Bazen kendimizi günlük yaşamımıza öylesine kaptırırız ki kim olduğumuza ve mutlu olmak için neye gereksinim duyduğumuza bakmayı unuturuz. Bazen de küçük şeylerden mutlu olmayı beceremeyiz. Yoğun bir şekilde çalışırız, sınavlara hazırlanırız, günlük işlerimizi yaparız, ancak geçirdiğimiz bir hastalık ya da sevdiğimiz birinin kaybetmek gibi sıra dışı olaylar karşısında, dikkatimizi yaşamımızın anlamı üzerine yoğunlaştırırız.
Bütün haz kuramcılarının en büyüğü olan Epikür, mutlu yaşamın sırrının, kişinin tutumlarını ve inançlarını değiştirerek yaşamdan tat alması gerektiğinde saklı olduğunu vurgulamıştır. Aynı şekilde ünlü İngiliz filozof Bertrand Russel “mutluluk yolu” adlı eserinde benzer kavramaların altını çizmiş, Epikür’ün düşüncelerine benzer bir liste çıkarmıştır. Dilerseniz bu listedeki önemli gördüğüm noktalara bir göz atalım.
Yaptığınız ne ise en iyi şekilde yapın
Karşımızdaki kişilere yaklaşırken karşılık beklemeden iletişime geçin
İyi bir anne baba olun
Günlük yaşantımıza çeşitlilik katmak için farklı ilgi alanları yaratın, yeni hobiler oluşturun
Mücadele ile teslimiyet arasında denge kur. Elinden geleni yap, geri kalanı gelişmelere bırak (Mevlana’nın dediği gibi “Dünle beraber gitti düne ait ne varsa, bugün yeni şeyler söylemek gerek”)
Başkalarının senin hakkında ne düşündüğünü fazla önemseme
Kıskançlık duygusunun yerine hayranlık duygusunu ön plana çıkar. Çevrendekileri alçaltarak değil, kendini gerçekten yükselterek büyüyebilirsin
Heyecanlanmaktan değil heyecanı paniğe dönüştürmekten kaçınınız
Yukarıda bahsettiğimiz bu noktalara aslında daha fazla eşyaya, paraya değil de daha iyi becerilere gereksinimimiz olduğu gerçeğini de ön plana çıkarıyor. Hepimiz sistemin kötü yanlarından bahsedip, dünyayı değiştirmeye soyunuyoruz oysaki kimse kendini değiştirmeye çalışmıyor. Değişim için ilk adımı kendimizi değiştirerek atabiliriz. Eğer gerçekten mutlu olmak istiyorsak.
Mutluluğunuza mutluluk katmak için kendinize “keyifli zamanlar” ısmarlamayı unutmayın...
Hoşcakalın.