Didim’in kötü yönetildiğini biliyoruz… Biliyoruz da ne yapıyoruz? Boş konuşuyoruz genellikle… Öncelikle kendimize karşı samimi olmalıyız ve bu tutumumuzu bir an önce değiştirmeliyiz… Eğer yaşanır bir Didim oluşturmak için elimizden bir şeyler gelmiyorsa, o vakitte sağda solda dolaşıp onun bunun mangalını karıştırmaya hiç gerek yok… Didim Belediyesi iyi yönetilmiyor. Bu konuyu yeterince açıklayabilmek için sayfaların yeteceğini hiç sanmıyorum. Ama daha vahimi,  Belediye başkanını yetersizlikleri ve yanlışları konusunda uyaracak veya ona yön verecek bir CHP İlçe Başkanı’ndan ne yazık ki yoksunuz. Bu işten ne kazanıyor ne bekliyorsa, her şeye gözünü kapatarak; kişiliğini, aklını, onur ve haysiyetini belediye başkanına “al nasıl kullanırsan kullan” diyerek teslim eden bir mantık ve zekâ körlüğü içindeki bir CHP ilçe başkanı ile Didim hiçbir yere gidemez, gitmez... CHP İlçe başkanının ne mal olduğunun net olarak anlaşılması için birkaç gün önce sebep olduğu son bir skandala değinerek sözü asıl meseleye girmek istiyorum: Süryani kökenli bir müteahhit ile belediye başkanı arasında Didim’de herkesin duymuş olabileceği gibi uzlaşılmayan mesele vardı. Bu mesele yargıya kadar intikal etti CHP İlçe Başkanı, epey önce, daha dava yargıdayken, belediye başkanının hamisi gibi açıklamalar yapması yetmemiş gibi, şimdi de adı geçen müteahhidin, bir zan neticesinde gözaltına alınması ile ilgili belediye başkanının hamisi gibi bir takım açıklamalar yaparak facebook sayfasından ilan etti. Üstelik bu konu, daha mahkemeye bile taşınmamış. Sakın ola buradan söz konusu müteahhide arka çıktığım veya yanında olduğum sanılmasın, bu asla benim meselem değil. Kaldı ki zaten, söz konusu kişinin şu an ki durumu bile yargı aşamasında, Bana veya başkasına halt etmek düşer. Ama Didim’de CHP’yi örgütlemesi, vatandaşlar arasında eşit ve her hususta adil davranması gereken ilçe başkanı, zanlı hakkında mesele belediye başkanını ilgilendirdiği halde onun bile cesaret edemeyeceği açıklamalar yapıyor. Yetmiyor zanlıyla, kim nerde oturmuş, ne yemiş ne içmişse bulup buluşturduğu fotoğraflarla “siz de aynısınız” dercesine tehditler savuruyor. Kaldı ki hepimiz, her yerde olabiliriz… Bu ve benzeri fırsatları, basiretsizliğini ve başarısızlığını örtmek için lehine çevirmeye çalışıyor ve kendisini eleştiren ya da kendisine muhalif tutum sergileyen kim varsa onlara her fırsatta gözdağı veriyor. Tam bir cahil aklı... Oysa CHP, belediyenin halkçı ve şeffaf olmayışından, ilçe başkanının buranın örgütlenmesi ile ilgili değil de belediye başkanının korumacılığını yapmasından ötürü bir hayli prestij kaybetti. AKP’nin durumu belli… Ülkenin Ortadoğu ülkesi haline geldiği ortada. Her yer kan gölü. Yalan ve talan politikaları bütün hayatımızı karartmış vaziyete. Ülke bu durumdayken, CHP Türkiye’nin umudu ve geleceği olması gerekirken, geçtik belediye başkanını, Didim’de de böyle bir CHP İlçe başkanı. Önerim şu: Ülkemizin de Didim’in de karanlıktan çıkması lazım. İnsan yaşadığı yere benzer deyip, nasıl bir Didim’de yaşamak istediğimizi, bu kötü gidişten nasıl kurtulacağımızı,  burada geleceğimizi birlikte nasıl oluşturabileceğimizi konuşmak, fikir yürütmek ve ortak bir akla dönüştürmek için bir VİCDAN CEPHESİ kurmaya ihtiyaç vardır. Güç olmadan, geç olmadan Didim’e ve geleceğimize sahip çıkmak için Didim’de yaşayan her görüşten herkese çağrım budur. Salih DEMİR