Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Salih Demir
Köşe Yazarı
Salih Demir
 

Yalanın Gücü ve 2 Temmuz

Yoruldum aslında... Kimseyle durup dururken didişmek niyetinde değilim... Benim derdim bana yeter... Ama susmak, suya sabuna dokunmamak da benim harcım değil. Ermişin dediği gibi susarsanız da yalan söylemiş olursunuz. Onurunu, vicdanını bir kenara koyarak yaşamaksa, benim açımdan asla kabul edilecek şey değil. Cem evi, Alevilik inancını yaşayan, o inançla yüreğini arındıran, insanlığını o inanca göre erdemle, adaletle, merhametle, barışla, zulme karşı baş eğmemekle bezeyen herkes gibi benim de üzerinde titrediğim, hassas olduğum bir yerdir. Bu hassasiyetim yüzünden çok çektim. Çok zararım oldu. Ama ben bir kere “dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” diyen sese kulak vermişim. Ben bu konuda Pir Sultanlardan, erenlerden ilham almışım. Mayamda haksızlığa karşı, alçaklığa karşı, ihanete karşı dimdik durmak var. Bu yolda dokuz köyden kovsalar “yaşasın 10’uncu köy” diyen bir yüreğim var. Kerbela'dan bu yana, Yavuz’dan bu yana, Alevilerin başına gelmeyen kalmadı.                                                                      Kıyımlardan kırımlardan geçti. Ne Dersim ilktir, ne Sivas sondur. Ama Alevilik özünden bir şey kaybetmedi. Büyük bir insanlık, barış ve hoşgörü anlayışından sapmadı, saptırmak isteyenlerin gücü yetmedi. Onu haramilerin, alçakların emrine, onların çıkarlarına vermek isteyenler, şimdiye kadar bunu başaramadı. İnanıyorum ki, başaramayacaklar da… Didim Cemevi bir önceki dönem çok kötü yönetiliyordu. Daha doğrusu çok kötü yönetilmek bir yana, yönetimdeki bir grup Aleviliği kullanarak Cemevi’ni kötü ve çirkin emellerine alet ediyorlardı. Biz de asillerin yedek, yedeklerin asil olduğu yönetime bir kez daha inanmak ve şans vermek  zorunda bırakıldık.. Elden utandığımızdan tabii  Ancaak... Burayı, atananı parlatma yeri olarak kullanmaya ve de kullandırmaya devam ediyorlar. Bilindiği gibi ben bunları fark ettikçe, öğrendikçe kıyametler koparıyordum. Önce bana itibar etmeyenler, çok şükür ki, bu trajik durumu fark edip çeteleri yönetimden uzaklaştırdı. Ama yine de yeni yönetime sızmayı başardılar. Ben yeni yönetimi bu konuda uyardım. Onların boş durmayacağını, en azından şimdiye kadar yaptıkları kirli şeyleri örtmek adına da olsa, bir şekilde yönetimde yer almaktan vazgeçmeyeceklerini söyledim. Bunların sadece yönetimde değil, yönetim dışında, belediyede, şurda, burda adamları var. Ve biliyorum ki, organizelidirler. Ve biliyorum ki, yönetim kararlarını şu veya bu şekilde etkilemekten vazgeçmeyeceklerdir. Asıl demek istediğim şu: 2 Temmuz Sivas Katliamı’nın yıl dönümü. O gün, orada, ta Kerbela'dan Yavuz'a kadar, binlerce şehidimizi anmak için toplanılacak. Elbette ki bu güzel! Güzel de bir iki tane salıncak, bir iki kaydırak yaptırarak, bunların açılışını yapmak üzere 2 Temmuz gibi bir günde, özünde MHP’li birini, CHP’den belediye başkanı olsa bile, Cemevi’ne çağırmak doğru mu? Kahramanmaraş’ın katilleri MHP’liler değil mi? Sivas’ın katilleri faşistler değil mi? Devrimcilerden korkarak tahsil bahanesiyle bu adam Fransa’ya kaçmamış mıydı? Şimdi Cemevi bahçesine yapılan 2 kaydırak, 2 salıncağın açılışı için bu adamı, şehitlerimizi anma gününde, bu mekana çağırmak, şehitlerimizin ruhunu incitmez mi? Belediyeden destek diyorsanız, bu yanlış! Çünkü çok açık ki, Cemevi olmasaydı belediye seçimlerini AKP kazanırdı. Yani diyeceğim, o adam bile bir bakıma Cemevi sayesinde orda. Çağrımsa şu:  Ey Cemevi’nin yeni yönetimi! Oyuna geliyorsunuz…. Ya da getiriyorsunuz, getiriliyorsunuz. Sizi bu tehlikeye karşı önceden uyarmıştım. Üseyin başkana tenzih ederek diyorum ki; Yönetime ve yönetime yakın olanlara bir bakın, hepsi de belediyeye göbekten bağlı, orayla sürekli ticari ilişkileri olan tipler. Karşılıklı bir kullanma ve kullandırma organizasyonu içindeler. -Bir bilmecem var gobeller Cem evi Tüccarları: -Haydi sor, sor, herii Belediye Tüccarı, ‘’Damda gezer miyavlar‘’ Nedir, nedir? Cem evi Tüccarları ‘’Timsah, Timsah!” Belediye Tüccarı -Bildin, bildin. Alan razı veren razı Ne çok ortak noktaları var. 8-10 müteahhit ve proje takipçisi çok keyifli. Allah’ın sevgili kulları bunlar. Yönetime sızan eski yönetimdeki birileri sizi yanıltıp yönlendirmesin, onlara dışarıdan destek veren meclis üyesi görünümlü ya da çıkar odaklı kimseler, sizin gözlerinizi kamaştırmasın. Tapu sözü verdin ya uzun, tapu bile olsa, 2 Temmuz’u kirlettirmem. 2 Temmuz’da böyle bir hata yapmayın. O adamı oraya çağırıp şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın. Eğer bunu önlemezseniz, bu kararınızdan vazgeçmezseniz, ben ne yapayım siz söyleyin? Kalkıp da, ‘’Ey Didim’in uzun adamı, bari sen azcık arlan, utan da Cemevi’ni böyle bir günde kirletme mi’’ diyeyim? Bunun için Şaban olarak bilinen ama şimdi Binali de desek de bunu fazlasıyla hak edecek Didim CHP İlçe Başkanı zattan yardım mı isteyeyim? Kimseye sözü geçmeyen, şimdiye kadar atanmış karşısında en ufak bir yaptırımı olmayan bu zavallıya, Didim’in Uzun Adamı’nı Cemevi’nin bahçesine sokma diye mi yalvarayım? Sahi ben hangisini yapayım? Ustanın dediği gibi: ‘’Yalanın gücü, doğrunun güçsüzlüğünden değildir. Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. ‘’   Salih DEMİR
Ekleme Tarihi: 22 Haziran 2016 - Çarşamba

Yalanın Gücü ve 2 Temmuz

Yoruldum aslında...

Kimseyle durup dururken didişmek niyetinde değilim...

Benim derdim bana yeter...

Ama susmak, suya sabuna dokunmamak da benim harcım değil.

Ermişin dediği gibi susarsanız da yalan söylemiş olursunuz.

Onurunu, vicdanını bir kenara koyarak yaşamaksa, benim açımdan asla kabul edilecek şey değil.

Cem evi, Alevilik inancını yaşayan, o inançla yüreğini arındıran, insanlığını o inanca göre erdemle, adaletle, merhametle, barışla, zulme karşı baş eğmemekle bezeyen herkes gibi benim de üzerinde titrediğim, hassas olduğum bir yerdir.

Bu hassasiyetim yüzünden çok çektim.

Çok zararım oldu. Ama ben bir kere “dönen dönsün, ben dönmezem yolumdan” diyen sese kulak vermişim.

Ben bu konuda Pir Sultanlardan, erenlerden ilham almışım.

Mayamda haksızlığa karşı, alçaklığa karşı, ihanete karşı dimdik durmak var.

Bu yolda dokuz köyden kovsalar “yaşasın 10’uncu köy” diyen bir yüreğim var.

Kerbela'dan bu yana, Yavuz’dan bu yana, Alevilerin başına gelmeyen kalmadı.                                                                      Kıyımlardan kırımlardan geçti.

Ne Dersim ilktir, ne Sivas sondur.

Ama Alevilik özünden bir şey kaybetmedi.

Büyük bir insanlık, barış ve hoşgörü anlayışından sapmadı, saptırmak isteyenlerin gücü yetmedi.

Onu haramilerin, alçakların emrine, onların çıkarlarına vermek isteyenler, şimdiye kadar bunu başaramadı.

İnanıyorum ki, başaramayacaklar da…

Didim Cemevi bir önceki dönem çok kötü yönetiliyordu.

Daha doğrusu çok kötü yönetilmek bir yana, yönetimdeki bir grup Aleviliği kullanarak Cemevi’ni kötü ve çirkin emellerine alet ediyorlardı.

Biz de asillerin yedek, yedeklerin asil olduğu yönetime bir kez daha inanmak ve şans vermek  zorunda bırakıldık..

Elden utandığımızdan tabii 

Ancaak...

Burayı, atananı parlatma yeri olarak kullanmaya ve de kullandırmaya devam ediyorlar.

Bilindiği gibi ben bunları fark ettikçe, öğrendikçe kıyametler koparıyordum.

Önce bana itibar etmeyenler, çok şükür ki, bu trajik durumu fark edip çeteleri yönetimden uzaklaştırdı.

Ama yine de yeni yönetime sızmayı başardılar.

Ben yeni yönetimi bu konuda uyardım.

Onların boş durmayacağını, en azından şimdiye kadar yaptıkları kirli şeyleri örtmek adına da olsa, bir şekilde yönetimde yer almaktan vazgeçmeyeceklerini söyledim.

Bunların sadece yönetimde değil, yönetim dışında, belediyede, şurda, burda adamları var.

Ve biliyorum ki, organizelidirler.

Ve biliyorum ki, yönetim kararlarını şu veya bu şekilde etkilemekten vazgeçmeyeceklerdir.

Asıl demek istediğim şu: 2 Temmuz Sivas Katliamı’nın yıl dönümü.

O gün, orada, ta Kerbela'dan Yavuz'a kadar, binlerce şehidimizi anmak için toplanılacak.

Elbette ki bu güzel!

Güzel de bir iki tane salıncak, bir iki kaydırak yaptırarak, bunların açılışını yapmak üzere 2 Temmuz gibi bir günde, özünde MHP’li birini, CHP’den belediye başkanı olsa bile, Cemevi’ne çağırmak doğru mu? Kahramanmaraş’ın katilleri MHP’liler değil mi?

Sivas’ın katilleri faşistler değil mi?

Devrimcilerden korkarak tahsil bahanesiyle bu adam Fransa’ya kaçmamış mıydı?

Şimdi Cemevi bahçesine yapılan 2 kaydırak, 2 salıncağın açılışı için bu adamı, şehitlerimizi anma gününde, bu mekana çağırmak, şehitlerimizin ruhunu incitmez mi?

Belediyeden destek diyorsanız, bu yanlış! Çünkü çok açık ki, Cemevi olmasaydı belediye seçimlerini AKP kazanırdı.

Yani diyeceğim, o adam bile bir bakıma Cemevi sayesinde orda.

Çağrımsa şu:

 Ey Cemevi’nin yeni yönetimi!

Oyuna geliyorsunuz….

Ya da getiriyorsunuz, getiriliyorsunuz.

Sizi bu tehlikeye karşı önceden uyarmıştım. Üseyin başkana tenzih ederek diyorum ki;

Yönetime ve yönetime yakın olanlara bir bakın, hepsi de belediyeye göbekten bağlı, orayla sürekli ticari ilişkileri olan tipler.

Karşılıklı bir kullanma ve kullandırma organizasyonu içindeler.

-Bir bilmecem var gobeller

Cem evi Tüccarları:

-Haydi sor, sor, herii

Belediye Tüccarı, ‘’Damda gezer miyavlar‘’ Nedir, nedir?

Cem evi Tüccarları ‘’Timsah, Timsah!”

Belediye Tüccarı

-Bildin, bildin.

Alan razı veren razı

Ne çok ortak noktaları var. 8-10 müteahhit ve proje takipçisi çok keyifli.

Allah’ın sevgili kulları bunlar.

Yönetime sızan eski yönetimdeki birileri sizi yanıltıp yönlendirmesin, onlara dışarıdan destek veren meclis üyesi görünümlü ya da çıkar odaklı kimseler, sizin gözlerinizi kamaştırmasın.

Tapu sözü verdin ya uzun, tapu bile olsa, 2 Temmuz’u kirlettirmem.

2 Temmuz’da böyle bir hata yapmayın.

O adamı oraya çağırıp şehitlerimizin kemiklerini sızlatmayın.

Eğer bunu önlemezseniz, bu kararınızdan vazgeçmezseniz, ben ne yapayım siz söyleyin?

Kalkıp da, ‘’Ey Didim’in uzun adamı, bari sen azcık arlan, utan da Cemevi’ni böyle bir günde kirletme mi’’ diyeyim?

Bunun için Şaban olarak bilinen ama şimdi Binali de desek de bunu fazlasıyla hak edecek Didim CHP İlçe Başkanı zattan yardım mı isteyeyim?

Kimseye sözü geçmeyen, şimdiye kadar atanmış karşısında en ufak bir yaptırımı olmayan bu zavallıya, Didim’in Uzun Adamı’nı Cemevi’nin bahçesine sokma diye mi yalvarayım?

Sahi ben hangisini yapayım?

Ustanın dediği gibi:

‘’Yalanın gücü, doğrunun güçsüzlüğünden değildir.

Yalan teşkilat kurmuş, doğru yalnızdır. ‘’

 

Salih DEMİR

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.