Büyüklerimizin her bayram “nerede o eski bayramlar “ diyerek yad etmelerini yaşımız çok fazla olmasa da şu günlerde daha iyi anlıyoruz. Onların bu sitem dolu sözleri şimdilerde daha bir anlam içeriyor.
Teknolojik gelişmeler ardı arkası kesilmeyen bir biçimde hayatımıza girdikçe, modernlik bir yaşam felsefesi oldukça bir araya gelinerek kutlanan bayram gezmeleri yerini tatil gezmelerine bıraktı.Büyüklerin tanımıyla,tek sobanın etrafında yapılan sohbetler,kaloriferli odaların ısısı arasında dağılıp gitti. Yer sofralarından masaya terfi edildiğinde ise yemeklerin tadı kaçtı. Telefonla arayıp bayramlaşmaya tepki koyarken telefondaki sesleri özler olduk book ‘un hayatımıza girmesiyle.
Bizler yinede bayramı bayram gibi kutlamak için yeterli güce sahibiz diye düşünüyorum. Bayramın bir gece öncesinde evlere getirdiği heyecanı , çocukların yeni kıyafetlerini yataklarının başuçlarına koymaları, ertesi sabah erken kalkıp el öpmeler, büyüklerin verdiği hediyelerin kabulü, ev gezmeleri tüm bu güzellikleri yeniden yaşatmak bizlerin elindedir.
Hayatımızdaki birçok şeyi hızla tükettiğimiz bu dönemde değerlerimize sahip çıkmamız gerekir.
Bu bayram dönemi üniversiteyi kazanıp bayram için gelen öğrenciler ve onların aileleri içinde ayrı bir heyecan oluşturur. Sınavlara hazırlanan arkadaşlarımız içinde ailece birlikte olma, sınavın dışında da bir hayat olduğunun altının çizilmesi anlamında önemlidir.
Bayramlarda geleceğe dönük planlar daha bir güzel yapılır.Hayaller daha güçlü zeminlere oturtulur. Hepimizin hedefleri, hayalleri vardır. Bayramda kurulan bu hayaller sıcak paylaşımlarla güçlenir. Herkes Evereste tırmanamayabilir ama herkesin tırmanabileceği bir Everest’i vardır. Marifet bu Everest’i bulmak ve bu Everest’e tırmanmak için kendi en iyimizi ortaya koymaktır. Böyle günler en iyimizi ortaya koymak için biçilmiş kaftanlardır.
Sevgi, aşk, vefa ertelenecek şeyler değildir. Bugün içimizde kime ne kadar güzel duygu hissediyorsak bunu ifade edebilmeliyiz.
Hayatın ve sevginin ertelenmediği iyi bir bayram diliyorum…