Son günlerin en popüler internet konusu olan ADÜ öğrencisi Simge Barankoğlu, "öğümceeeğk! Korktun mu? Yılaaağğn! Korktun mu? Woawwwugh! Korktun mu? Korkmadın mı?" diyerek gündeme oturmuştu.
Gençlerimiz yılandan, örümcekten korkmuyorlar ama ne yazık ki nasıl bir içeriği belli olmayan sınavlardan korkuyorlar.
2 Haziran 2018 tarihinde yapılacak olan liselere geçiş sınavında Sözel Bölüm'de Türkçe, inkılap tarihi, din kültürü ve yabancı dili içeren 50, 'Sayısal Bölüm'de ise matematik ve fen bilimlerini içeren 40 soru bulunacak. Sözel için öğrencilere 75, sayısal için de 60 dakika, yani toplam 135 dakika süre verilecek.
Daha önce yanlışın doğruyu götürmediği sistemden vazgeçildi ve 3 yanlış bir doğruyu götürmesi planlandı.
8’inci sınıf kazanımlarıyla birlikte kazandırılmak istenen becerilere odaklanan bir sınav olmasından dolayı geçmiş sınavlardan farklı bir yapı ile karşılaşacak öğrenciler.
Bu arada puanlamanın değişecek olması okulların taban puanlarının da değişmesine yol açacak.
Bu noktada okul rehberlik servislerine büyük sorumluluklar düşmekte. Hangi okulların sınavla alacak olmasının da belirlenmemesi, eğitim bölgelerinin netlik kazanmaması hem öğrencilerde hem de velilerde stresi arttıran bir diğer faktör.
Okullar arasında kalite farkının olması mahalle okulları arasında da ikametgah hareketliliği yaratacaktır.
Son harf değişiklikleri ile TYT VE AYT sınavlarına girecek olan lise öğrencilerimizi ise çok daha zorlu süreçler bekliyor.
Özellikle puanlamanın ve testlerin içeriklerinin çok geç açıklanması öğrencilerin kondisyonunu bozdu. Ayrıca puanlama ve üniversite taban puanlarının geçen seneki sistemden çok farklı olması (18 ayrı puan sonucu 4’e düşüyor).
Fen ve sosyal testlerinin etkisi eşitleniyor. Bu durumda öğrencilere yeni bir yük getiriyor.
Bazı bölümleri yazabilmek için belli başarı sıralamalarını yakalamak gerekiyor.
Burada da bir takım değişikliklerin yapılması gerekecek. Örneğin Tıp başarı sırası olan 40.000 yeni sistemde mutlaka değişmeli.
Her ilde üniversite açılması sınavı kazanmayı çok kolay hale getirmekte.
Ancak önemli olan, meslek seçimini doğru yapabilmek.
TUİK 2017 verilerine göre üniversite mezunu işsiz sayısı 1 milyon 134 bin.
Sadece sınav anı değil sonrası da çok önemli.
Başta sorduğum soruyu şimdi yeniden soralım
Korkmadınız mı?