Ülkemizin şeyhler, müritler ülkesine dönüşemeyeceğine inanıyorum.
Bunu Didim’deki çok kültürlü çok inançlı yapının demokrasi mücadelesindeki kararlılığına bakarak da anlayabiliyorum.
Sadece genelev kadınlarının hikâyesinde bulunmayan ve siyasete kadar inen “kandırıldım-aldatıldım” yakınmalarıyla ülkenin daha fazla yönetilemeyeceğini de biliyorum.
Ülkemizde adalet şan, şeref, ahlak, dindarlık ve yurtseverlik gibi kavramlar yeniden gözden geçiriliyor bana kalırsa Avrupa’nın yaşadığı Rönesans ve Reform’u sanki biz daha yeni yaşamaya başladık.
Din üstünden yapılan siyasetin arkasında bir sürü hırsızlık, yolsuzluk, çocuk istismarı, kanlı ve kirli iktidar ilişkisi çıktı.
Bu ilişkiler, bu toplumun “müminlik” düzeyi ne olursa olsun sorgulanacak, samimi inananlar kendilerini istismar eden cemadatlardan da vakıflardan da giderek soğuyacak.
Çünkü artık boru patladı içindeki boklar göründü.
Kimsenin olanları gizleme şansı yok.
CHP’nin halkın çıkarlarına dönük, sosyal adalet, demokrasi ve özgürlük temelli bir siyasete dönmesi gerekiyor.
Bu partinin yönetim kadroları ele geçirilmiş olabilir.
Öyle ise de bir yolunu bulup partimizi geri alacağız.
Didim’de, ülkedeki genel gidişatı gören, CHP’li, AKP’li, MHP’li, HDP’li aklı başında kim varsa böyle düşüneceğine inanıyorum.
Cumhuriyeti kuran iradeye sığınacağız, sığınacaksak.
Aksi halde sonumuz yok.
Yeniden örgütleneceğiz.
Sokakta örgütleneceğiz.
CHP adına, Didim’de CHP İlçe başkanı, Belediye başkanı sıfatıyla CHP ile ilgisi olmayan işler yapanların oyunları bozacak taban hareketleri geliştireceğiz.
Çünkü bunların takkeleri de düştü… Keller kabak misali ortada.
Bunlar hep bizi yanıltmak içindi.
Bunlar gözlerimizi göremez hale sokmak içindi.
Didim’de demokrasi hareketi başlamıştır.
Haramilerin uykusu kaçmıştır.
Bütün iyi insanlar demokrasi için iş başına.
Bundan sonra mesele bir ağız açmada, bir adım atmadadır.
Öyleyse haydin!
Salih DEMİR