YA HERRO YA MERRO Çoktandır yazmadım. Şimdiye kadar olup- bitenleri anlamaya çalıştım diyeyim. YSK, İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanı seçilen Ekrem İmamoğlu’ndan bir gerekçe bulup mazbatayı alınca sözün bittiği yer dedim. Önce inanmadım. Güldüm bir süre. Aradan bir ay geçince 1000ali “çaldılar” dedi. Daha sonra buna kargaların da güldüğü anlaşılınca “sesimi duyurmak için öyle demek zorundaydım” dedi... Bu daha da gülünç oldu. Çünkü ağası paşası, Tv’si gazetesi İstanbul’daki rantı kaptırmamak için burayı kaptırmak istemiyordu. Türlü yalan makineleri emrindeydi. Daha doğrusu 1000ali’yi oraya korkuluk olarak dikip, işi başka türlü yürütmek isteyenlerin tertibi böyleydi. “Çaldılar” sloganı ile “ Her şey çok güzel olacak" sloganının önünü kesmeye çalışma hareketi YSK ve Saray marifetiyle devreye kondu. Diyeceğim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı Seçimini iptal ettirmek için kamuoyuna açıklamak için bir gerekçe YSK tarafından bulundu. Daha doğrusu YSK böyle bir talimata boyun eğdi. Tabi ülkede hukukun yerini guguk aldı...6 Mayıs Denizlerin idamından sonra bir kez daha kara leke olarak tarihe geçti. Bugün üç haziran... YSK Seçimi iptal gerekçesini iptal ederek Üç haziran tarihini de kara bir tarih haline getirdi. Sandık kuralları usulsüz olmuştu ya, güya 23 Haziran’a bu düzeltilecekti... Bu konudaki gerekçesini geri çekmiş YSK... Yani “uydurduk anlamadınız mı?” YSK da 1000 ali nasıl mecburdum böyle demeye demişse onunla tam bir uyum... Gemiciklerin, kutu kutu paraların hatrına yapılmayacak şey yok bu memlekette... Baksana çocukları bile öpüyor diyanetin açıklamalarına aldırış etmeden, kara kapkara cumhuriyet düşmanı yapılarla görüşüyor... Biri eli havada, konuşuyor... Çok korktuğu için konuşuyor, korkutmaya çalışıyor... Seçimler olur mu 23 Haziran’da... Bu numara da bozuldu...Kenarda köşede hala korkmayan, vicdanını korkusunun üstüne çıkaran hukukçular sayesinde.. Allah sonumuzu hayır etsin başka ne diyeyim... Şimdi sınır dışı operasyonlarla yeni denemeler peşinde olacakları, oldukları da ayan beyan ortada.. Her şey güzel olacak mı?... Bu halkla... Belki de başka bir güne uyancağız 24 Haziran’da... İnanan mümin, inanmayan memnun vaziyeti de alabilir Türk toplumu... Kara bir milliyetçiğe teslim Türkiye de olmayabiliriz... Ya herro ya merro!   Salih DEMİR