“Sen eşek olunca semer vuran çok olur” diye bir atasözümüz vardır…
Hepimiz çok iyi biliriz…
Elbette biz bu dünyanın kahrını çekmeye geldik ama…
Bu kadar yük çok fazla…
Bir yıl boyunca bir kuruş para almadan bir insana hizmet götüren bir sektör gösterebilir misiniz bana…
Adamlar basın toplantılarını haber yapmamız için bizleri çağırıyorlar…
Bir gazete satın alan yok…
Abone olan yok…
Reklama gelince yaygın basın ve dışarıdan getirilen ajanslara…
Yaz babam yaz…
Kapı kapı dolaş…
Beylerin söylediklerini vatandaşa okutmaya çalış…
Yuh olsun bizim gazeteciliğimize…
Bir gün gelir ayağımızdaki ayakkabıları satar borç ödemeye kalkarız…
Adamlar makamlarına vardığınızda sizinle ilgilenir gibi görünüyorlar….
Hepiniz havalara giriyorsunuz…
Siz ayrıldıktan sonra…
Enayileri iki bardak çay, iki lokma yemekle avuttuk diye alay ediyorlar…
İki cemiyet ve bir üniversitenin ortaklaşa düzenlediği yerel basın çalıştayının son gün düzenlenen ödül töreninde kaç tane protokolden insan vardı Allah aşkına söyler misiniz?
Yuh olsun Aydın Basınına…
Yazıklar olsun iki tane cemiyetimize…
Yazıklar olsun bizlere…
Aydın basınını adam yerine koymayan adamların her türlü etkinliklerine cebinizde paranız olmadığı halde mazeret göstermeden giden bizlere yazıklar olsun…