4 Ekim hayvanları koruma gününü kapsamında birçok etkinlik yapıldı. Sevimli dostlarımız ile keyifli anılar biriktirdik, biriktirmeye de devam ediyoruz. Bu yazımda hayvan sevgisinin çocukların sosyal ve duygusal gelişimine olan desteğinden bahsetmek istiyorum.
Yapılan araştırmalara göre, evcil hayvanlarla birlikte büyümek çocukların duygusal zekâ gelişimlerini destekliyor ve onları hayata hazırlıyor. Merhametli olmak, empati kurmak, karşısındakini anlamak, sorumluluk almak ve duyguları ifade edebilmek bu sevgi çevresinde şekilleniyor.
Çocuklar için hayvanlar sevginin, sırların, öfkenin paylaşıldığı yer olur. Büyüklere açılamadığı zamanlarda çocuklar duygularını sevimli dostlarına anlatırlar. Bu sözlü de olur sözsüz bir anlatılmada.
Sorumluluk nasıl verilebilir? Sorusuna da verilebilecek en güzel cevaplardan biride bir hayvanın bakımını çocuklara bırakmaktır. Hayvanların gezdirilmesi, beslenmesi gibi işlerde alacağı roller çocuklarda “bir şeyi başarma” hissinin çıkmasını sağlar. Böylelikle özgüven depolanmaya başlar.
Finlandiya’daki Kuopio Üniversitesi Hastanesi’nde 1996 yılları ile 2004 yılları arasında evcil hayvan sahibi ailelerden doğan 3143 çocuk, evcil hayvan sahibi olmayan ailelerin çocuklarıyla karşılaştırıldı.
Buna göre, 1 yaşına kadar kedi, köpek gibi evcil hayvanlarla büyüyen çocukların, büyümeyen çocuklara göre daha sağlıklı olduğu ortaya koyuldu.
Son olarak küçük bir uyarıda iyi olacaktır. Anne baba olarak sizler hayvanlardan korkuyorsanız bunu çocuklarınıza hissettirmeyin. Çünkü onlar sizden etkilenecekler ve bu durumda hayvanlara hep bir önyargıyla bakacaklardır.
Son söz:
“Koyunlar çoban için değildir çoban koyunlar içindir.”