İsmet İnönü'nün bu millete en büyük iyiliği, ülkeyi 2. Dünya Harbine sokmaması olmuştur. Düşünsenize harbe girseydik, Almanya’da olduğu gibi bizde de taş taş üstüne kalmayacaktı, perişan olacaktık. Bizim onlar gibi opera binaları, kültür sarayları yapmak aklımıza gelmeyecekti büyük ihtimal. Ve yaralarımızı sarmak kolay olmayacaktı belki de…   Neden mi böyle düşünüyorum? İsmet Paşa her ihtimale karşı hazırlık yaptı, harbin her an ülkemizi de içine alacağını hesap etti. Ve bu yüzden kemer sıktı. Ekmeği karneye bağladı. Zaten yeni yeni kendisine geliyordu ülke… Ne yapacaktı?   Ama biz millet olarak ne yaptık? Başına kalktık bu durumu İsmet Paşa’nın. Bu uygulamadan ötürü CHP’yi cezalandırarak kolayı seçtik. Diğer yandan kutu kutu, gemi gemi paralar götürenleri alkışladık, başımızdan eksik etmedik. Alenen ortada olan şeylere göz yumduk, gizlenmeyecek duruma gelse de  “bunlar montajdır” yalanına sığınıp ona inanmayı aklıselim yol seçtik. Tuhaf milletiz yani…   İsmet Paşa’ya bunları yapan, ülkeyi soyanlara alkış tutan bir millet, CHP Genel Merkezi’nden birinin tavsiyesiyle CHP’li olmayan birinin Belediye Başkan adayı olarak Didim’e dayatılması, ardından zar zor da olsa seçilmesi, ama CHP zihniyetiyle uzaktan yakından alakası olmayan bir uygulamayla burayı yönetmeye kalkması, Didim CHP’ye ağıra mal olacak gibi gözüküyor.   Mevcut başkan, eğer düşüncesi doğrultusundaki partiye geçmezse olup bitenler ne yazık ki CHP’ye mal olacak ve 4 yıl sonra CHP’nin halka gidecek yüzü olmayacak. Türkiye’de sol ve sosyal demokratların kalesi durumundaki Didim ne yazık ki CHP eliyle elden çıkarılacak. Anladığım kadarıyla benzer uygulamaları ve Didim’de gelmiş geçmiş en kötü yönetimi sürdüren mevcut başkan, CHP adına bu işleri yaparak gönlündeki partinin büyümesine başka türlü hizmet etmeyi düşünmüyor. Öyle ya adamı herkes CHP’li sanıyor. Yapılan düzeyi düşük, halka herhangi bir faydası dokunmayan belediye yönetimi CHP yönetimi olarak değerlendirileceğinden, CHP’nin altı yavaş yavaş oyuluyor Didim’de.   Didim’in gözbebeği olan vakıflar arazisinin Bülent Arınç’ın damadına verildiği söyleniyor... Deniz Atabay’la Arınınç’ın yan yana iç içe fotoğrafları beni şaşırtmadı. Bülent Arınç’ın kim olduğunu, dedesinin birinci dünya harbinde kimlerle yan yana durduğu bu yazının konusu değil elbette. Atabay’ın da Bülent Arınç’la yan yan yana pozları, Vakıf arazilerini onun damadına sunmanın şerefine kaldırılan kadeh gibi dursa da kim ne diyebilir ki?   Deniz Atabay keşke şöyle yapsa. Yerine geçse… Bu samimiyeti gösterse. CHP eliyle, kötü işler yaparak asıl gönlündeki partiye, “CHP’yi bitirmeyi nasıl da başardım ama” diyerek hava atmayı düşünmese… Böyle bir erdemi bekleyelim mi kendisinden? Bence bunu yaparsa en azından seçimden sonra, az da olsa saygınlığını korur.   Bir güzel yanı daha olur bu işin: Mevcut başkan partisine geçme erdemi gösterirse Cemevi yönetimi belediye de olan onur kırıcı işlere alet olmaktan vazgeçer, göze de alamaz ayrıca… Alevi olan meclis üyeleri, bir ihtimal, belediye üstünden büyük vurgunlar yapma planları suya düşünce, ele geçirdikleri imkânı kaybetme sonucu hangi toplumdan geldiklerini hatırlar, belki de öz eleştiri yapıp özür diler kitlesinden.   Eğmeden bükmeden söyleyeceksek durum açıkça bu. Hayırlısı bakalım.