Hemen bir şey olsa, Bir şeyi ihmal etsek, hatamızı sonradan anlasak; "Geç kaldın" derler büyüklerimiz.... Belki bu söz bir insan için çok önemlidir ama bir şehir için, bir ülke için bir dünya için geç kalınmış sayılmaz belki de... Çünki; dünya varoldukça şehirler, ülkeler ve insanlarda varolacaktır... İnsanın varolduğu bir yerde ihtiyaçlar hiç bir zaman bitmeyecektir... Biz bu ve bunun gibi şeyleri bu mesleğe adım attığımızdan bu yana hep yazar dururuz... Birileri çok bilmiş der... Birileri ukala der... Birileri de yalakalık yapıyor der... Biz bunların hepsini duyarız, biliriz ama kafamıza takıp problem yapmayız... Çünki biz; kendi çıkarlarımız için değil toplumun çıkarları için doğru bildiğimiz her şeyi yazar-çizeriz... Belki de bu yazdıklarım için bile birşey söyleyenler olacaktır... Kaç para aldın da yazdın diyenler olacaktır.... Öyle bizde bir lokma ekmeğe, bir bardak çaya, iki duble rakıya satılacak kalem yoktur... Bir zamanlar Esnaf Odaları Birliği'nde Hulisi Akşit rüzgarı esti ve hala devam ediyor... O başkan oluncaya kadar Aydın'ın esnaf odalarının ve birliğinin adı sanı bilinmiyordu... Bir anda Türkiye gündemine oturdu... Sanayi Odası'nda Ercan Çerçioğlu rüzgârı esti... Ege Bölgesi Sanayi Odası'ndan icazet alma devri kapandı... Ticaret Borsası'nda Adnan Bosnalı devri başladı, Aydın üreticilerin yüzü gülmeye başladı, ticaretin rengi değişmeye başladı... Şimdi de Aydın Ticaret Odası'nda İ. Hakkı Dokuz devri başladı... İ. Hakkı Dokuzlu, pratik ve üretken zekâsıyla tüm oda başkanlarının koluna girdi ve bencillik, bireycilik yerine birlikte hareket etmeyi başardı... Tabiri caizse; Kız istemeye gidilecekse birlikte hareket ettiler, birisine bir söz söylenecekse birlikte hareket ettiler, Aydın'ın menfaati için havada demediler, karada demediler, uzak demediler, kimden ne istenilecekse, dilencilik yapılacaksa, masaya yumruk vurulacaksa hep birlikte hareket ettiler... Bu mantıklı çalışmaların da yavaş yavaş meyvesini Aydın için, Aydın halkı için toplamaya başladılar... Bu takımın oyuncularını teker teker tebrik ediyorum, kutluyorum... Ve bu takıma: "Siz neredeydiniz be arkadaşlar" diyorum... Parlamentoya her seçim dönemi gönderdiğimiz milletvekillerimiz, bu ilin gereksinimlerini bilmiyorlar mı? Pek tabiki biliyorlar... Şimdiye kadar hangi sivil toplum örgütü başkanımıza, başkan Ankara'ya gel şu tür fonlar var... Bunlardan Aydın halkı yararlansın dediler mi? Demediler... Yolda veya bir cemiyette karşılaştığımızda bir isteğimizi iletsek kendilerine... Sigara paketini randevu defteri olarak kullandılar... Sigara nerede bittiyse orada boşalan paket ve bizim taleplerimiz çöpe atıldı... Her zaman canla başla onların peşinden koşan vatandaş oldu... Köşeyi dönen, makam, mevki, itibar para sahibi olan onlar oldu... Aç kalan yine benim zavallı, gönlünde, kalbinde kötülük taşımayan vatandaşıma oldu... Kurumuş ağacı diksen yeşeren Aydın'ın toprakları üzerinde yaşayan benim zavallı vatandaşım... Bugün karnını doyuracak ekmek parasını zor bulur hale geldi... Aydın Bütün Büyükşehir oldu... Büyükşehir ihtiyaçlarına cevap verecek bir otogarı yok... Kendine ait binası bir türlü bitirilememiş... Muğla bölgesindeki ilçe belediyeleri AB büroları oluşturmuş... Büyükşehir olan Aydın Belediyesi ne AB bürosunu oluşturabilmiş ne de Büyükşehir bürosunu... Bizler Aydın'ın geleceğinin hesaplarını yapmıyoruz ve yapacak kadrolar oluşturmuyoruz, gündelik dedikodularla günümüzü tamamlıyoruz..."İnsan ömrü çok kısa" beyler, yaşanabilecek bir Aydın istiyoruz.