İsterdim ki CHP çoğunluk olup tek başına hükümet kurabilsin. AKP'nin ülkenin başına açtığı kötülükleri hem ortaya sersin, hem de bunlardan hesap sorsun. Hükümet eliyle devletin ve tüyü bitmemiş yetimlerin soyulmasının hesabı sorulsun AKP'den.
Bu olmadı. Ama AKP ve özellikle de Recep Tayyip Erdoğan'ın kibirli ve hırçın tutumuna bir şekilde dur dendi.
Sonuç sevindirici bir şey yine de.
"Büyük insanlığa evet de" sloganıyla ilk kez seçimlere katılan HDP bu seçimlerde hepimizin ezberini bozdu. Seçimlerin asıl galibi HDP oldu. Gerek Sırrı Süreyya Önder'in gerekse Selahattin Demirtaş'ın seçimlerin hemen sonrasındaki açıklamaları da yine ezberimizi bozdu.
CHP'den de AKP'den de daha fazla barış gönüllüsü, daha demokratik bir Türkiye isteklisi oldukları öne çıktı. Bu ülkeyi bölmek istemediklerini şaşkınlıkla öğrendik. bizlerden pek çok gerçeğin saklandığını daha iyi anladık. HDP'nin meclise alınmaması için AKP ve CHP'nin yürüttüğü kampanyanın mantığını şimdi daha bir kavramaya başladık.
Her neyse...
CHP seçimlerde Aydın'da sağlıklı bir çizgi izlese 5 milletvekili çıkarabilir iddiamı bu köşeden beni okuyanlar bilirler. Yine de CHP Aydın'dan 4 milletvekili çıkarabildi. Bunu başarı olarak değerlendirmek lazım.
Demek ki ülke genelinde de sağlıklı çizgi izleyemedi, aday belirlemede, kontenjan tespitlerinde eksikler oldu. Dolaysıyla ülke genelinde ortaya çıkan tablo da CHP'yi iktidar etmeye yetmedi. Yetmezdi de zaten. Sağlık olsun diyelim.
Kısa zamanda hükümetin kurulması gerek. Bence AKP ve CHP kurmalı hükümeti. Erken seçim tartışmalarına girmek pek çok açıdan sakat ve halkın ne istediğini anlayamayan yaklaşımlardır.
Bence ana muhalefet partisi olarak HDP'nin konumlanması, hem CHP'yi, hem de AKP'yi daha doğru çizgilere zorlayacaktır.Daha demokratik bir tutum almaya yönlendirecektir. Zira gördük ki köhnemiş yapılarıyla, politika tarzlarıyla bu ülkenin geleceği olamazlar.
Bakalım önümüzde ne tür gelişmeler olacak? Parlamentodaki bu yeni dağılım ülkemizin geleceğini hangi yönde etkileyecek?
Hadi hayırlısı!