Hayatımıza yön vermek istiyorsak önce ne düşündüğümüzü ve ne düşüneceğimize karar vermemiz gerekir. Düşünceleriniz kapalı kapılar ardında kalmasın, o an ne gelirse önünüze değerlendirin ama sonrada düşünün daha farklı ne yapabilirim.
Shakspeare’in dediği gibi
İyi ol fakat çok değil. Huysuz ol fakat çok değil.
İçinden geliyorsa dua et.
Eğer sana rahatlık veriyorsa arada bir küfür de et.
Etrafındakilere mümkün olduğunca dostça davran, müşfik ol.
Eğer kötü davranmanı gerektirecek bir durum karşısında mecbur kalırsan; bağır, çağır, kır, dök ve unut!
Her zaman ve her yerde eline geçen bütün saadeti yakala, en ufak bir parçanın bile kaçmasına izin verme.
Yaşa, her şeyden önce yaşa ve sırf tesadüfen bu dünyaya gelmiş olduğun için, laf olsun diye günlerini geçirme.
Eğer gerçek aşkı tanıyacak kadar şanslıysan; bütün kalbin, ruhun ve bedeninle sev!
Hayatını o şekilde yaşa ki; her an kendi elini sıkabilesin ve her gün faydalı olan, hiç olmazsa bir tek şey yap ki; gecelerin yaklaşırken örtüleri üzerine çekip kendi kendine ‘ben elimden geleni yaptım’ diyebilesin.
Düşüncelerin neyse hayatın da odur.
Hayatın gidişini değiştirmek istiyorsan düşüncelerini değiştir.