Tırmandığınız Kaya ile Kertenkele Kadar Bütünleşmelisiniz.
Dağcı tırmanmaya başlamadan önce bizim için sadece bir maceraperesttir. Tırmanırken ona “Bu düpedüz deli” diyebiliriz. Zirveye ulaştığında ise o hepimiz için sadece bir kahramandır. Sadece bir kahraman...
Dağcımız malzemesi olmadan, malzeme yardımı ile tırmanmaya çalışan iki dağcıyı geçer. Böyle inanılmaz başarıyı nasıl mı yaptı. Tek cevapla motivasyon sayesinde. Zihni ve bedeni hep o anla yalnızca tırmanış anıyla bütünleşti. Tırmanma dışında ne hayal kurdu ne de zirveye ulaşabilmeyi düşündü. Tırmanmaya karar verdiğinden itibaren, yalnızca tırmanmayı düşündü. Çünkü hedefe ulaşmak için motivasyon çok önemlidir.
Çiçekleri Görüyor musunuz?
Etrafınıza bir daha göremeyecek gibi bakınız. Bir daha duyamayacak gibi dinleyiniz. Çünkü o zaman her zaman bakıp ta göremediğiniz, fark edemediğiniz, duyamadığınız şeyleri, fark edip, görüp, duyacaksınız. İşte o zaman şükredeceksiniz. Ben nelere sahipmişim diye şaşıracaksınız. Elinizdekilerin değerini, sahip olduğunuz şeylerin ne kadar üstün olduğunu bilelim. Çünkü sahip olunan şeylerin değeri kaybedilince anlaşılır.
İnsan elindekilerin değerini en basitinden bir çiçeğe, tatlı bir gülümsemeye ve hoş bir masumiyetle bakarak anlayabilir. O çiçekle tüm sırlar, tüm kelimeler, tüm gerçekler gizlidir.
Hedef Titremeyen Bir El İster.
Eğer büyük bir gayeniz, hedefiniz varsa mekanik zevklerinizi terk edeceksiniz. Öyle ki bu mekanik zevkler, payenize duyduğunuz büyük aşkı basit bir cilvelenme seviyesine düşürür. Mekanik zevklerin her davetinde biraz daha biraz daha sönmüş olarak dönersiniz. İçinizdeki tatlı dile kulaklarınızı tıkayacaksınız. Gerekirse o tatlı dili çekip koparacaksınız.
Hayatınız yaşam tarzınız, isteklerinizle özdeştir. Hedef dolu bir şarjör, iyi kavranmış bir kabza, örselenmiş bir yiv, tutukluk yapmayan bir mekanizma, gezden gözden arpacıktan bakan bir göz, nihayet titremeyen bir el ister.
Gücünüzü Kötü Alışkanlıklarınızı beslemek için kullanmayın.
Monteigne’e göre alışkanlıklar öyle gürültü yaparak gelmiyor. Yavaş yavaş sinsi içimize adımını atar. Başlangıçta kuzu gibi sevimli, alçak gönüllüdür. Ama zamanla oraya yerleşip kökleşti mi öyle azılı, öyle amansız bir yüz takınır ki kendisine gözlerimizi bile kaldırmaya izin vermez.
Önemsenmeyen bir hareket, küçük bir girişim, alışkanlıklara mal olabilir. Olabilecek “Bir şey olmaz” demek kadar kötü bir başlangıç olamaz. Alışkanlıklar enerjimizi ve zamanımızı bizimle paylaşırlar. Öyleyse bizim “dost” alışkanlıklara ihtiyacımız var.
Kötü alışkanlıklara doğru ilk adım atan birisi kendi düşmanlarını eğitmeye başlamış demektir.
5. İnsan İçin Çalıştığından Başkası Yoktur.
Başarmak için gerekli birçok kuvvete sahip olabiliriz. Ama bunlara sahip olduğumuz halde çalışmazsak başaramayız. İnsanın her yaptığı kendinedir. Her insan kendi işini kendi halletmelidir. Kendine güvenmelidir.
Bilgiyi Kaynağına Bakarak Küçümsemeyin.
İnsan hayatında ki en tehlikeli kısıtlama bilgini kaynağına bakılarak bilgiyi reddetme tavrıdır. Size aktarılan bilgi hakkında bilgiyi aktaranın işine yarayıp yaramadığına bakarak karar vermek sizi o bilgiden mahrum eder.
Yemeğinize tat gelmesi için bir miktar tuz serpen birinin değeri yemeğine serpilen tuzun değerini düşürmez.
Bacakları yok diye bir adama adres sormaktan kaçınmayın. Belki yürüyemiyor ama oraları en iyi bilen adam o adam olabilir.
“Bütün Umudum Kendimde” diyebiliyorsanız...
“Bütün umudum kendimde” dediğiniz ve bu sözün gerektirdiği gibi çalıştığınız takdirde başkalarını da yanınızda bulmanız zor olmayacaktır.
Zaferin kendinize ait olduğunu anladığınız an içinizdeki zaferleri ortaya çıkarmak için çelikten bir irade ve inançla çalışmaya koyulduğunuz an etrafınızda size yardım edecekleri görürsünüz.
Zaferiniz başkalarına bağlı ise zaferden ümidinizi kesin.
İnsana insan olduğu için değer verin.
Her peşin hüküm peşin hüküm doğuracağından insanca yaklaşım bize insanın ruh ve fikir atmosferinde rahat hareket etme imkânı verir. Böylece önyargılarımızı yeneriz.
Karşınızdaki insan kendine hangi değeri bilmiş olursa olsun siz ona değer verdiğinizi hissettirin. Kendine ait olmayan bir kalıba dökülmüş olabilir, bizzat kendine bir hareket haline gelmiş olabilir. Yine takınacağımız tavır ona insan olmanın büyük değerini vermektir.
Yeryüzüne geldiğiniz her insanı bir ayna olarak kabul edin. Aynada göreceğiniz ancak kendinizsiniz. Öyleyse aynada görmek istediğiniz gibi hareket edin.
İşinizi en mükemmel bir şekilde yapın.
Ne yapıyor olursanız olun en mükemmel şekilde yapmaya çalışın. Hiç kimsenin gücü mükemmel bir işi görmezliğe gelmeye yetmez. Mükemmel bir iş kendini mükemmel bir şekilde kabul ettirir. İşinizin ehli olun. Bunun için hiçbir fedakârlıktan kaçmayın.
10. İşimizin isimsiz kahramanı olabilmeliyiz.
İsimsiz kahraman insanlığa faydalı olacak her şeyde kendisinde bir sorumluluğu olduğuna inanan, bunun için fedakârlığa hazır bulunan bir insandır.
“Ben yardım etmezsem bu adam ölecek” “Ben yardım etmezsem bu iş yarım kalacak” düşüncesi iliklerimize işlemiş bir samimiyetle yaşamalıyız
İşimizin, amacımızın, fikrimizin isimsiz kahramanı olabilirsek kahramanlığa isim olabiliriz.