Ben değil yalnızca…
Yakın bulduğum üç beş arkadaşımın düşüncesinden de söz etmiyorum tek başına…
Didim ilçesinde CHP üstüne beyin jimnastiği yapan 20-30 kişi de değil kastettiğim…
Yüzlerce insan, binlerce insan…
CHP’nin Didim’de habire bindiği dalı kesmesinden duyulan endişe...
CHP’den seçilen ama CHP’li olmayan Belediye Başkanına fazla bir sözümüz yok…
Onu, CHP adına ilkeli olmaya, sol, sosyal demokrat, halkçı, katılımcı ve şeffaf bir belediyecilik örneği sergilemeye davet etmek kelimenin tam anlamıyla saflık olur…
Kendisinden Didim halkının çıkarları doğrultusunda hizmet beklemek ve adil davranışlar ummak da aynı kapıya çıkar…
Belediye Başkanı birtakım kimselerce Didim ilçesine ne için memur edilmişse elbette ki o da, haklı olarak o işleri koşturacak…
Belki onu buraya emelleri için memur edenlerin;
Orda CHP’nin işlerine karışma, senden bekleneni yap, gerisi tamam diyebilirlerdi…
Sanıyorum bu ayrıntıyı kendisiyle konuşmayı unutmuşlar galiba…
Evet; bu hata baştan yapılmayacaktı…
Gerçi onu, CHP Genel Merkez yöneticilerini atlatarak emelleri doğrultusunda buraya atayanların,
CHP’nin tepe noktalarına sızmış olsalar bile CHP’nin ve ülkenin çıkarlarıyla ne ilgisi olabilir ki?
Ama CHP bu işleri CHP’nin köküne kibrit suyu dökmek isteyen kimselerin keyfine bırakılmayacaktı..!
Bu konuda CHP’ye geçmiş olsun…
Didim’de CHP seçmeni bu durumu bir şekilde sineye çekmiştir…
Başka da yol gözükmüyor zaten…
Her neyse mevzu bu değil…
Asıl konu, CHP’li kimliğiyle ilçe başkanı seçilmiş kişinin CHP’ye yaptığı tahribat.
CHP’nin neye hizmet ettiği belli olmayan bu adam yoluyla bindiği dalı kesmesi…
CHP’yi, CHP’ye güveni törpüleme ve sıfırlama konusunda azami gayreti ve görevi.
Bilinmesi gereken şu:
Bu adamın bu koltuğu tutması yüzünden Didim CHP’ye, ne yazık ki CHP’yi temsil edecek ve onu savunabilecek bir akıl hizmet etmiyor.
Adeta, CHP Didim’de aklını kaybetmiş vaziyette…
Bence tehlike çok büyük.
Bu adamın, eğer azcık aklı fikri varsa ( ki buna ihtimal veren pek az) onu da Didim Belediye Başkanı’na kiralamakla, Didim ilçesinin ve CHP’nin çıkarlarını tamamen devre dışı bırakıp onun hamiliğine soyunmakla, emrine amade olmakla, deyim yerindeyse, epey zamandan beri geçirdiği akıl tutulmasıyla CHP’ye verdirdiği kayıplarla, açtığı yaralarla, düşürdüğü savunulamayacak durumlarla ve zincirleme bir sürü ayıplarla CHP, Didim ilçesinde nerdeyse itlere maskara olmak üzeredir...
Didim ilçesinde aklı gönlü özgürlükten, aydınlıktan ve CHP iktidarından yana olanların çok geçmeden bu duruma müdahil olması gerektiriyor.
Bu metin aynı zamanda Didimli yurtsever, demokrat, aydınlıktan yana olan herkese ve bu arada CHP üyelerine açık bir çağrıdır…
Eğer işin vahameti kavranırsa, eğer bu durumun üzerine gidilir incelenirse, bu adamın Didim ilçesinde ortaya koyduğu utanç verici ve onur kırıcı tutum, davranış ve uygulamalar bir anlaşılırsa, Didimli CHP’lilerden bir tek Allahın kulu bu adama ne yüz gösterir ne de arka çıkar…
Aslında bu adamın CHP İlçe Başkanı olmakla ilgisi olmayan pek çok uygulamasını, tutum ve davranışlarını diyelim ki 50 başlık halinde toplamaya çalışıp yazsak, herkes emin olsun ki bir o kadarı da, yani 50 başlık da dışarıda kalır…
Bu nedenle çarpıcı olan birkaçını buraya alalım ve birkaç örnekle yetinelim.
Bunu yapalım ki, kimsenin aklı karışmasın.
Kimse bu adama çamur atılıyor gibi bir düşünceye sakın ola ki kapılmasın.
CHP içinde bu ve benzeri hatalara düşülmesin veya gerekli tedbirler alınsın ki bu ülke, Rıza Zarraflara “biz varken size kimse dokunamaz” diyen AKP’li bakanların merhametine, 17-25 Aralık soygunlarını yapan AKP Hükümetine, çocukların uğradığı cinsel taciz karşısında çocuklara sahip çıkmak yerine,“bir kereyle bir şey olmaz” deyip tacizhaneleri koruyan mantığa bir daha mahkum olmasın.
Bu ve benzeri olaylar karşısında CHP her bakımdan kendine çeki düzen versin ki Atatürk’ün kurduğu cumhuriyet tehlikeden kurtulsun, geleceğimizi karartanların iktidarı son bulsun, CHP’ye iktidar yolu açılsın.
Herkesin bildiği gibi yerel seçimlerde CHP’li olmayan birinin Didim Belediye Başkanlığı için aday gösterilmesi, Didim CHP’de bir yarılmaya yol açtı.
CHP’li olmayan adayın CHP’den belediye başkanı seçilmesiyle birlikte Didim CHP’de işler iyice karıştı.
Bu karışıklığı giderecek olan, küskünlükleri, parti içindeki yarılmaları ortadan kaldıracak olan Didim CHP ilçe başkanı olmalıydı, bu ondan beklenirdi.
Ne yazık ki Didim’in ve Didimli CHP’lilerin yerel seçimlerden sonra böyle bir şansı olmadı, böyle bir ilçe başkanına sahip olamadılar.
Mevcut Didim CHP ilçe başkanı bu sorunları çözmek, çözme yeteneği göstermek yerine Didim’i birbirine karıştırdı.
Mevcut Belediye Başkanı’nın isteği ve emirleri doğrultusunda Didim’deki CHP’ler adeta bölük pörçük hale geldi.
Didim CHP İlçe Örgütünde Aydın CHP milletvekillerinin sözü geçmez oldu: Mesela, uzun yıllar CHP ye katkı vermiş, Didim’de CHP’yi var etmek için her türlü zorluğun altına girmiş, ilçe başkanlığı, 2 dönem belediye başkanlığı yapmış Mümin Kamacı’nın partiye yeniden üye olması için öncülük eden, parti içi barışı sağlamak isteyen Lütfü Baydar CHP ilçe başkanı tarafından provakatörlükle suçlanmış, Didim Belediyesi Eski Başkanı Mümin Kamacı’nın üyelik başvurusunun neden kabul edilmediği ile ilgili herhangi bir açıklama yapılmamıştır.
Mevcut İlçe Başkanına yakın olmayan CHP üyeleri, partide itibarsızlaştırılmaya çalışılmış, parti bünyesinde eleştiri ve özeleştiri mekanizması tamamen ortadan kaldırılmıştır.
Mevcut başkan tarafından kendine muhalif tutum gösteren CHP üyeleri her ortamda yıpratılmaya çalışılmış, çok seyrek de olsa yapılan parti içi toplantılarda azarlanmış, onlara kürsüden hakaret edilmiş, düşüncelerini açıklama fırsatı verilmemiştir.
Son günlerde bu tutumunu daha da çirkinleştirerek kendisine muhalefet eden üyelere sanal ortamda uyduruk Fuat Avni ismiyle hakaret kampanyası başlatmıştır.
Belediye başkanının üstünde olması gereken ilçe başkanı, belediye başkanının karşısında, onun sekreterinin bile kabul etmeyeceği işlere iştigal etmekten vakit bulamamış, CHP’yi ve Didim’in çıkarlarını tamamen unutmuştur.
Bazı CHP’li üyelerin çok yerinde saptadığı gibi, “İlçe başkanı belediye başkanının emrinde ve onun CHP’yi zayıflatma faaliyetleri içinde saçlarını beyazlatmış bir başkandır”
Belediye Başkanı için risk sayılan, prestij kaybına yol açabilecek, belediye başkanının bizzat şahsını veya belediye başkanlığını ilgilendiren hususlarda aklayıcı paklayıcı açıklamaları genellikle ilçe başkanı olarak kendisi yapmıştır.
Fikri Sağlar’ın raporunda ve soru önergesinde adı geçen ve Didim Belediyesi’nde üst bir göreve getirilen ülkücü mafyadan olduğu söylenen kişi hakkında, kendisi o kadar uyarıldığı halde mesele belediye başkanına en azından vatandaşlar bu konuda rahatsız deme cesaretinde ve kararlılığında bulunamamıştır. Ve yerlerine konanlar kim? Bii haber…
Belediyenin her türlü adaletsiz, sol ve sosyal demokrat fikirlere tamamen ters, Didim halkının çıkarlarına aykırı konularda, her türlü haksızlık ve hukuksuzluklarda Belediye Başkanının emrimde olmuş ve yapılanların savunucusu olmuştur.
Belediye Başkanı’nın yaptığı ama kendisinin açıktan savunamadığı bazı şeyleri bizzat İlçe Başkanı’nın kendisi savunmuştur.
Yani bu adam CHP ilçe başkanı değil, belediye başkanının her türlü işinde kullandığı, işini gördürdüğü, istediği açıklamayı yaptırdığı, istediği iftira ve dedikoduları yaydırdığı bir akıllı robot haline gelmiştir.
Hiç sevmediğim ve taraf olmadığım ve hatta yargıyı ilgilendiren bir konuda şu densiz açıklamayı yaparak bazı insanları töhmet altına sokmuş, onlara gözdağı vermiş ve insan ilişkilerine aklı sıra ambargo koymaya çalışmıştır:” Süryanilere etnik ayrımcılık yapılıyor diyerek Didim’in böğrüne hançer gibi saplamaya çalıştıkları 11 katlı ucubeye kılıf bulmak için yaptıkları yasadışı çabalar tek tek ortaya çıkmaktadır. Didim Belediye Başkanımız Deniz Atabay’ın evine ve meclis üyemiz Sinan Ceyhan’ın işyerine silahlı saldırı yapan ve azmettiricileri emniyet güçlerimiz tarafından adalete teslim edilmiş ve de geç te olsa tecelli etmiştir.
Bazıları firar etmiş olsa da adaletin mutlaka tesis edileceğine inancımız tamdır.
Sosyal medyada yazan çizen arkadaşlar şu günlerde neden suspus oldular acaba!
Tetikçi çocukların bile harçlığını vermeyenlerden harçlık umudunu kestiklerinden mi acaba?
Şu evrakları havada sallayıp bağırıp çağıran avukat nerde acaba?
Şimdi de sallasanız şu tutuklama kararlarını bağıra çağıra! Deniz kenarında şarap içip puro tüttürürken gülücükler dağıtan şahıslar cezaevindeki arkadaşlarını ziyaret edip puro tüttürmek isterler mi acaba?
Biz inanıyoruz ki gerçek mutlaka ortaya çıkacaktır.
Yanındaki arkasındaki tüm fail ve azmettiricilerde mutlaka ortaya çıkacaktır.
Didim halkından ve seçmeninden destek alamayanların, yasadışı yollarla güç elde etme çabaları boşa çıkmıştır ve boşa çıkmaya devam edecektir.”
Yahu be adam sen böyle beyanda nasıl bulunabilirsin. Sen ilçe başkanı mısın, yargıç mısın?
Yoksa belediye başkanının koruması mısın?
Kimlere çamur atıyorsun?
Kuyruk acın ne?
Medya diyorsun, onları suçluyorsun. Düşüncelerini açıklayan insanlara, MİT TIRLARI’nda IŞİD’e giden yardımları ortaya çıkaranlara muktedirlerin davranıldığı gibi davranıyorsun. Senin onlardan farkın ne? Senin işin CHP’yi Didim ilçesinde örgütlemek olması gerekirken hangi intikamların peşine düştün yine?
Bunların karşılığında kaçak katlar mı çıkıyorsun, kaçak petrol istasyonlarınla ilgili gerçeği mi gözden kaçırıyorsun?
Sahi ne? Sen nesin, sen kimsin?
Seni düştüğün bu cehaletin konusunda uyaran karın, kardeşin, yakın bir kimsen yok mu?
Sen düşünme yeteneğini yitirmişsen iffetini, kişiliğini düşünecek ve seni bu konuda uyaracak bir insaflı yakının yok mu çevrende? Seni insanlık adına ben uyarıyorum. Bu işler akıl ister, kurnazlık ve ucuz oyunlar sana hayır getirmez. Ayrıca Süryaniler bu kentte yaşıyor, iş yapıyordu. Onlarla beraber oturmuş, yemiş-içmiş fotoğraf çektirmiş insanlara kimin ne demeye hakkı var? Bu seni rezil etmeye yeter de artar bile. Kaldı ki olay yargıda.
Daha önce de ikaz etmiştim. “Doğmamış çocuğa don biçme” diye…
Ama sen rezilliği huy edindin...
Fark etmiyor ki..!
Yüzüne tükürülse yağmur yağıyor zannediyorsun. Ben yine bir kez daha uyarayım da…
“Önüne yatarım atanan senin”
Ama sen birilerinin önünden kalkmamakta hala ısrar ediyorsun!
Kötü alıştırmışlar seni… Hem de çok kötü…
Şu atasözü hep seni hatırlatacak Didim’e:
“Ürümesini bilmeyen it sürüye getirir kurt”
SALİH DEMİR