Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Salih Demir
Köşe Yazarı
Salih Demir
 

Gelin Didim’i Bunlardan Kurtaralım

Geçtiğimiz hafta yapılan Didim CHP İlçe Danışma Kurul Toplantısı, şu ana kadar Didim CHP İlçe Başkanı ve Didim Belediye Başkanı hakkında düşüncelerimi, tespitlerimi, yanısıra aklı başında işten anlayan insanların değerlendirmelerini doğrulamaktan başka bir şeye yaramadı. Bu aşamadan sonr–a daha şiddetle savunduğum şey ilçe başkanının da belediye başkanının da işlerinin ehli olmadıklarıdır. Dahası hem Didim’e yazıktır, hem de bu adamlar Didim’in ayıbıdır. Bektaşi’nin önüne iki farklı şarap getirmişler. Bildiğiniz hikâye! Bektaşi birincisini tadınca, bakmış rezalet bir şey, “bana diğerini verin, bana diğerini verin, biraz çabuk olun diye ünlemiş.” Etrafındakilerde “hocam diğerini daha tatmadınız ki, onun bundan iyi olacağını nerden biliyorsunuz” diye sormuşlar. İlginç olmuş Bektaşi’nin verdiği cevap: “Siz verin onu bana, en azından onun tadı bundan dağa iğrenç olamaz” demiş. Bektaşi’nin bu tespiti, birbirine değnek olarak ayakta duran, bu iki kafadar için de geçerli. Evet, bunlar iki kafadar, ikisi de müthiş tavla ustası, biri zar tutuyor, diğeri pul çalan iki kafadar tavla ustası bunlar. Didim bundan daha kötü yönetilemez. Didim bunlarla gitmez! Bunların ikisinin de habibi şaşmış, ikisi de ne yaptığını bilmiyor. Yağmacılardan, talancılardan, yalancılardan başka bunların kimseye faydası olmaz. Şu ana kadar da olmadı. Didim Ticaret Odası’nda, geçen hafta yapılan Didim CHP İlçe Danışma Kurul Toplantısı bir kepazelikti, olacak zavallının ortaya koyduğu tutum, hem bir aptallık, hem rezillik, hem terbiyesizlik, hem de görgüsüzlüktü. Orda olanlar bilir, o toplantıyı izleyenler fark etmiştir. Peki, belediye başkanının tutumu çok mu farklıydı. Benim bu ikisine birden iki kafadar tavla ustası demem çok mu fazla? Lütfen CHP’li olanlar da, Didim’de yaşayanlar da eğer o toplantıya katılmamışlarsa, katılan birine sorsunlar, “Hele ne oldu, elini vicdanına koy da bir anlat” desinler. Çünkü ben meselenin hangi bir yanını anlatsam başka bir yanı eksik kalacak. Dilim de dönmüyor. Orda ortaya koydukları rezilliği anlatmak da canımı yakıyor. Söz konusu olan sadece söz almak isteyen biri olarak beni salondan çıkarmak istemeleri, üstüme şeylerini salmaları değil. (Atıl cooo ! ) Bir toplantıyı bile ağzına burnuna bulaştıran ve bir Nazi eri gibi davranan ilçe başkanının bu toplantıyı yönetmedeki acizliği, Ama buna rağmen milletin önünde Deli Dumrul numarası yaparak akıllı gözükmeye çalışması. Sapı samanı ve sümüğünü birbirine karıştırması Diğer kafadarın bu duruma ayak uydurması Didim halkına çağrımdır, CHP’lilere çağrımdır. Didim’deki bütün iyi insanlara, sorumluluk sahibi insanlara çağrımdır! Gelin Didim’i bunlardan kurtaralım… Ayıptan kurtaralım. Eğer yürekler susmuşsa, kurtlara, kuşlara, sulara çağrı yapacağım. İmdat diye bağırıp onlardan yardım isteyeceğim. NOT: Danışma kurulları aile içi bir görüşmedir. Parti üyesi olmayan alınmaz. Ve eski ANAP’lı-MHP’li misafirlerini başka bir yerde ağırla. Onları getirip “Bak abi bunca solcuyu nasıl hizaya soktum” der gibi marifetlerini sergiliyorlardı. Yazıklar olsun! Yazıklar olsun! Ne kadar övünsen azdır. Ve “Siz zamanında o kadar silah sıktınız bir şey yapamadınız bak ben nasıl hallediyorum” diyorsundur. Ne kadar övünsen az.
Ekleme Tarihi: 07 Mart 2016 - Pazartesi

Gelin Didim’i Bunlardan Kurtaralım

Geçtiğimiz hafta yapılan Didim CHP İlçe Danışma Kurul Toplantısı, şu ana kadar Didim CHP İlçe Başkanı ve Didim Belediye Başkanı hakkında düşüncelerimi, tespitlerimi, yanısıra aklı başında işten anlayan insanların değerlendirmelerini doğrulamaktan başka bir şeye yaramadı.

Bu aşamadan sonr–a daha şiddetle savunduğum şey ilçe başkanının da belediye başkanının da işlerinin ehli olmadıklarıdır.

Dahası hem Didim’e yazıktır, hem de bu adamlar Didim’in ayıbıdır.

Bektaşi’nin önüne iki farklı şarap getirmişler.

Bildiğiniz hikâye!

Bektaşi birincisini tadınca, bakmış rezalet bir şey, “bana diğerini verin, bana diğerini verin, biraz çabuk olun diye ünlemiş.” Etrafındakilerde “hocam diğerini daha tatmadınız ki, onun bundan iyi olacağını nerden biliyorsunuz” diye sormuşlar.

İlginç olmuş Bektaşi’nin verdiği cevap: “Siz verin onu bana, en azından onun tadı bundan dağa iğrenç olamaz” demiş. Bektaşi’nin bu tespiti, birbirine değnek olarak ayakta duran, bu iki kafadar için de geçerli. Evet, bunlar iki kafadar, ikisi de müthiş tavla ustası, biri zar tutuyor, diğeri pul çalan iki kafadar tavla ustası bunlar.

Didim bundan daha kötü yönetilemez. Didim bunlarla gitmez! Bunların ikisinin de habibi şaşmış, ikisi de ne yaptığını bilmiyor.

Yağmacılardan, talancılardan, yalancılardan başka bunların kimseye faydası olmaz.

Şu ana kadar da olmadı. Didim Ticaret Odası’nda, geçen hafta yapılan Didim CHP İlçe Danışma Kurul Toplantısı bir kepazelikti, olacak zavallının ortaya koyduğu tutum, hem bir aptallık, hem rezillik, hem terbiyesizlik, hem de görgüsüzlüktü.

Orda olanlar bilir, o toplantıyı izleyenler fark etmiştir.

Peki, belediye başkanının tutumu çok mu farklıydı.

Benim bu ikisine birden iki kafadar tavla ustası demem çok mu fazla?

Lütfen CHP’li olanlar da, Didim’de yaşayanlar da eğer o toplantıya katılmamışlarsa, katılan birine sorsunlar, “Hele ne oldu, elini vicdanına koy da bir anlat” desinler.

Çünkü ben meselenin hangi bir yanını anlatsam başka bir yanı eksik kalacak.

Dilim de dönmüyor.

Orda ortaya koydukları rezilliği anlatmak da canımı yakıyor.

Söz konusu olan sadece söz almak isteyen biri olarak beni salondan çıkarmak istemeleri, üstüme şeylerini salmaları değil.

(Atıl cooo ! )

Bir toplantıyı bile ağzına burnuna bulaştıran ve bir Nazi eri gibi davranan ilçe başkanının bu toplantıyı yönetmedeki acizliği,

Ama buna rağmen milletin önünde Deli Dumrul numarası yaparak akıllı gözükmeye çalışması.

Sapı samanı ve sümüğünü birbirine karıştırması

Diğer kafadarın bu duruma ayak uydurması

Didim halkına çağrımdır,

CHP’lilere çağrımdır.

Didim’deki bütün iyi insanlara, sorumluluk sahibi insanlara çağrımdır!

Gelin Didim’i bunlardan kurtaralım…

Ayıptan kurtaralım.

Eğer yürekler susmuşsa, kurtlara, kuşlara, sulara çağrı yapacağım.

İmdat diye bağırıp onlardan yardım isteyeceğim.

NOT: Danışma kurulları aile içi bir görüşmedir. Parti üyesi olmayan alınmaz.

Ve eski ANAP’lı-MHP’li misafirlerini başka bir yerde ağırla.

Onları getirip “Bak abi bunca solcuyu nasıl hizaya soktum” der gibi marifetlerini sergiliyorlardı.

Yazıklar olsun! Yazıklar olsun!

Ne kadar övünsen azdır.

Ve “Siz zamanında o kadar silah sıktınız bir şey yapamadınız bak ben nasıl hallediyorum” diyorsundur. Ne kadar övünsen az.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.