bu, kendini bilme gerekliliğidir.Ülkemizde ise sadece TEOG, LGS, TYT, AYT, KPSS odaklı çalışmalar zaten hazır kalıplar halinde öğreniyor. 2- Akla Uygun Bir Bilginin İlkeleri Çok önemli bir sorun da global ve temel sorunları yakalayabilecek ve bu sorunlar içine kısmi ve ye­rel bilgileri yerleştirebilecek bir bilgiyi geliştirmenin gerekliliğidir.  Yani kültürel farklılıkları değerlendirerek bir program çıkarılmalıdır. Amerika'dan alınan bir programı kes yapıştır yapmak değil. 3- İnsanlık Durumunu Öğretmek İnsan hem fiziksel, hem biyolojik, hem psişik, hem kültürel, hem toplumsal, hem de tarihsel bir  varlıktır. Öğretim içinde, disiplin­ler yoluyla bütünüyle parçalanan da aslında insanın doğasının bu karmaşık birliğidir. Oysa nereden gelirse gelsin herkes hem kendi kimliğinin karmaşık niteliğinin, hem de diğer tüm insan­larla ortak kimliğinin bilgisi ve bilincine sahip olmalıdır. Bu, mevcut disiplinlerden hareketle, doğa bilimleri, beşeri bilimler, edebiyat ve felsefe içinde dağılmış olan bilgileri düzenleyerek, insanın birliği ve karmaşıklığını görmenin ve insani olan her şeyin birliği ile çeşitliliği arasındaki koparılamaz bağı göstermekle mümkün  olacaktır. 4- Dünyalı Kimliği Öğretmek Küresel çağın gelişmelerinin bilinmesi ve dünyalı kimliğin tanınması, öğretimin önemli  konularından biri olmalıdır. Eğitim insan türünün “dünyasal kimliği”ni, tüm insanların aynı kaderi paylaştığını göstermeli, böylece de eğitilende insansal dayanış­ma isteğini uyandırmalıdır. 5- Belirsizlikleri Göğüslemek Bilimler bize pek çok kesinlik kazandırdı ama aynı zamanda sayısız belirsizlik alanının olduğunu da gösterdi. Öğre­tim; fizik bilimleri (mikrofizik, termodinamik, kozmoloji), biyolojik evrim bilimleri ve tarihsel bilimlerde ortaya çıkan belirsizlikle­rin öğretilmesini de içermelidir. Öğretme yükümlülüğündeki herkesin, içinde yaşadığımız zamanın belirsizliğinin ön saflarında yer alması gereklidir. 6- Anlamayı Öğretmek Anlayış, insan iletişiminin hem aracı, hem amacıdır. Oysa anlamanın öğretilmesi öğretimimizin dışında kalmıştır. Gezegenimiz, her yönde karşılıklı anlamayı gerektirir. Yaşadığımız birçok sorunun ırkçılığın, yabancı düşmanlığı­nın vb, insanların birbirini anlayamamalarından kaynaklandığını göz önüne alarak, eğitimde anlama öğretilmelidir. Geleceğin eğitiminin ürünü bu olmalıdır. Yakın olduğu kadar yabancı insanlar arasında da karşılıklı anlam, insan ilişkilerinin barbar anlayışsızlık durumundan çıkması için artık hayatidir. Bu da anlayışsızlığı kendi kökleri, biçimleri ve sonuçları içinde in­celemeyi gerektirir. Böyle bir inceleme için, nefretin belirtilerine değil, köklerine yönelece­ği göz önüne alınırsa, gerekliliği ortadadır. Şu an güncel olan nüfus alt üst soy araması bununla paralel olsa gerek. 7- İnsan Türünün Etiği Etik eğitimi, ahlâk dersleri verilerek yapılmamalı, etik kay­gıların kafalarda oluşmasına yardımcı olmalıdır. Her insanın, hem bir ki­şi, hem bir toplumun üyesi, hem de insan türünün bir üyesi olduğu bi­lincini kazandırmalı, böylece de kişilerin özerkliğinden, toplumsal ka­tılımından ve insan türüne ait olma bilincinin gelişmesinden oluşan “insansal gelişme”yi sağlamalı, “yurdumuzun dünya olduğu” bilinci­ni kazandırmalı, bu bilinci de “dünya  vatandaşlığını” gerçekleştirme is­teğine dönüştürmeye katkıda bulunmalıdır.
Ekleme Tarihi: 19 Mart 2018 - Pazartesi

Eğitimde neler değişmeli

UNESCO dünya genelinde bir çalışma yaptı ve nelerin değişmesi ile ilgili bir rapor sunuldu. Her ne kadar ülkemiz ile bağlantılar eksik kalsa da ana hatları bize de uyuyor.

Edgar Morin UNESCO’nun isteği üzerine bugün­kü eğitimde genellikle eksik olan yedi önemli nokta saptıyor ve bu ek­sikliklerin giderilebilmesi için, eğitimde temel alınması gereken “yedi bilgi” öneriyor. Yazara göre bu “bilgiler”, kişilerin bir bütün olarak bilgisel ve etik yeteneklerini geliştirebilmelerine yardımcı olabilir.

Nelerdir bu eksiklikler? Nereden kaynaklanıyorlar? Ve bunları giderebilmenin yolları ne olabilir?

Ana başlıklar halinde bu yedi bilgiden bahsedelim sizlere…

1- Bilmenin Körlükleri: Hata ve Yanılsama

Eğitimde görülen en önemli bir eksiklik, eğitilenlerin, bilmenin ne olduğu üzerinde düşündürülmemesi, onlara bilgiler aktar­makla yetinilmesidir. Böylece, hazır bilgilerle yüklenen insanlar, çok defa yanıldıklarının farkına varamaz, bilgi ile kuruntuyu birbirinden ayıramaz. Bu sorunun üstesinden gelebilme konusunda Morin’in çok önemli bir önerisi, “gözlem yapma etkinliklerimizin kendimizi gözle­mekten, eleştirilerimizin kendimizi eleştirmekten, nesneleştirme süreç­lerinin de kendimiz üzerine düşünme süreçlerinden ayrılmaması gerektiğidir. Bu, kendini bilme gerekliliğidir.Ülkemizde ise sadece TEOG, LGS, TYT, AYT, KPSS odaklı çalışmalar zaten hazır kalıplar halinde öğreniyor.

2- Akla Uygun Bir Bilginin İlkeleri

Çok önemli bir sorun da global ve temel sorunları yakalayabilecek ve bu sorunlar içine kısmi ve ye­rel bilgileri yerleştirebilecek bir bilgiyi geliştirmenin gerekliliğidir.  Yani kültürel farklılıkları değerlendirerek bir program çıkarılmalıdır. Amerika'dan alınan bir programı kes yapıştır yapmak değil.

3- İnsanlık Durumunu Öğretmek

İnsan hem fiziksel, hem biyolojik, hem psişik, hem kültürel, hem toplumsal, hem de tarihsel bir  varlıktır. Öğretim içinde, disiplin­ler yoluyla bütünüyle parçalanan da aslında insanın doğasının bu karmaşık birliğidir. Oysa nereden gelirse gelsin herkes hem kendi kimliğinin karmaşık niteliğinin, hem de diğer tüm insan­larla ortak kimliğinin bilgisi ve bilincine sahip olmalıdır.

Bu, mevcut disiplinlerden hareketle, doğa bilimleri, beşeri bilimler, edebiyat ve felsefe içinde dağılmış olan bilgileri düzenleyerek, insanın birliği ve karmaşıklığını görmenin ve insani olan her şeyin birliği ile çeşitliliği arasındaki koparılamaz bağı göstermekle mümkün  olacaktır.

4- Dünyalı Kimliği Öğretmek

Küresel çağın gelişmelerinin bilinmesi ve dünyalı kimliğin tanınması, öğretimin önemli  konularından biri olmalıdır. Eğitim insan türünün “dünyasal kimliği”ni, tüm insanların aynı kaderi paylaştığını göstermeli, böylece de eğitilende insansal dayanış­ma isteğini uyandırmalıdır.

5- Belirsizlikleri Göğüslemek

Bilimler bize pek çok kesinlik kazandırdı ama aynı zamanda sayısız belirsizlik alanının olduğunu da gösterdi. Öğre­tim; fizik bilimleri (mikrofizik, termodinamik, kozmoloji), biyolojik evrim bilimleri ve tarihsel bilimlerde ortaya çıkan belirsizlikle­rin öğretilmesini de içermelidir.

Öğretme yükümlülüğündeki herkesin, içinde yaşadığımız zamanın belirsizliğinin ön saflarında yer alması gereklidir.

6- Anlamayı Öğretmek

Anlayış, insan iletişiminin hem aracı, hem amacıdır. Oysa anlamanın öğretilmesi öğretimimizin dışında kalmıştır. Gezegenimiz, her yönde karşılıklı anlamayı gerektirir. Yaşadığımız birçok sorunun ırkçılığın, yabancı düşmanlığı­nın vb, insanların birbirini anlayamamalarından kaynaklandığını göz önüne alarak, eğitimde anlama öğretilmelidir. Geleceğin eğitiminin ürünü bu olmalıdır.

Yakın olduğu kadar yabancı insanlar arasında da karşılıklı anlam, insan ilişkilerinin barbar anlayışsızlık durumundan çıkması için artık hayatidir. Bu da anlayışsızlığı kendi kökleri, biçimleri ve sonuçları içinde in­celemeyi gerektirir. Böyle bir inceleme için, nefretin belirtilerine değil, köklerine yönelece­ği göz önüne alınırsa, gerekliliği ortadadır.

Şu an güncel olan nüfus alt üst soy araması bununla paralel olsa gerek.

7- İnsan Türünün Etiği

Etik eğitimi, ahlâk dersleri verilerek yapılmamalı, etik kay­gıların kafalarda oluşmasına yardımcı olmalıdır. Her insanın, hem bir ki­şi, hem bir toplumun üyesi, hem de insan türünün bir üyesi olduğu bi­lincini kazandırmalı, böylece de kişilerin özerkliğinden, toplumsal ka­tılımından ve insan türüne ait olma bilincinin gelişmesinden oluşan “insansal gelişme”yi sağlamalı, “yurdumuzun dünya olduğu” bilinci­ni kazandırmalı, bu bilinci de “dünya  vatandaşlığını” gerçekleştirme is­teğine dönüştürmeye katkıda bulunmalıdır.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.