Rıdvan Eşin
Esnaf Odaları Bidliği
Le Pain
Salih Demir
Köşe Yazarı
Salih Demir
 

Didim’le barışmak

“CHP’nin Didim ile Didim halkıyla barışması lazım” fikrine ben de katılıyorum… Bu da mümkün elbette! Ama önce teşhiste hata yapmamak lazım… Konuyu biraz açayım... Hani geçenlerde TV’de, üniversitelerimizden birisinin rektör yardımcısı, ben cahil halka güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor şeklinde bir ifade kullanmıştı ya, CHP’nin Didim’de düşürüldüğü duruma bakarak adamın sözlerine hak veresim geliyor. Yahu kardeşim Didim’e önce CHP’nin Genel merkezinden büyük darbe vuruldu. Hepsi aklı başında olması gereken adamlar, CHP’nin başına geçmiş adamlar, üstelik üniversite mezunları. Tuttular oradaki Çebi’nin sözüne uyup Didim’e CHP’li olmayan, belediye başkanlığı yapma yeterliliği de olmayan bir adam atadılar. CHP’nin Didim’de 5 aday adayı varken hem de. Bu insanların her biri partiliyken, parti tabanından geldikleri halde hem de. Didim’deki CHP’liler yüreğine taş basarak sandık başına gitti ve Genel Merkezin atadığı ne idiğü belli olmayan adamı seçti… Gerçi şimdi Allah nazardan saklasın kadrosuyla beraber çok belli. Gizlenecek bir şey de kalmadı ortada çünkü… Çünkü halk neyi başkan seçtiğini, kimlerin emrinde birini seçtiğini görünce, Genel Merkezi’nin oyununa geldiğini, adeta tuzağa düşürüldüğünü anlamış durumda. Birinci kırılma burada oldu. Şimdilerde halk, partisine ciddi anlamda küsmüş durumda. Hata bir bu olmadı ki birbiri ardına zincirleme şekilde sürüp gitti. Düşünsenize CHP’den Didim Belediye Meclis üyesi seçilen ve kendisini CHP’li olarak ifade eden meclis üyeleri de imama uydu. Olup bitene ses çıkarmadılar. CHP’li olmayan ama CHP’den meclis üyeliğine seçilen üyelerle bizim partili bir iki kişi de kafa kafaya vererek Didim’i geldiği noktanın gerisine düşürdüler. En hafif deyimle kendi çıkarlarını ve şatafatlarını düşündüler. Aklıma ister istemez malûm rektör yardımcısının sözleri geliyor, evet bu meclis üyelerinin hepsi bu ülkenin iyi üniversitelerini bitirmiş kimseler. Kimi mühendis, kimi ekonomist, kimi planlamacı vs. Didim halkını daha güzel bir geleceğe taşıma da ellerini dahi oynatmadılar, adeta halkın çıkarlarına sırt çevirdiler. Beklediğimiz vicdanlı olmalarıydı. Halkın gözlemi de bu yönde oldu ki 2.büyük kırılma  böyle gerçekleşti ve CHP’ye olan inanç kaybı durmaz hale geldi. Didim’de CHP’li olmayan biriyle CHP’nin seçimlere katılması CHP seçimi alsa da bir gerginlik yarattı. Bu durum CHP tabanında ister istemez bir yarılmaya yol açtı. Çünkü CHP’li seçmenlerin bir bölümü kazan kaldırdı ve bu oyuna alet olmadı. Peki, ne oldu? İlçe başkanı aracılığıyla bu yarılma daha da derinleşti. Ayıptır söylemesi, görevi sırasında yaptıklarına bakılırsa en düşük eğitim gören kişinin bile yapmayacağı yanlışlar yapan ilçe başkanı da ister inanın ister inanmayın üniversite mezunu. Sayesinde parti ruhu çökertildi. Kendisini Partili olmayan belediye başkanının emrine amade eden bu zavallı üniversite mezunu ilçe başkanı CHP’de asla zuhur etmeyecek bir sürü şeyin sebebi oldu. Bir de celallenen, bir de dayı vari, bir de saray vari bir tutuma girdi ki demeyin gitsin. Valla Didim’de  CHP adına seçilen başkanı, CHP’nin ilçe başkanını ve Meclis üyelerini gördükten sonra, kimse kalkıp ülkenin canına okuyan, ülkeyi kan gölüne çeviren, cinsel tacize uğrayan çocukları değil, sebep olan yuvalara sahip çıkan, yine ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürükleyen ve geleceğimizi bulanıklaştıran AKP’yi eleştirmeye cesaret edemez. Gelelim barışmaya: Belediye başkanını geçelim. Onun CHP ile bir bağı yok, sadece bir süre daha CHP’yi kullanacak ve kime ne söz vermişse, kim ne ısmarlamışsa onları yerine getirecek. Eğer Didim halkıyla bir barış olacaksa başta CHP genel merkezi, Didimli seçmenlere yaptığının yanlış olduğunu itiraf edecek, özür dileyip bundan böyle burada halkın iradesine saygı duyulacağının sözünü verecek. Eğer barış olacaksa Didim Belediyesinde CHP’den ama CHP kimliğiyle seçilen meclis üyeleri de yanlış yaptığını, CHP’yi temsil edemediklerini, halkın çıkarları yerine CHP’li olmayan bir belediye başkanının güdümünde davrandıklarını itiraf edecekler. İlçe başkanı, aslında hem kendisini hem de partiyi düşürdüğü ve yaptığı yanlışlar saymakla bitmez ilçe başkanını bu işe karıştırmak istemem… Bence bunların farkında bile değil o. Yalan söyleye söyleye, eline geçirdiği çekici (başkanlığı demek istiyorum)  onun bunun başına vura, belediye başkanının her türlü hizmetini yerine getire getire saçları aklaşmaya başlasa da ona acıyorum ben. Ve gerçekten onun iyiliği için oradan çekilmesini istiyorum. CHP’nin,  yani genel merkezin, Didim ilçe örgütünün halkla barışması için geniş üye katılımı ile birkaç toplantı yapılmasını ve üyelerin fikirlerinin alınmasını istiyorum. Bu konuda CHP’nin parti farkı gözetmeksizin bu meseleleri halkla da konuşup sol, sosyal demokrat politikalara döndüğünün sözünü vermesi lazım. Didim’de seçimi almak istiyorsa, Didim halkının gönlünü almak istiyorsa, bir zamanlar CHP’nin kalesi olan Didim’de diğer partilere alternatif olmak istiyorsa. Bu satırları yazan biri olarak, hiçbir yere aday olmayacağımı da yeri gelmişken belirteyim. Bir ipin en sağlam yeri koptuğu yere atılan düğümdür. CHP’nin korkmadan bu düğümü atması lazım… Bunları yapmayı göze alırsa CHP Didim’le, Didim halkıyla barışabilir. Başka da yolu yok. Benim elimden gelen bunları söylemek…
Ekleme Tarihi: 30 Mart 2016 - Çarşamba

Didim’le barışmak

“CHP’nin Didim ile Didim halkıyla barışması lazım” fikrine ben de katılıyorum…

Bu da mümkün elbette!

Ama önce teşhiste hata yapmamak lazım…

Konuyu biraz açayım...

Hani geçenlerde TV’de, üniversitelerimizden birisinin rektör yardımcısı, ben cahil halka güveniyorum, okuma oranı arttıkça beni afakanlar basıyor şeklinde bir ifade kullanmıştı ya, CHP’nin Didim’de düşürüldüğü duruma bakarak adamın sözlerine hak veresim geliyor.

Yahu kardeşim Didim’e önce CHP’nin Genel merkezinden büyük darbe vuruldu. Hepsi aklı başında olması gereken adamlar, CHP’nin başına geçmiş adamlar, üstelik üniversite mezunları.

Tuttular oradaki Çebi’nin sözüne uyup Didim’e CHP’li olmayan, belediye başkanlığı yapma yeterliliği de olmayan bir adam atadılar.

CHP’nin Didim’de 5 aday adayı varken hem de.

Bu insanların her biri partiliyken, parti tabanından geldikleri halde hem de.

Didim’deki CHP’liler yüreğine taş basarak sandık başına gitti ve Genel Merkezin atadığı ne idiğü belli olmayan adamı seçti…

Gerçi şimdi Allah nazardan saklasın kadrosuyla beraber çok belli.

Gizlenecek bir şey de kalmadı ortada çünkü…

Çünkü halk neyi başkan seçtiğini, kimlerin emrinde birini seçtiğini görünce, Genel Merkezi’nin oyununa geldiğini, adeta tuzağa düşürüldüğünü anlamış durumda.

Birinci kırılma burada oldu.

Şimdilerde halk, partisine ciddi anlamda küsmüş durumda.

Hata bir bu olmadı ki birbiri ardına zincirleme şekilde sürüp gitti.

Düşünsenize CHP’den Didim Belediye Meclis üyesi seçilen ve kendisini CHP’li olarak ifade eden meclis üyeleri de imama uydu.

Olup bitene ses çıkarmadılar.

CHP’li olmayan ama CHP’den meclis üyeliğine seçilen üyelerle bizim partili bir iki kişi de kafa kafaya vererek Didim’i geldiği noktanın gerisine düşürdüler.

En hafif deyimle kendi çıkarlarını ve şatafatlarını düşündüler.

Aklıma ister istemez malûm rektör yardımcısının sözleri geliyor, evet bu meclis üyelerinin hepsi bu ülkenin iyi üniversitelerini bitirmiş kimseler.

Kimi mühendis, kimi ekonomist, kimi planlamacı vs.

Didim halkını daha güzel bir geleceğe taşıma da ellerini dahi oynatmadılar, adeta halkın çıkarlarına sırt çevirdiler.

Beklediğimiz vicdanlı olmalarıydı.

Halkın gözlemi de bu yönde oldu ki 2.büyük kırılma  böyle gerçekleşti ve CHP’ye olan inanç kaybı durmaz hale geldi.

Didim’de CHP’li olmayan biriyle CHP’nin seçimlere katılması CHP seçimi alsa da bir gerginlik yarattı.

Bu durum CHP tabanında ister istemez bir yarılmaya yol açtı.

Çünkü CHP’li seçmenlerin bir bölümü kazan kaldırdı ve bu oyuna alet olmadı.

Peki, ne oldu?

İlçe başkanı aracılığıyla bu yarılma daha da derinleşti.

Ayıptır söylemesi, görevi sırasında yaptıklarına bakılırsa en düşük eğitim gören kişinin bile yapmayacağı yanlışlar yapan ilçe başkanı da ister inanın ister inanmayın üniversite mezunu.

Sayesinde parti ruhu çökertildi.

Kendisini Partili olmayan belediye başkanının emrine amade eden bu zavallı üniversite mezunu ilçe başkanı CHP’de asla zuhur etmeyecek bir sürü şeyin sebebi oldu.

Bir de celallenen, bir de dayı vari, bir de saray vari bir tutuma girdi ki demeyin gitsin.

Valla Didim’de  CHP adına seçilen başkanı, CHP’nin ilçe başkanını ve Meclis üyelerini gördükten sonra, kimse kalkıp ülkenin canına okuyan, ülkeyi kan gölüne çeviren, cinsel tacize uğrayan çocukları değil, sebep olan yuvalara sahip çıkan, yine ülkeyi Ortadoğu bataklığına sürükleyen ve geleceğimizi bulanıklaştıran AKP’yi eleştirmeye cesaret edemez.

Gelelim barışmaya:

Belediye başkanını geçelim. Onun CHP ile bir bağı yok, sadece bir süre daha CHP’yi kullanacak ve kime ne söz vermişse, kim ne ısmarlamışsa onları yerine getirecek.

Eğer Didim halkıyla bir barış olacaksa başta CHP genel merkezi, Didimli seçmenlere yaptığının yanlış olduğunu itiraf edecek, özür dileyip bundan böyle burada halkın iradesine saygı duyulacağının sözünü verecek.

Eğer barış olacaksa Didim Belediyesinde CHP’den ama CHP kimliğiyle seçilen meclis üyeleri de yanlış yaptığını, CHP’yi temsil edemediklerini, halkın çıkarları yerine CHP’li olmayan bir belediye başkanının güdümünde davrandıklarını itiraf edecekler.

İlçe başkanı, aslında hem kendisini hem de partiyi düşürdüğü ve yaptığı yanlışlar saymakla bitmez ilçe başkanını bu işe karıştırmak istemem…

Bence bunların farkında bile değil o.

Yalan söyleye söyleye, eline geçirdiği çekici (başkanlığı demek istiyorum)  onun bunun başına vura, belediye başkanının her türlü hizmetini yerine getire getire saçları aklaşmaya başlasa da ona acıyorum ben.

Ve gerçekten onun iyiliği için oradan çekilmesini istiyorum.

CHP’nin,  yani genel merkezin, Didim ilçe örgütünün halkla barışması için geniş üye katılımı ile birkaç toplantı yapılmasını ve üyelerin fikirlerinin alınmasını istiyorum.

Bu konuda CHP’nin parti farkı gözetmeksizin bu meseleleri halkla da konuşup sol, sosyal demokrat politikalara döndüğünün sözünü vermesi lazım.

Didim’de seçimi almak istiyorsa, Didim halkının gönlünü almak istiyorsa, bir zamanlar CHP’nin kalesi olan Didim’de diğer partilere alternatif olmak istiyorsa.

Bu satırları yazan biri olarak, hiçbir yere aday olmayacağımı da yeri gelmişken belirteyim.

Bir ipin en sağlam yeri koptuğu yere atılan düğümdür.

CHP’nin korkmadan bu düğümü atması lazım…

Bunları yapmayı göze alırsa CHP Didim’le, Didim halkıyla barışabilir.

Başka da yolu yok.

Benim elimden gelen bunları söylemek…

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve aydinyeniufuk.com.tr sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.