Şehrin birinde vaktiyle bir bilge yaşarmış. Ne sorulursa doğru cevaplar verir, olacaklar hakkında doğru tahminlerde bulunurmuş. Bir gün, bilgenin bu özelliğinin konuşulduğu sırada kalabalık içinden söze karışarak demiş ki “sizin şu biliciniz var ya hele bir gelsin, benim soracağım soruya cevap versin de görelim.” Kalabalık içinden başka biri ise, “peki bilge kişi gelirse ona ne soracaksın” diye sormakta acele etmemiş. O da, “avucunda bir kelebek olduğunu, bunun sağ mı, ölü mü olduğunu sorarım. Sağ derse o anda kelebeği sıkar öldürürüm, eğer ölü derse de avucumu açar kelebeği uçururum. Böylelikle onun herhangi bir özelliğinin olmadığını ortaya koymuş olurum” demiş. Az sonra bilge kişi görünmüş, kalabalığı selamlayıp yanlarına yaklaşmış. Derken adamın sorusuyla karşılaşmış... Kalabalık büyük bir merak içinde, adamın bu sorusu karşısında bilge kişinin nasıl bir cevap vereceğini beklemeye başlamış. Bilge kişi bir müddet sonra "o senin elinde, istersen yaşatırsın, istersen öldürürsün" diye cevaplamış. *     *     *     *     * Önümüzdeki günlerde Didim Cemevi’nde seçime gidilecek. Bilindiği gibi 1300 Cemevi üyesinin yaklaşık bin üyesinin diskalifiye edilerek yapılmak istenen seçim belli bir irade gösterilerek erteletilmişti. Ama tehlike bitmedi. Bizlere yine iş düşüyor. Cemevi'ni kötü kullanan, burasını bir takım kirli ilişkilere alet eden hali hazırdaki yönetim, bu seçimi almak için her türlü oyununu sürdürmekte ve Alevilik felsefesiyle bağdaşmayan bir takım yollara başvurmaktadır. Bu kabul edilir bir şey değil. Cemevi’ni belediye başkanı ve bazı çıkar çevrelerinin arka bahçesine çeviren, Cemevi'ni Cemevi olmaktan uzaklaştıran, CHP’yi ve Alevi kökenli bazı CHP üyelerini kirli emellerinde kullanmaya çalışan mevcut yönetim, bu seçimi almak için şimdi de utanmadan“Büyük insanlığa evet” diyerek kendilerini ifade etmek isteyen HDP’li kardeşlerimizden yardım istiyor.”Biz gidersek Cemevi’ni CHP’liler ele geçirecek” diye propaganda yapıyor. Cemevi’nin Cemevi gibi olmasını isteyenler, Cemevi’nin Alevilik inancıyla ve Alevilik yaşam biçimiyle uyuşan bir yer olmasında ısrar edenler, Cemevi’nde kimsenin dışarıda kalmasını ve aşağılanmasını istemeyenler bu oyunu bozmak zorundadırlar. Buna mecburdurlar. Ülkede barışı sağlamak, şiddeti durdurmak da, Cemevi’nde Alevilik inanç ve yaşam biçimine uygun bir yönetim seçmek de bizim elimizdedir. Bizlerin elindedir. Gelin canlar bir olalım.