Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği Aydın Şube Başkanı Süleyman Çokay uyarıyor!… CORONA VİRÜS ENDİŞESİNİ NASIL YÖNETİRİZ Korkular, insan hayatını kısıtlayan belirtilerdir. Korkular hayatın içinde olan doğal bir gerçektir. Korkulardan arınılmış bir hayat düşünülemez. Burada önemli olan etki altında kalmadan ve sadece tek bir olay ya da görüşe hapsolmadan kendi eylem planımızı ortaya koymamızdır. ÖNCE NELERDEN KORKMAMIZ GEREKİR BUNU SORGULAYALIM Korku, bir insanın herhangi bir nesneye VEYA duruma karşı güçsüzlüğünde hissettiği ve kontrolü elinde tutamadığı bir duygu olarak tanımlanmıştır. Mevcut Corona virüsü ise bizlerin kontrolü altında olan ve önlemini alabileceğimiz bir pozisyondadır. SAKİN VE SOĞUKKANLI OLMALIYIZ. ►Kaygının ve endişenin bulaşıcı olduğunu unutmayalım. ►Her birimiz diğerimizin etkisinde kalırız. ►Bu yüzden virüs hakkında konuşurken heyecanlı ve korkutucu olmayacak bir ifade takınmalıyız. ►Normal düzeyde kaygının bize dikkatli olmamız konusunda yardımcı olur. ►Hijyen gibi koruyucu tedbirleri almalıyız. ►Gelişen durumları Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütü gibi güvenilir kaynaklardan almalıyız. Özellikle sosyal medyanın paranormal olduğunu bilmeliyiz. AKILCI BİLGİ KAYNAKLARINA YÖNELELİM ►Sağlık bakanlığı ve doktorların bizlerin güvende olması için yoğun çaba sarfettiklerini bilmeliyiz. ►Virüs haberlerini sürekli dinlememeliyiz. ►Endişemiz ile ilgili olarak şimdiye odanmalı, ve alınması gereken tedbirleri akılcı bir biçimde uygulamalıyız. SAĞLIKLI OLDUĞUMUZ GERÇEĞİNİ ÖN PLANA KOYUN ►Örneğin “Bu virüs insanların sağlığını etkiliyor, ancak onu alabileceğimizden endişe etmek bize yardımcı olmuyor. İyi hijyene odaklanmalıyız, bu da özellikle ellerimiz sabunla en az 20 sn yıkamak demektir... Ayrıca şu anda gerçek olana odaklanmamız gerekiyor ve şu anda sağlıklı olduğumuz gerçeği ve bunu korumak için tedbirler alıyoruz.” BENZER TECRÜBELERİ DÜŞÜNELİM ►Örneğin “Daha önce de başka kötü virüslerimiz vardı kuş gribi, domuz gribi gibi, ancak her seferinde bilim insanları virüsü kontrol altına aldı ve bizlere virüslerin nasıl ele alınacağı hakkında çok şey öğretti.” AİLELERE ÖNEMLİ GÖREVLER DÜŞMEKTEDİR Korku ve kaygılar doğrudan veya dolaylı yolla çocuklara geçebilir. O yüzden ebeveynler kendi kaygılarını çocuklarına yansıtmamalıdırlar. Bilimsel açıklamaları paylaşmalıdırlar. Özellikle yapılması gereken işler üzerinde yol gösterici olmalıdırlar. Örneğin tüm tv kanallarında aynı haberi defalarca izlemek bir süre sonra saplantı haline gelebilir ve bu durum kaygıyı daha da arttırır. SAĞLIKLI YAŞAM ÖNERİLERİ ÜZERİNE ODAKLANALIM Dünya Sağlık Örgütü raporlarında bulaşıcı hastalıklarla ilgili olarak saplıklı yaşam becerisine sahip olanların, bu tarz hastalıları daha kolay atlattığını göstermektedir. Vurgulandığı gibi uygunsuz beslenme, hareketsiz (sedanter) yaşam ve başta sigara ve alkol olmak üzere madde bağımlılığı hem sağlığımızı bozan hem yaşam kalitemizi düşüren başlıca risk etmenleri olarak önümüzde durmaktadır. Bu yüzden hem kendimiz hem de çocuklarımız için sağlıklı yaşam önerilerini bu dönemde zenginleştirelim. Örneğin el yıkama, ağız ve diş sağlığı, kolanya kullanımı vb. alışkanlıklar bu salgın yoluyla gündeme geldi. Oysaki bunlar zaten hayatımızın bir parçası olmalıydı. ‘Korkunun Psikolojisi’ adlı eserde “Sağlığınız için yararlı olan her şey korkularınıza iyi gelir.” vurgusu bize yol göstermektedir.