Bir söz vardır... "Tok olan cümle cihanı tok sanır. Aç olan da alemde ekmek yok sanır" diye... Seçilmişlerimiz de seçilmeden önce çıktıkları kürsülerde vaatleriyle cümle alemi müreffeh bir hayata kavuşturacağını zanneder... Seçimler bittikten sonra koltuklarına otururlar, kendi rahat ve huzurunun içine gömülür halkın hiç bir derdi tasası yok zanneder... Durum hiç de öyle değil işte... İnsanlarımızın çoğu geçim sıkıntısından dolayı kan ağlıyor... Yarın iş bulurum, bir sonraki gün iş bulurum diye diye gırtlağına kadar borçlanmış... Hayat şartlarının getirdiği olumsuzlukların altında eziliyor... Ekonomik çöküntü nedeniyle boşanmalar artmış... İşi gücü olmayan anneye kocasından bir sürü olumsuzluk ve borçların yanı sıra iki çocuk miras kalmış... Bu anne iş bulamıyor... Evlatlarına yedirip içireceği ekmek parası yok... Aileden sahip çıkanı yok... Herşeyini ar meselesi yapmış... Derdini herkese açamıyor... Geçici iş buluyor asgari ücretli... Çalıştığı yerler ondan farklı şeyler bekliyor... Çalıştığı günlerin parasını bile almadan o işyerinden de ayrılıyor... O kadın bir kez daha yıkılıyor... Hastalandığında doktorların yazdığı ilacın parasını bile bulamıyor... Emekliye asgari ücretin altında maaş veriliyor... Zamlar durmadan devam ediyor... Ülkemizde zengin olma ve lüks yaşama kompleksi almış başını gidiyor... Hükümetlerimiz vatandaşı düşünme yerine rant kapısı olan hizmetleri yapmaya çalışırken birileri de köşeyi dönme gayreti içinde koşuşturuyor... Ülkemizin bu çirkin ve çarpık yapılanmasına dur diyebilecek iktidar görebilecek miyiz acaba...? Birileri çıktı, din iman gök mintan diyerek yıllarca fetva verdi... Dinine bağlı bu millet bir ilkokul mezununun peşine takıldı gitti... Ne sihirli değnekmiş, ne ballı bir insanmış bu adam... Devletin onca üniversite yapacağım... Anne babalar benim çocuğum okusun da adam olsun demesine gerek yokmuş... Beyler biraz aklı selim düşünelim... Ne bir savcı kalırdı ne bir yasa. Şu insanoğlu, önce bir kendini yargılasa!